Gebze Bölgesi’nin dört ilçesinin üçünde ekim ayı olağan toplantılarının ilk oturumu geride kaldı. Darıca, işi ikinci oturuma bırakmadı. Sözel şiddetin tavan yaptığı Dilovası ve Çayırova meclis kararlarından daha çok o hadiseler ile Gebze Bölgesi ve Kocaeli’nde gündeme geldi. Dilovası’nda fiziksel şiddetin de direğinden dönüldü.
HUZUR ÜÇ PARTİNİN DE İMAJINI ARTTIRDI
Huzurun hâkim olduğu Darıca ve Gebze’de iş ve icraatlar ön plandaydı. Darıca’nın ardından Gebze’de iktidar ile muhalefetin “kırmadan dökmeden” eleştiri ve savunma yapması yerel iktidardaki AKP, ana muhalefetteki CHP ve muhalefetteki İYİ Parti’nin toplumdaki imajını arttırdı. Çöp ihalesinin didik didik edildiği toplantıda CHP Grubu sözcüsü Avukat Saide Arslan Çalışkan konuşmasının sonlarına doğru şunları kaydetti:
İKİMİZDE VAZİFEMİZİ
GÜZEL GÜZEL YAPALIM
“Bizim burada söylediğimiz şudur başkan. Tekrar söylüyorum: Bu konu kamuoyunda ciddi tartışılıyor. Sizin performans programında bir ön sözünüz var. ‘Ben beytülmalın (beytülmal: devlet hazinesi) bekçisi olduğumun bilincindeyiz’ diyorsunuz. Biz de beytülmalın bekçisini denetlemek zorundayız. İkimiz de vazifemizi güzel güzel yapalım. Bu ihaleyi oturalım, inceleyim ve kamuoyuna açıklayalım. Sonuç ne olursa olsun, parkta olduğu gibi teşekkür de edebiliriz.”
ŞARTNAMESİNİ SÖZLEŞMESİNİ GÖRDÜM
Çalışkan konuşmasında ayrıca şunları söyledi: “Arkadaşlar denetim komisyonu raporundan bahsetti. Biz rapor sunumunu yaparken burada, bu ihaleden de bahsettik, 67 milyon TL. Ve keşif bedelinin yüksek olduğunu düşündük, düşündüğümüzü söyledik. Ben denetim komisyonunda dosyayı sözleşmesel şartname bazında gördüm. Ama dikkat ederseniz, bir şey söyledim. Sizin şu anda sizin söylediklerinizi en iyi ben algılıyorum. Neden? Çünkü ben onun şartnamesini ve sözleşmesini gördüm….
GERÇEKTEN ŞEFFAF BİR İHALE OLDU MU?
Keşif bedeli oluşturulurken ‘şöyle’ bir kalınlıkta fiyat teklifleri alınmış: ‘Araç bedellerimiz. Orada kullanılacak araç kaç liradır?’ Yine alınan o belgelerin tek tek incelenmesi, uygun olup olmadığının değerlendirilmesi lazım. Yani siz oradan ne söylerseniz söyleyin, buradan yansıması hep bu ihale üzerinde, ‘Acaba, gerçekten şeffaf bir ihale oldu mu, olmadı mı?
ÜÇ PARTİLİ BİR HEYET
Ben onun için burada önerdim, dedim ki, meclisteki üç partinin grubundan oluşan bir heyet bu ihaleyi incelesin. Teklifler alsın. Sonuç itibariyle üç aşağı beş yukarıya kimse itiraz etmez. Elbette ki müteahhit kar yapacak. Karsız ihale olmaz zaten. 400 tondu sanırım ihalenin ton miktarı, yani ton bazlı bir ihaleydi. Araçlar çift vardiya sistemi, yakıt, amortisman, parça bedelleri… Bunların hepsi ihale bedelinin içindeydi.
Doğrudur, bunlar var. Ama sizin orada denetim komisyonundaki 45 günlük süreniz.. Her yapılan ihaleyi böyle tek tek teklif alayım, inceleyim derseniz zamanınız uygun değil. Artı bunu daha detaylı ve belediye üzerinde şu an kamuoyu üzerinde oluşan soru işaretlerini gidermek için yapılması gereken bu çalışma. Buna işlerlik sağlarsanız ya da gündemi oluşturur, bir an önce komisyonu toplayıp çalıştırırsanız o zaman bence bunun üzerindeki bütün istihfam (hukuk dilinde kafalarda soru işareti) kalkar. Çünkü sorunun ana noktası ihaleyi alan şirket, şirket ortakları. Yani oradan kamuoyu nezdinde bir istihfam oluşuyor. Diyorsunuz ki bu ihalede kullanılan iki aracın satın alma yaparsanız bunun maliyeti, 10 milyon TL…
Z.Büyükgöz: Evet. Tanesi 4 milyon 600 bin TL ile 4 milyon 800 bin TL arası. Yani, ne diyorlar ona.. Aksesuar farkına bağlı olarak.
S.A. Çalışkan: Diğer belediyeleri de kötü örnek olarak sunmadınız, öyle algılamadık.
Z.Büyükgöz: Kesinlikle. Her coğrafyanın farklı olabilir.