ölümün avucunda sarhoş uyandığım
sabahın kahve fincanında gördüm
düşsel yaşamın cennetini...
köprü möprü yok,
tomurcuk memeli bakireler de...
emeksiz yaşam da yok...
hatta alın teri olmadan ekmek.
inanın;bakireler daha özgür
emek kutsal bayrak gibi
alın teri yaşamın panzehiri...
sevdalar anlamlı
kavgalar haklı
ve zafere ulaşmış...
silahlar karanfillerle sarmaş dolaş...
inanın; çocuklar ölmüyor açlıktan...
sömürgenler kovulmuş kendi cehennemlerine...
gülümsüyor diken tarlaları gelinciklere.
göz kırpıyor dönek gözlü baykuş
alıcı kuşlar tesellide, suya konmuş serçeye.
zincirlerim bileklerimde utanç içinde.
beynimde söyleyemediğim düşünceler yok.
paylaşılmış ekmek
paylaşılmış özgürlük
paylaşılmış halk iktidarı...
meleklerle şeytan dost olmuş
yeniden kurmak için cenneti.
inanın; sizleri de gördüm:
Deniz,Yusuf, Hüseyin
ve Mehmet Taşdemir
ve devrim şehitleri
sizleri de gördüm.
ellerinizde güller,dilinizde sevda türküleri
halay çekiyordunuz....
bir bayram vardı,benim cennetimde.
ne güzel bayramdı...O
nutuk çeken bile yoktu...
bir nazım ağlıyor uzaklarda vatan hasretiyle...
ağlama nazım, ağlama
karalar bağlama
sen, benim cennetimdesin....