Gebzespor’un yıllardır başarısız olmasının nedenleri arasında ‘ bencilik, adamcılık takıntısı’ gelmiştir.
Geçen sezon takımın bağıra bağıra amatör kümeye düşme nedeni de budur.
Bırakın puan almayı, yada gol atmayı pozisyona giremeyen, iki pas yapamayan takımın hocası elleri belinde kendi tiyatrosunu izledi.
Koskoca diye bildiğimiz Gebzespor camiası da buna 7 hafta sabretti.
Bu ya adamcılıkla, yada futbolu zerre kadar bilmemekle açıklanabilirdi.
Takım o dönem küme düşmüştü. Erbaa deplasmanı sadece hikayeden ibaretti netice de hüsranla tescillendi.
Gebzespor gibi zirveye oynadığında 10 bine yakın taraftarı olan bir camianın gücünü masa başında da hissettirmek gerek.
Artık futbolda lobi gücü de çok önemli ve belirleyeci.
Bundan sonra Gebzespor menfaatlerinin, şahısların menfaatlerinden daha önde olmasını temenni edelim.
İnsanlar yaptıklarıyla anılır ve yaptıklarıyla hatırlanır.
Başkan benim; parayı ben veririm ben bulurum her türlü kararı da ben veririm mantığı Gebzespor’a zaman içinde hep kaybettirmiştir.
Her dönem listede 20 isim olmuştur. Kafada ki 2 isim kararları vermiştir. Diğerlerinin fikirleri bile önemsenmemiştir.
Hüseyin Deniz yönetiminin her hafta durum değerlendirme toplantıları yaparak birbirlerini tanımalarını ve samimi bir ortam yakalamaları gerektiğini düşünüyorum.
Aynı şekilde camianın etrafında kendine yer edinen, etkili kulis yapan isimler de işlerini ‘Bencilik’ üzerinden yürütür.
Bu kitle aynı yolda yürüdüğünde Gebzespor’un menfaatleri değil kendi menfaat ve egoları her zaman ön plana çıkar.
İşte tam burada Gebzespor kaybetmeye başlar. Kulüp bu boş işlerle uğraşırken önüne bakamaz hale gelir.
Buraları iyi analiz edip, çok iyi yönetmek lazım.
Dolayısıyla yönetim içinde yaşanan çok küçük bir sorun ilerleyen dönemlerde yıkımları da beraberinde getirmiştir.
Yeni yönetimde bu hatanın yapılmaması gerektiğini düşünüyorum.
Hüseyin Deniz Başkanlığındaki yeni yönetimde; nitelik, vizyon, kariyer, ekonomik ve her türlü güç bakımından üst düzey isimler var. Takım olmayı başarırlarsa başarı kendiliğinden gelir.
Bu isimler Gebzespor’da aradıkları ortamı bulmaları halinde, bu işten keyif almaları durumunda güzel işler yaparlar.
Kesinlikle yönetim içinden çatlak sesler çıkmamalı. Bu yönetimin kırmızı çizgisi olmalı.
Nasıl futbol takımlarının başarıya giden yolda önce takım ruhunu yakalaması gerekiyorsa;
Bir camianın başarılı bir şekilde yönetilmesi içinde önce kulüp yöneticilerinin takım ruhunu yakalaması gerekiyor. Tek ses, kararlık ilkesi, kurumsal anlayış Gebzespor’u bambaşka yerlere getirebilir.
Tesis içinde Teknik kadro ve futbolcuların mutlaka huzurlu ve mutlu olabileceği bir ortam hazırlanmalı.
Yapılacak transferlerin isimleriyle kariyerleriyle ilgili açıkcası çok şeyleri merak etmiyorum. BAL liginde isimler kariyerler futbol oynamıyor. Yürek ve karakter oynuyor.
Hep birlikte yıllarca şahit olduk. Bölgesel Amatör ligde başarının en belirleyeci yanı takım ruhunun, aile ortamının yakalanmasıdır. Eğer bunlar sağlanamazsa isimlerin hiçbir önemi olmaz.
En önemli detaylardan biri de Gebzespor çatısı altında görevli futbolcu ve personellerin ödemeleri düzenli olarak söz verilen tarihte yapılmalı.
Zaman çok kısa bir an önce doğru takımın kurulması gerekirken yönetimin ‘bir olma’ sürecini hızlı bir şekilde aşması Gebzespor’un başarıyı yakalaması adına büyük önem taşır.
Yeni dönemde Gebzespor Başkanı Hüseyin Deniz’e bu anlamda büyük iş düşüyor.
Heyecanı, hırsı ve iddiası çok değerli.
En önemli artısı futbol yöneticiliğini çok iyi biliyor olması.
Gebzespor camiası dışarıdan görüldüğü gibi asla değil. Bu kadar da olamaz denilecek işlerle karşılaşılacak.
Bunlarla doğru mücadele ortaya koyulduğunda başarı gelecektir.
Kulüp etrafındaki insanlar değişirler mi bilinmez ancak; tilki ile plan yapar , kurt ile avlanır, sonra oturup koyun ile yas tutarlar. Bunu da hatırlatmakta yarar var. Saygılarımla...