1.Besinlerde bulunan karotenoidler, özellikle beta karoten ve likopen oldukça etkilidir. Karotenoidler, birçok meyve ve sebzede bulunan sarı, kırmızı ve turuncu renklerin kaynağıdır. Beta-karotenler aynı zamanda A vitaminin de kaynağıdır. Bu vitamin, serbest radikallerin oluşmasını önleyen ve yaşlanmayı geciktiren bir antioksidandır. Havuç, kayısı, domates, biber, kavun, ıspanak, maydanoz, asma yaprağı, dereotu gibi sebze ve meyveler beta-karoten içerir. Likopenler ise, meyve ve sebzelere pembe-kırmızı rengi veren pigmentlerdir. Domates, karpuz, çilek, greyfurtta bolca bulunur. Domates likopen kaynağıdır; cildin daha güzel görünmesini sağlar. Karpuz da domates gibi likopen içerir; cildin kızarmasını, vücudun susuz kalmasını engeller.
2. Brokoli gibi sebzeler ile fesleğen, biberiye, adaçayı, maydanoz gibi taze otlar, serbest radikallere karşı savaşan ve cildi koruyan antioksidanlardan zengindir. Koyu yeşil yapraklı sebzeler de antioksidanların kaynağıdır ve cildi güneşin zararlarından korurlar.
3.Omega-3’ler cildin parlak ve gergin olmasını sağlar. Cildi güneşin zararlı etkilerine karşı korur. Bu yağ asitleri hücre zarını güçlendirir, cildin daha genç görünmesini sağlar. Somon, ceviz, keten tohumu, zeytinyağı, koyu yeşil sebzeler beslenmeye mutlaka eklenmeli.
4.E ve C vitaminleri de güneşin zararlarından cildi koruyan güçlü antioksidanlar ve yaşlanmaya karşı en etkin vitaminlerdir. E Vitamini kaynakları; bitkisel yağların çoğu, ceviz, fındık-fıstık, tohumlar, et, balık, yeşil yapraklı sebzeler, ıspanak, kuşkonmaz, elma, yumurta ve tahıllardır. Çilek, kivi, portakal ve diğer turunçgiller, sarı, yeşil ve kırmızı biberler, koyu yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, domates, bezelye ve maydanoz ise en C vitamin kaynaklarıdır.
5.Güneş kemiklerimiz için çok önemli olan D vitamini aktive eder. Bunun için güneşten doğru şekilde faydalanmak gerekir. Güneş altında uzun saatler harcamak yerine kısa sürelerde doğru bir güneşlenme bu aktivasyon için yeterlidir. Güneşlenme süresi ve saati, yaşanılan bölgenin enlem özelliklerine göre değişmekle birlikte güneş ışınlarının dik olarak geldiği saatlerde 10-15 dakika kadar, korunma olmaksızın güneş ile temas etmek, D vitamininin aktif olması ve depolanması için yeterlidir.
6.Güneş ışığının beyinden serotonin hormonu salınımını da arttırdığı düşünülmektedir. Bu hormon, duygu durumun güçlenmesine yardımcı olan, kaygı durumunu iyileştiren ve depresyonu önleyen etkiler gösterir.
7. Su, vücudumuzu ve cildimizi zararlı maddelerden arındıran en önemli sıvıdır. Cildin beslenmesini sağlar, gerginleştirir ve kurumasını önler. Her gün 2-2,5 litre suya ihtiyacımız vardır. Güneşe fazla maruz kalındığında, cilt esnekliğini kaybeder ve susuz kalır. Bunu engellemek ve cildin kurumasın önlemek için bol su tüketmek önemlidir.