Biri ilahiyatçı diğeri profesör kendinden menkul iki şahsiyet zırvalamakta son derece maharetli.
İlahiyatçı olan kişi “bir kadınla bir erkeğin aynı asansörde olmasını uygun bulmuyor”
Çünkü adamların derdi cinsellik...
Yaşamın neresine baksalar her şeyi cinsel dürtüler üzerine oturtmuşlar.
Gelelim diğer profesöre;
Müthiş bir “bilimsel keşif de” bulunuyor “google ilk icat eden kişi Sultan Abdulhamit’tir” diyerek internet tarihine olağanüstü bir katkıda bulunuyor.
Nereden bakarsanız bakın en az 120 ile 140 yıl önce tarımda karasapandan traktöre geçememiş, sanayide buharı henüz motora tatbik etmeyi gerçekleştirememiş, felsefe de, sanat da aydınlanma dönemini ıskalamış bir toplumun padişahı ülkesini çağ atlatarak google keşfetmiş!!!
Yaptığı bu buluşla sanayi devrimini gerçekleştiren batıyı kendine hayran bırakmış!!!
Biz de bu dahihane buluşu yeni öğreniyoruz.
Bu müthiş tarihi gerçeği cevval bir o kadar zeki profesör sayesinde öğrenmiş bulunmaktayız.
Son zamanlarda bir Abdulhamit sevdası “tutturmuş gidiyorlar” Osmanlı’nın son dönemini biraz takip edenler bilir tarihte en baskıcı ve en çok toprak kaybı onun döneminde olduğunu merak edenler okuyup araştırıp öğrensinler.
Osmanlı’nın aydınlarının canına okumuş, 1876 anayasası ile meşrudiyetin getirmiş olduğu yenilikleri ve özgürlükleri yerle bir etmiş Sultan ve Halife...
Bugünlerde milli ve yerli tartışmaları oldukça revaşta.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında kurulan SEKA, Sümerbank, Et Balık Kurumu gibi köklü kuruluşların yerlerinde AVM’ler boy gösteriyor.
Şimdi ise şeker fabrikalarına sıra geldi.
Dünya şeker tatlandırıcısı tekeli Amerikalı Cargil ülkemizdeki şeker fabrikalarına göz dikmiş.
Şekerle birlikte hayvancılığın ve tarımın kökü kazınmak için kollar sıvanmış.
Kendi kendine tarımda yeterli bir ülke olmaktan çıktık.
Çok uluslu sermayenin isteklerine boyun eğer duruma geldik.
Bunun adını ben değil siz koyun...
Galiba tarih tekerrür ediyor.
Bu kadar zırvalıklara kafa yoranlar bu memleketin nereye gittiğini gizlemek için tarihi yalanları ile bizi uyutmak istiyor.
Asansördü, yorgandı, damacanaydı derken bu ahlak tacirlerine söyleyecek çok söz var.
Bu yaratıklar ortalıkta patlamaya hazır bomba gibi dolaşıyorlar.
Cinsellikle ilgili en küçük konu bile onları tahrik edip uyarabiliyor.
Tahrik olma eşikleri oldukça düşük.
Kadının her hangi bir bölgesi gözlerine çarpsa durum vahim.
Bir kadınla yanyana gelmeleri neredeyse nükleer patlamaya neden olabilir.
Bundan kurtulabilmeleri için kadınlarla ayırabilecekleri her şeyi ayrıştırıyorlar.
Öyle ki, bayan taksi, bayan kafe, bayan otobüs, bayan plaj, bayan deniz gibi say sayabildiğin kadar.
Durum böyle devam ederse ayrışmalar çok daha fazlalaşacak gibi görünüyor!
Bu yaratıklar her şeyden tahrik oluyorlar.
Ancak ülke meselelerine gelince sus-pus oluyorlar.