Büyük Birlik Partisi, Kocaeli’de Gültepe Seçim İrtibat Bürosu’nun açılışını görkemli şekilde gerçekleştirdi. Açılışa, BBP Kocaeli 1. Sıra Milletvekili adayı Şerafettin Akdemir ve BBP Kocaeli İl Koordinatörü Metehan Küpçü katıldı.
500’e yakın mahalle sakini, Akdemir ve Küpçü’yü meşalelerle karşılarken ortaya renkli görüntüler çıktı. Açılış konuşmalarının ardından kurdele kesimiyle büronun açılışı yapıldı. Ardından, mahalle halkına yemek ikram edildi.
Açılış konuşmasında seçim sürecine dair yorumlarda da bulunan Metehan Küpçü, “Haç ile hilalin kavgasına bir millet olarak şahitlik ediyoruz. Yeni yüzyılımızı biz eğer dünyaya kendimizi tam bağımsız bir ülke olarak ilan edecek miyiz yoksa bugüne kadarki kazanımlarımızı yerle yeksan mı ettireceğiz? Bunun mücadelesi içerisindeyiz. Onun için bizler dedik ki; bir oy Erdoğan'a bir oy Büyük Birlik’e” diye konuştu. BBP Kocaeli 1. Sıra Milletvekili Adayı Şerafettin Akdemir ise, “Maşallah diyorum. Allah hepinizden razı olsun. Burada olmaktan çok memnunum. Buradaki heyecanı hepinizde de gördüm. Onu da aldım. Burada olmamın tek bir sebebi var; bunlar sizlersiniz. Allah bize bu makamı nasip etsin. Sizler sayesinde bizler de sizlere hep hizmetkar olalım inşallah” ifadelerini kullandı.
“Haç ile hilalin kavgasına millet olarak şahitlik ediyoruz”
Seçim sürecinde haç ile hilalin kavgasına şahitlik edildiğini belirten BBP Kocaeli İl Koordinatörü Metehan Küpçü, “Benim gençlik yıllarım bu sokaklarda, bu kaldırımlarda çekirdek yiyip, çay içmekle geçti. Burada bizden yaşça büyük olan abilerimiz de Allah razı olsun bizlere hep sahip çıktılar. Bizlere hep güzel davrandılar. İnşallah bizler de bundan sonra kendi kardeşlerimize aynı özveriyle davranıp inşallah onlara içimizdeki duygularımızı ve hissiyatımızı aktarabiliriz. Tabii çok enteresan bir dönemden geçiyoruz. Yani öyle ki haç ile hilalin kavgasına bir millet olarak şahitlik ediyoruz. Yeni yüzyılımızı biz eğer dünyaya kendimizi tam bağımsız bir ülke olarak ilan edecek miyiz yoksa bugüne kadarki kazanımlarımızı yerle yeksan mı ettireceğiz? Bunun mücadelesi içerisindeyiz. Onun için bizler dedik ki; bir oy Erdoğan'a bir oy Büyük Birlik’e! Allah'ın izniyle başaracağız. Yani siz sadece efendim bize Büyük Birlik Partisi'ne oy verin ama cumhurbaşkanlığından kime verirseniz verin. Bakın böyle bir söylemi kabul etmiyoruz. Bizim en önceliğimiz ilk başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı tekrardan cumhurbaşkanı olarak seçtirmek olmalı. Bu bizim birinci görevimiz olmalı. Tabii bizim bir de özel bir durumumuz var. Bu da şudur ki genel başkanımız Sayın Mustafa Destici, İstanbul birinci bölge birinci sıra milletvekili adayımızdır. Yani bu ne demek oluyor? İstanbul Anadolu yakasında kimi tanıyorsak eşimiz, dostumuz, akrabamız, arkadaşlarımızın arkadaşı. Her kim varsa Anadolu yakasında olan arayalım. Onların hallerini, hatırlarını soralım ve genel başkanımızı Anadolu yakasından vekil olarak çıkartmamız gerektiğini kendilerine söyleyip onları da çalışabilir hale getirmemiz lazım. Siz de takdir edersiniz ki bir davanın genel başkanı eğer vekil olarak seçilemeyip başka bir yerden bir vekilimiz çıkarsa bu bizim ayıbımızdır. Sizlerden böyle naçizane bir isteğim var. Lütfen bu söylemimi havada bırakmayalım. Buradan ayrıldık İstanbul Anadolu yakasında kimimiz varsa arayın. Sayın Mustafa Destici Beyefendi için, genel başkanımız için oy isteyelim” diye konuştu.
