Dünyada baş döndürücü gelişmeler oluyor.
Önce Rosatta’nın kuyruklu yıldıza inişini selamlıyorum.
İnsanlığın aya gidişi kadar, ama onu fazlasıyla aşan bir bilimsel – teknolojik mühendislik, fizik ve astronomi bilimi başarı öyküsü.
Büyük bir gelişme.
1969 yılında aya gidişi öğrenciliğim sırasında ilk duyduğumda çok heyecanlanmıştım.
Bu işin nasıl olduğunu hep merak ederdim.
Köyümüzün yaşlı imamı ısrarla öyle bir şeyin olamayacağını tekrarlamıştı.
Kendi kendime bir çelişki içerisine girmiştim.
Acaba kim doğru söylüyordu.
Zamanla geri kalmış ülkelerin insanların hep yalanlarla büyüdüğünü, bu yüzden gerçekleri öğrenemeden bu dünyadan ayrıldıklarını öğrenmiş olduk.
Bu önemli gelişmeden sonra sokaklarımızda her gün karşımıza çıkan dilencilik yapan Suriyeli mültecilerin durumu ne olacak konusuna gelelim.
İktidar Suriyeli mültecilere kimlik kartı vereceğini müjdeledi!
İlk aşamada oy kullanma hakları olmayacak.
Sadece çalışma haklarından yararlanacaklar.
Bu girişim ilk adımdır.
Sonraki adım hepsine seçme hakkı verilmesi gündeme gelecek.
Siyasetçinin dayanamadığı tek şey oydur.
Bir milyona yakın mülteciden söz ediliyor.
Oy ve sandık!
Anlıyorsunuz politikayı.
Bu ülkenin yazgısı hiç değişmiyor.
1980’li yıllarda darbeci Kenan Evren Afganlı mültecileri getirmişti.
Hatay’ın Amik Ovası’na yerleştirmişti.
Yapılan sosyal konutlara önce hayvanlarını yerleştirdiler.
O zamanlar bu konu epey tartışılmıştı.
Muhafazakâr siyasetçiler eğitimli, sorgulayan insanları pek sevmez.
Bu yüzden bilgi toplumu olma yönünde adım atamıyoruz.
Gelişmiş dünya uzayın derinliklerine giderken bizde insanların ne giyeceklerine, hangi okulda okuyacaklarına, kime biat edeceklerine siyasetçiler karar verir oldu.