Kimimiz iş arıyor yani işsiziz.
Kimimiz çalışıyor ama hayat pahalılığına yetişemiyoruz.
Kimimiz de emekliyiz, nefes alacak halimiz kalmadı.
Böyle bir tabloyu gerçekten hayal bile demezdik, ama oldu işte. Yetmiyormuş gibi Covid 19 virüsünün kıskacı altındayız. Yaşamımız altüst oldu, görece de olsa kullanabildiğimiz özgürlüklerimiz kısıtlandı.
İyi de, faturalarımız ve de borçlarımız ne olacak ?
Girdisi artmayan yurttaşlar (Çalışan ya da emekli) giderek yükselen elektrik, doğalgaz ve benzeri faturaları hangi kaynaktan karşılayacak ?
Unuttular galiba, biz halkız...
Yönetenler, "ne yapıyorsak halk için yapıyoruz" diyor. İyi de ne kadar ve de nereye kadar yapıyor ?
Halkın ağzına bir parmak bal çalarak gemiyi yürütmek, ülkem siyasilerinin vazgeçilmez yöntemi haline geldiği için, bu devranı devam ettirecek her türlü önlem alınıyor.
Uzunca bir süredir devam eden ekonomik kriz ile son salgının halkın üzerindeki yükünü hafifletmek arayışı içinde olan egemen yapı, yine pansumandan öteye adım atmadı.
Bunun sonucunda, emeklilere her yıl bayram öncesi yatması gereken 1.000 TL tutarındaki ikramiyelerin ödeme tarihi biraz öne çekildi ve ödemeler Nisan ayının ortasına kadar tamamlanmış olacak.
Bu hamle yaşanan psikolojik, sosyoloji ve ekonomik çöküntüye merhem olur mu bilemem. Ama bildiğim bir şey var, bu hamle çözüm üretici değil. Olsa olsa bir yaranın çok az bölümüne merhem sürmek anlamına gelir.
Yapılan açıklamalara göre, salgın yüzünden evde kalması gereken 65 yaş ve üzeri emeklilerin ikramiyeleri talep ettikleri takdirde evlerine getirilebilecek?(miş).
Kimdir bu yurttaşlar ?
SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı emeklileri, ölüm aylığı alanlar, şehit yakını ve gaziler, vazife ve harp malullüğü aylığı alan er ve erbaşlar, geçici köy korucuları, şeref aylığı alanlar, şampiyon sporcular, Kore, Kıbrıs ve İstiklal Savaşı gazileri, terörden zarar görenlerin yakınları.
Dul ve yetimler, iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri alanlar, vefat eden emeklilerin hak sahibi yakınları da yapılacak hesaplamalara göre ödemeden faydalanabilecekler.
O ikramiyelerin merhem bile olamayacağını anlamak için vatandaşın bankalara ve finansman şirketlerine olan tüketici kredisi ve kredi kartı borçlarının 19.2 milyar lira daha artarak 609.7 milyar lira olduğunu unutmamak gerekir.
Ocak ayı sonu verilerine göre, bu borcun 490.2 milyar lirası tüketici kredilerinden, 119.5 milyar lirası da kredi kartlarından kaynaklanıyor.
Evet, biz HALKIZ ve halkın özetle durumu bu.
#EvdeKalTükiye çağrısına eksiksiz uyalım. Ama, ülkeyi yönetenler de #YeterArtık ve de #SorunlarıÇözün çağrımıza ne yanıt verecek görelim...