Sevgili okurlar, ülkede ve de kentte son dönemde yaşanan sorunların çözümü için ilgililerle temas kurduğunuzda size "Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) yazın" yanıtını alıyorsunuz.
Tıpkı, benim de toplu taşımadaki bir sorunu ilettiğim Kocaeli Büyükşehir Belediyesi (KBB) ilgililerinin dönüşte verdikleri yanıt gibi.
Bu durumu sosyal medyadaki hesabım da paylaştım. Ama sizlerin görmemiş olabileceğini düşündüğüm için bugün de bu sütunlara taşıyorum.
KBB Ulaşımpark bünyesinde toplu taşımacılık yapan otobüslerde ayakta taşınacak yolcu sayısı sıkıntı yaratıyor. Büyükşehir Belediyesi bu konuda inisiyatif kullanamıyor çünkü ayakta 30 yolcu taşınabileceği iznini veren genelge var(mış). O nedenle, belediye olarak hiçbir işlem yapamıyorlar(mış).
Salgın döneminde en tepeden en alt birime kadar "hijyen, maske, mesafe" tavsiyeleri sürerken, 30 kişinin ayakta yolculuk yaptığı belediye otobüslerinde buna neden dikkat edilmez ya da mesafeyi koruyacak uygulamadan neden vazgeçilir, anlaşılır gibi değil.
Bu konu beni çok rahatsız etti ve sorunu KBB ilgililerine ilettim.
"Bu şartlarda sosyal mesafeyi nasıl koruyacağız" biçimindeki soruma verilen "genelge böyle" yanıtı ve "şikayeti CİMER'e yapmalısınız" önerisi, "ben bilmez, merkez bilir" deyimini anımsattı.
Bu, zorunlu olarak "topu taca atmak"tan başka bir şey değil.
İyi de;
İl Pandemi Kurulu niye var ?
Büyükşehir Belediyesi taşımacılığın her konusu için yetki kullanırken bu konuda neden kullanamıyor?
İl Pandemi Kurulu ve Büyükşehir Belediyesi varken, vatandaş niye CİMER'e başvursun ki ?
Anlayan beri gelsin...