Türkiye belki de hiç olmadığı kadar kritik bir seçim sürecinden geçiyor. Tüm ülke seçimlerden çok seçim sonuçlarını konuşuyor. Çünkü açık ki seçimlerden sonra ülkemizi kritik, yakıcı ve sancılı günler bekliyor.
Başbakanın ve Bakanların aldığı rüşvet görüşmeleri açığa çıktıkça hükümet fıttırıyor, çıldırıyor, saldırıyor. İş iletişim aracı olan, insanların fikirlerini ve görüşlerini özgürce dile getirdiği twitter’a müdahale etmeye kadar varıyor. Öyle garip memleket ki Başbakan mitinglerden ülkeyi yönetiyor. Kaldırıyor parmağını "Onu kapatın, şunu susturun" diyor, twitter kapanıyor, özgür düşünce susturuluyor. Ve başbakan büyük bir kibirle seçim sonuçlarından sonra kimi kesimleri ‘’Gününüzü göreceksiniz!’’ dercesine tehdit ediyor.
Her geçen gün, baskılar artıyor. Yasaklamalar artıyor. Yok sayılmak artıyor. Ölümler artıyor. Başbakan’ın 15 yaşında öldürülen Berkin Elvan için canı bile yanmıyor ‘’Teröristti’’ iftirasında bulunup, verdiği acılar yetmezmiş gibi acılı annesini seçim meydanlarında yuhalatıyor. Hükümet ve yandaşları zenginleşip halk yoksullaşıyor. İşsizlik artıp, kanun tanımazlık kanunlaşıyor. Halkın en insanı ve yaşamsal talepleri bile biber gazında boğulup, tazyikli suyla itelenip, coplanarak susturulmaya çalışılıyor. Ülke, seçime böyle bir dönemde giriyor. Böyle bir ülkede halk sandıklara gidiyor. Seçim yarışı Ankara ve İstanbul üzerinden tartışılsa da Kocaeli'deki seçimler de bizler için çok önemli bir yer tutuyor.
Kentimizde kadına şiddetin çoğaldığı, kadın cinayetlerinin katlanarak arttığı bir dönemde Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilay Etiler’de büyükşehir belediye başkan adayı olarak seçimlere katılıyor. Kocaeli de büyükşehir belediye başkan adayı tek kadın olması beni onurlandırıyor, gururlandırıyor. Halkların Demokratik Partisi adayı olarak seçime giren Etiler, aynı zamanda Dilovası’nda yaşanan kanser araştırmaların da görev alan ve kansere karşı halkın yaşam mücadelesini savunan kişi olarak da biliniyor. Ve belki de kadınlardan sonra Dilovası halkının en çok Nilay Etiler’i desteklemesi gerekiyor.
Körfezde Belediye başkan adaylığını koyan bir başka öğretim görevlisi ise Prof. Doktor Reşat Başar. Ne kadar seviniyorum bilemezsiniz. Siyaseti ticaret alanına çeviren, elde ettiği koltuk üzerinden rantla ve rüşvetle geçinen siyasetçilere karşı iki bilim insanı, iki akademisyen, çıkarsız, hesapsız iki Başkan adayı… Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlık görevini üstelen Reşat Başar 2013 Eylül ayı sonunda CHP Kocaeli Körfez Belediye Başkan Aday Adaylığı için, görevlerinden istifa etti. Akademisyen kimliğiyle Güzel Sanatlar Fakültesini sayısız başarılara ulaştıran Başar’ın aday olduğu Körfezde seçilmesi durumunda belediyeyi harikulade yöneteceğine ve kente büyük katkılar sunacağına eminim.
Gel gelelim Gebze’mize. Belediyecilik artık kaldırım taşı döşemekten, park yapmaktan, asfalt atmaktan çıka geldi. Bize de üç yeri ışıklandırıp dört yere lale ekmekle belediyecilik yaptığını söyleyenlerden gına geldi. Kaldı ki halk, yaşam alanlarına saygısızlık yapılmasını, evlerinin rant uğruna yıkılmasını istemiyor. Artık bu kentte rantsal dönüşümcülerin, vurguncuların, halkı yok sayanların borusu ötmesin. Halkçı bir belediyecilik, katılımcı bir anlayış başa gelsin.
Birileri iş adamı, kimileri tüccar, kimileri babadan zengin. Ama Gebze halkı anadan üryan. İşçi, emekçi… Onları bu seçimde kim temsil edecek. İşçiler, emekçiler adına yerel yönetimlerde kim söz söyleyecek? Bu boşluğu yine Türkiye Komünist Partisi doldurmuş ve ilçe genel meclis adaylığına Kemal Parlak adında bir metal işçisini, hayatını emeği, alın teri üzerinden kazanan bir değeri aday koymuş. İlçe meclisinde bir Komünistin olduğu kentte yolsuzluk, hırsızlık, halk düşmanlığı olamaz. Devrimciler rantçılara imkân tanımaz.
Bir daha ki yazı seçimden sonra olacak. Şimdiden seçimlerin emekçiler adına ‘’hayırlı olmasını’’ temenni ediyorum. Ülkemin sorumlu insanlarını verdikleri oylara sahip çıkmaya, son oy sayılıp ilçe seçim kuruluna bildirilinceye kadar gözü açık olmaya davet ediyorum. Zira bu seçim, başka seçim…