‘’Sen kimsin arkadaş?’’ diye sorarsan, eline yol arkadaşı olan bağlamasını alır, kendisini birkaç güzel sözle anlatır. ‘’ Ekmekçi’yim yersiz yurtsuz kuş oldu / Hayallere daldı sıla düş oldu / En sonunda iki damla yaş oldu / Döker gider iz bırakmaz yerinde…’’ ‘Fakat hayat mücadelesi dört Mısra’ya sığmayacak kadar kabarık.
1 Ocak 1955 yılında Kahramanmaraş’ta doğdu. Asıl adı Ali Haydar Levendiz’dir. Bağlamayı ilk kez babasından dinledi. Küçük yaşlardan itibaren yöresindeki âşıklardan âşıklık geleneği öğrendi. Önceleri usta malı türküler çalıp söyleyen Emekçi, zamanla kendi şiirlerini türküleştirmeye başladı. Eserlerinde özellikle Mahzuni, Meçhuli ve İhsani gibi âşıklardan etkilendi.
Daha sonra yine Mahzuni, Nesimi Çimen, İsmail İpek ve İhsani’yle çeşitli turnelere katılan Emekçi, özellikle politik türküleriyle tanındı. İlk kasetini 1973 yılında, ilk plağını ise 1975 yılında çıkardı. Yazdığı şiirlerde ve söylediği türkülerde işçi-köylü örgütlenmesini överek devrimci motifleri işlemesi nedeniyle o yıllarda kovuşturmaya uğradı ve tutuklandı. Bir süre cezaevinde kaldı.
1980 döneminde Almanya’ya sürgün edilen ve yurda girişi yasaklanan ozan, Kanada’dan Avustralya’ya kadar pek çok ülkede konserler verdi. Emekçi’nin eserleri birçok sanatçı ve grup tarafından seslendirildi. Benim için çok özel olan ‘’Özgürlük Mahkûmları’’ adlı türküyü seslendiren Ferhat Tunç’ta bunlardan biri. Aynı zaman da şairdir Ozan Emekçi. Şiirleri değişik ülkelerde, çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlandı.
Bugüne dek 20’nin üzerinde kaset ve 4 tane 45’lik plak çıkaran Ozan Emekçi, şiirlerinin bir bölümünü “Özgürlük Mahkûmları” ve destan niteliğindeki “Feryad-ı İsyan” isimli kitaplarında topladı. Halen Almanya’da yaşayan Ozan Emekçi, yaklaşık 27 yıl aradan sonra, en son geçtiğimiz yıllarda Türkiye’ye dönmüş ve katıldığı çeşitli etkinliklerde halkı selamlamıştır. Ürettiği birbirinden güzel eserlerle en önemli ozanlarımız arasında yer alan Emekçi, ozanlık geleneğine katkılarını sürdürmekte ve yasağı nedeniyle devlet kontrolünde yılda bir kere kısa bir süre için ülkeye dönebilmektedir.
Geçtiğimiz günlerde BirGün Gazetesinde okudum ve çok mutlu oldum. Ozan Ekmekçi’nin eserleri birçok sanatçı tarafından ‘Emekçi Türküleri’ albümünde toplanmış ve 2CD’den oluşan albüm Öz Diyar Müzik tarafından Tanju Duman ve Burhan Çelik yönetmenliğinde raflarda yerini almış. 34 eserinden oluşan bu kıymetli albümünde Erdal Erzincan-İlkay Akkaya- Hüseyin Turan- Arzu-Tolga Sağ-Tayfun Talipoğlu-Abidin Biter- Feryal Öney- Pınar Aydınlar-Yılmaz Çelik-Mehmet Ekici-Seyfi Yerlikaya-Tanju Duman gibi Halk müziğinin tanınmış isimlerinin yanı sıra gelecek vaat eden genç seslere de yer verilmiş ve ortaya harika bir albüm çıkıvermiş.
Günlerce dinledim bu albümü. Defalarca dinledim. Hakkını verinceye kadar dinledim ve bu yazıyı yazmaya kadar verdim. Madem güzel olan şeyler paylaştıkça büyüyor ve kuşatıyor insanın yüreğini böyle bir albümün çıktığını bilin istedim. Her biri harika seslendirilen bu ezgiler için dinleyenlerin farklı beğenileri mutlaka olacaktır. Ama özel olarak beni derinden etkileyen sesler; Hüseyin Turan ‘’İntizar İmiş’’, Oktay Coşkun ve Özgür Özdemir’in seslendirdiği ‘’Ali Haydar’’, Didem Ketenci ‘’Yandırırlar’’, Yılmaz Çelik ‘’Niye mi’’, Seyfi Yerlikaya ‘’Güle Barut Serdim’’, Ercan Es ‘Ölüm Seni Arar Oldum Nerdesin’’ oldu. Ve Ozan Alver’in seslendirdiği ‘’Gurbet Kuşları’’ ise bence albümün en muhteşem yorumuydu.
Yıllardır sürgün de yaşayan ve hep yüreğinde memleket özlemi taşıyan Ozan Emekçi röportajında ‘’Eski dostlarıma sarılmak, anılarımı tazelemek isterim. İstanbul’u sindire sindire yaşamak, çocukluğumla ilk gençliğimle buluşmak isterim. Nerede o günler demiyorum. O günler gelecek diyorum’’ demiş. Bizde o günler gelsin istiyoruz. Ozan Emekçi türküleriyle büyümüş, öfkelenmiş, lise yıllarında ki anı defterine onun şiirlerini işlemiş bir nesil olarak onu bu ülke de kucaklamak istiyoruz.
Özlemi birazcık da olsa gidermek için bu albümü edinin. Çünkü türküler Ekmekçi’den bize sıcak bir selam getiriyor.