“Canımız sıkılınca öğle yemeğini mecliste yiyeceğiz”
Seçimin barajsız olduğundan ve istenilen oy yakalanırsa mecliste kendilerinden birisinin olmasının öneminden bahseden Küpçü, “Tabii bizim şimdi Kocaeli'de Allah'ın izniyle üç sene önce yaktığımız bu ateş sizlerle beraber harlanarak büyümeye devam ediyor. Birinci sırada milletvekili adayımız Şerafettin Akdemir ağabeyim burada. Kendisi gerçekten vekil olmadan önce, vekil adayı olmadan önce de kendini hayır, hasenat işlerine adamış, nerede bir mazlum varsa onun yanına eğilip oturmuş bir şahsiyettir. Az çok burada beni tanıyorsunuz. Bizleri tanıyorsunuz. Vekil olmaması gereken birini bu kardeşiniz, sizin yanınıza getirmez. Çıkartırsam da namerdim. Şimdi burada epey de bir kalabalığız. En az yine 200-300 kişi varız. Bir mahallede toplantıya göre inanılmaz bir rakamdır bu. Bakın bunu da size öncelikle söyleyeyim. Burada taşıma kimse yok. Herkes bu mahallenin insanı. Tabii bizim burada yapmamız gereken, bir vekil çıkartmamız lazım arkadaşlar. Tarihte ilk defa barajsız bir seçime girdik. Evet bizim baraj sorunumuz yok. Yani, bu ne demek oluyor biliyor musunuz? Eğer istenilen oyu yakalarsak bizim vekilimiz direkt meclise gidiyor. Milletvekilliği nedir? Milletvekilliği, ‘Vekaletimi sana verdim, benim haklarımı savun’ demektir. Allah'ın izniyle, kuvvetiyle çıktığımız bu yolda, bugüne kadar biz hiçbir kardeşimizin darlığında onu yalnız bırakmadık. Kim bizi aradıysa her zaman onun yanında olmaya çalıştık. İmkanlarımız ölçüsünde her dertlerine ortak olmak için bir mücadelenin içine girdik. Bakın burada benim komşularım, arkadaşlarım, dostlarım var. Sorun. Biz gittikten sonra da bir muhabbet de edin. ‘Ya başınız dara düştü veya söylemeniz gereken bir şey olduğunda Metehan Küpçü'ye ulaşamadığınız veya bir talebiniz olduğunda karşılığını alamadığınız oldu mu’ deyin. Olamaz, mümkün değil. Çünkü bizler kendimizi milletimiz uğruna adamışız, onların daha iyi yerlere gelebilmesi ve dertlerini çözebilmek adına. Onun içindir ki sizlerden bizim isteğimiz, çok çalışalım. Yani buradan ayrıldıktan sonra eşimiz, dostumuz kim varsa arayalım. Diyelim ki; ‘Ya Büyük Birlik Partisi'nin birinci sıra milletvekili adayı geldi. Kendisini gördük. Bize konuşma yaptı. Bir de bizim mahallemiz Metehan Küpçü diye bir kardeşimiz vardı. O da geldi. O da bize konuşma yaptı. Eğer biz bu kardeşimizi milletvekili seçtirirsek, canımız sıkıldığında öğlen yemeğini mecliste yeriz Allah'ın izniyle’ deyin. Bunun size sözünü veriyorum. Biz canımız sıkılınca meclise gideceğiz. Vekilimiz bizi kapıda karşılayacak. Orada bize yemeğimizi yedirip eğer sorunumuz varsa anlatacağız. Derdimiz varsa da anlatacağız. Vekilimiz de eğer makul, çözülebilecek bir şeyse onu çözecek, bizi öpecek, uğurlayacak ve geleceğiz. Yani böyle bir özgürlüğü başka yerde nereden buluruz arkadaşlar? Kendi içimizden bir kişiyi vekil çıkaracağız Allah'ın izniyle. Bu fırsat her zaman gelmez. Eğer bir mücadele edersek gerçekten çok farklı sonuçlar alacağımıza ben inanıyorum. İnanmak lazım. Mücadeleyi bırakmamak lazım. İnşallah bir bütün olarak hareket edelim” sözlerini kaydetti.
“Bu Kılıçdaroğlu, ‘Beni seçerseniz teröristleri özgür bırakacağım’ diyen bir adamdı”
Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirilerini de dile getiren Küpçü, “Şimdi bu Kılıçdaroğlu kimdi? Bu Kılıçdaroğlu, ‘Beni eğer seçerseniz teröristleri özgür bırakacağım’ diyen bir adamdı. Evet bay bay Kemal de güzel oldu aslında. Güzel günler geliyor diye yazıyor. Güzel günler gelmez. Bak şimdi. Dediler ki ‘İHA'ları, SİHA'ları bunlar böyle üretiyor, el atacağız’. Azerbaycan'da o kadar kazanımlarımız var. Oradan bizi geri çekecekler. ‘Libya'da sizin ne işiniz var kardeşim?’ deyip bizi geri çekecekler. Bir de ne diyecekler biliyor musun anacığım? ‘Yahu sen Karadeniz'de niye doğal gaz çıkartıyorsun? Zaten Rusya'dan parayla alıyoruz ya. Boşuna uğraşma bu işlerle’ diyecekler. Şimdi bu onları yaparken bizim dikkat etmemiz gerekiyor. Ne diyor HDP'nin eski başkanlarından bir tanesi, ‘Kapalı kapılar arkasında Kemal Bey bize söz verdi. Kemal’i seçtirdikten sonra her şey çok iyi olacak’ diyor. ‘Yerel yönetimlerde özerklik’ diyor. Ne demek biliyor musunuz bu? Evet, ülkemizi paramparça edecekler demek. Bunlara fırsat verecek miyiz? Vermeyeceğiz Allah'ın izniyle. Biz olduğumuz sürece hiçbir şey yapamayacaklar. O zaman bizim sloganımızı şu şekilde tekrardan revize ediyorum; bir oy Büyük Birlik'e bir oy Erdoğan'a diyerek her yeri çınlatalım Allah'ın izniyle” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından yeni üyelere rozetleri takıldı.