BİR ÖMRÜN ÖTEKİ ÖYKÜSÜ

İsmail Kadı

 

Bu ülkede hiçbir özgürlük mücadelesi cezasız kalmamıştır.

Eski milletvekili İnsan Hakları Aktivisti Mahmut Alınak’ı 1983 yılında Erzurum Askeri Cezaevi’nde tanıdım.

Bende o yıllarda 9. Kolordu Komutanlığına bağlı Karskapı Askeri Cezaevi’nde tutuklu olarak kalıyordum.

12 Eylül darbesinin üzerinden 3 yıl geçmişti.

Aynı koğuşta kaldığım Kars, Ardahan, Iğdır, Ağrı, Artvin, Erzurum illerinden olan devrimci sosyalistlerin birçoğunun avukatı Mahmut Alınak’tı.

Zor durumda olup işkence görmüş herkesin duruşmasında Mahmut Alınak’ı mutlaka savunma makamında görmek mümkündü.

Ömrünü demokrasi ve özgürlük mücadelesine adamış bir aktivist.

Mahmut Alınak’ı bazen savunma avukatı olarak görürsünüz bazen de yargılanan insan hakları savunucusu.

Geçtiğimiz hafta Mahmut Alınak 14 aylık cezasını çekmek için 9. Kez cezaevine girdi.

Nedeni ise hiç tanımadığı bir çiftin kavgası sonucu başına gelenler.

Karı kocanın hararetli tartışması karakolluk oluyor.

Ama karakolda mesele aile kavgasının çok ötesine taşınıyor.

Bunun üzerine kadın Mahmut Alınak’a ulaşıp “kocam işkencede ölecek” diye feryat ediyor.

Alınak’ta karakola gidip adamı kan revan halini görünce tepki gösteriyor.

Sonuç ne adam yargılanıyor nede onu o hale getiren görevliler.

Alınak ise görevli memura mukavemet yüzünden yargılanıyor ve ceza alıyor.

Hem de “sicilin kötü” diye maksimum halden ceza veriliyor.

Şimdi Mahmut Alınak yeniden cezaevinde.

Ömrünü özgürlük mücadelesine adamış bir aydına reva görülen durum bu.

Benzeri bir olay 1991 yılında benim başımdan geçti.

Gebze Belediyesi’nde bayramlaşma törenine katılmıştım.

Bayramlaşmadan çıktım yeni çarşıda bir erkek sokakta bir kadını dövüyor.

Kadın ayağa kalkmaya çalışıyor dayak yiyor yerlerde sürükleniyor.

Aklıma gelen ilk çözüm polise haber vermek oldu.

Emniyet Müdürlüğü binası o zaman 3 katlı eski bir binaydı.

Giriş kat Merkez Polis Karakolu olarak kullanılıyordu.

Karakolun önünde nöbet tutan görevli polis, karakola girmeme izin vermedi.

Sokakta tanık olduğum olayı anlatmaya çalıştım, polis bir anda hakaret etmeye başladı.

Hızını alamadı “defol git yoksa seni delik deşik ederim”.

Geri döndüm yapacağım başka bir şey yoktu.

Tekrar belediyeye gittim.

Tesadüf; Emniyet Müdürü Orhan Kayatok’la karşılaştım.

Durumu kendisine anlattım.

Emniyet müdürlüğüne birlikte geldik.

Dışarıdan merdivenli olan binanın 3. Katına çıktık.

Emniyet Müdürü Orhan Kayatok nöbetçi polisi çağırdı, ondan sonra o polisi Gebze’de bir daha görmedim.

Eğer emniyet müdürü tanıdık olmasaydı benim de başıma benzeri olay gelebilirdi.

Bu ülkede kimin başına ne zaman ne geleceği belli olmaz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.