BEN FREUD’UN ÇÖMEZİYİM

Tuncer Altunbulak

Bir halk türküsü vardır bu türkünün ilk sözleri çok etkileyicidir. Şöyle başlar iki büyük nimetim var: biri anam biri yârim. İkisine de hürmetim var biri anam biri yârim. Elbette ki herkes gibi benim de annem ve yârim var. İkisini de çok severim, ikisi de başımın tacı, ikisine de hürmetim var ama bana hayatı öğreten doğruyu gösteren ve yolumu aydınlatan ülkemi sevmeme ve tanımama önderlik eden biri dünyaca ünlü psikanalist Freud, diğeri dünyanın en büyük romancısı olan Dostoyevski gibi iki büyük üstadım var. Freud 19.yy da insanı, insani anlayışımızı baştan aşağı değiştirmiş. Kendinden önce kenarından köşesinden insanı anlamaya çalışanlar olmuşsa da ilk defa insanın bilinçaltı kavramını genel hatlarıyla ortaya koyan, analiz eden dünyanın en önemli bilim insanıdır. Bu anlamda çağımızın en önemli devrimcisidir. Çok ilginçtir bilinçaltımızdaki ikinci kişiliği Freud ilk defa kendi içinde görür ve keşfeder. Bu konuda ilk hastası da kendisidir. Kendisine hastalık hastası tanısı koyan adamdır. İnsanın en önemli dürüstlüğü kendine karşı olmalı. Bunu ilk defa ortaya koyan Freud’dur. Bu konuyu sık sık anlatmamım nedenlerinden biri insanlarımızın Freud’u okumaları ve kendilerini tanımaları içindir. Toplumumuz gerçekten kendisini tanıması bakımından büyük handikaplar içindedir. Bu durum toplumsal yaşamdaki kalitemizi düşürmektedir. Yazıma başlamadan önce sokakta bir tanıdıkla konuşuyorduk, adam konuşurken ve gülerken birden somurtmaya başladı, yüzü düştü rengi değişti ve birdenbire gözleri büyüdü. Yanlış bir şey mi söyledim diye kendimi suçlamaya başladım. Koluna girdim bir kahveye gittik yavaş yavaş kendinde geldikten sonra “çok sıkıntılıyım, çok korkuyorum bir psikiyatra da gidemiyorum”. Neyse ki onu bir psikoloğa gitmeye ikna ettim. Bu konuda da konuştuk adam yanımdan çıktıktan sonra bu yüzden intihar eden insanlarımız aklıma geldi. İntihar eden bu insanların neden intihar ettiklerinin gerçeği asla bilinmez. Çok karmaşık köklü ve çok dallı bir sorundur intihar onları anlayamayız, bize de intihar edeceklerini söylemezler. Son 30 yılda yüzlerce insan intihar etmiştir. İntihar etmenin önemli eksiklerinden biri yine de toplumsal ilişkilerdir. İnsanlar sorunlarını birbirlerine güvenmedikleri için açamıyorlar.  Biz de insanları anlamıyoruz ama bir şey var ki psikolojik rahatsızlığı olan insanlar dikkat edersek anlaşılabilirler çünkü o dönemde insanlar daha hisli heyecanlı ya çok hareketlidirler ya da çok düşünceli ve durağandırlar. Benim ülkemde en kolay iş olması gerekirken en zor işlerden birisi bir psikoloğa gitmektir. Birileri delirmiş mi diye korkar insanlar. Psikanaliz bir bilim olarak dünyada yaygınlaşmaya başlamasıyla insanlara çok büyük faydası olmuştur. Korktuğumuz, utandığımız arzularımız, fantezilerimiz psikanalizin sayesinde normalleştirilmiştir. Şimdi anlatacağım öykü gerçek bir öyküdür. Ali amca benden birkaç yaş büyük, 120 kg dev yapılı bir adam. Köroğlu’nun yiğitlerinden Zincirkırana benzer. Zonguldak’ta kömürü bulan uzun Mehmet gibi 2 metre boyunda Gebze meydanında bir saat kadar sohbet ettik. Kadınları karalamasına çok üzüldüm. Hayatı boyunca birileri ona kadınların kötülüklerinden söz etmiş sanki. Okulda ona kadınların şeytanlıklarını anlatmışlar. Söylediklerine her müdahale edişimde “sen onları iyi tanımazsın, onları sen bana sor şeytana bile pabucunu ters giydirirler. İstemedikleri hiçbir şeyi yaptıramazsınız, kimseyi dinlemezler, nasihat etmek boşunadır. Yürekleri kan ağlarken kafaları yılan gibi çalışır. Aslında yılandan farkları yoktur. Kimi işlerini aklıyla görür, kimi işlerini güzelliklerini kullanarak görür”. Ara sıra Ali amcaya eşiyle ilişkilerini de sormuştum. Anlatmıyor o konuyu es geçiyordu. Bir ara nesini anlatayım hemşerim sonuçta o da bir kadın. 40 yıldır derdini çekiyorum. Durup dururken bir ara heyecanlandı. Ne oldu Ali amca dedim, ne olacak eşim geliyor pazara gideceğiz dedi. Müsaade istemeden az ötede duran bir kadının yanına gitti. Kadın dediğim çıtı pıtı 1,50 boyunda, küçücük bir kadın. Kendi kendime yav bu kadın Ali amcaya ne yapabilir ki dedim. Neyse ki yazının sonuna geldik yine. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.