TMMOB Gebze Bileşenleri, Gebze’nin gerçeklerine dair basın toplantısı düzenledi. Basın Toplantısına İnşaat Mühendisleri Odası Gebze Temsilciliği Başkanı Ahmet Kadı, Makine Mühendisleri Odası Gebze Temsilciliği Başkanı Sinan Yücel, Mimarlar Odası Gebze Temsilciliği Başkanı Cenk Elgin ile İMO Gebze yönetim kurulu üyeleri İsmail Keskin ve Doğan Tasar katıldı. Basın toplantısında Gebze’nin deprem başta olmak üzere doğal afetlere karşı gerek yetersizlik, gerek hazırlıksızlığı bir kere daha gündeme geldi. Yerel yönetimler ve kamunun yanı sıra vatandaşın da hazırlıksız olduğuna dikkat çekildi. Başta belediyeler olmak üzere yerel yönetimlere birlikte çalışma çağrısıyla gerek kamunun, gerekse vatandaşın talebi halinde binaların depreme dayanıklığının gönüllü olarak ölçüleceğine dair çağrı tekrarlandı.
BİLİM HER YOLU GÖSTERİYOR
İMO Gebze Temsilciliği Başkanı Ahmet Kadı ülkemizde son zamanlarda yaşanan afetlerden dolayı ulusa başsağlığı ve sabır dileğinde bulunarak, “Doğa olaylarının afete dönüştüğü ülkemizde doğayla ilgili bilimsel çalışmalar yapanların daha çok konuşması gerekiyor. Ulusal basın depremleri magazinsel hale getirip fay hatları üzerinden deprem toto oynuyor” dedi. Yerel imkânlarla başa çıkılamayan her tür doğa vakasının afet diye adlandırıldığını, Gebze’yi de kapsayan AFAD’ın İzmit’in en doğusunda olduğunu ve Gebze yapılanmasının bulunmadığını hatırlatan Kadı, TMMOB Gebze’nin afetlerle ilgili çalışmalarının yer aldığı çok sayıda haber kupürüne de gösterdi. Profesör Doktor Mikdat Kadıoğlu’nu Gebze’de ağırladıkları etkinlikte Kadıoğlu’nun iklim değişikliğine dikkat çektiğini anımsatan Ahmet Kadı, “Şayet bilimi dinlerseniz size her yolu gösteriyor. Yerelde ve genelde afet planlarında küresel değişiklikler göz önünde tutulmalı” diye konuştu.
Afet yönetimini risk ve kriz yönetimi olarak ikiye ayırdıklarını belirtip riskin doğru şekilde planlanması gerektiğine işaret eden Kadı, Sivrice depreminde risk yönetimi eksikliğinin deprem gibi bir doğa olayını felakete dönüştürdüğünü söyledi.
VATANDAŞ OLARAK DA EKSİĞİZ
Bölgemizde 1999’da yaşanan deprem sonrası yapılması gerekenlerin çok az sayıda kaldığını, 1994 ile 2019 arası deprem yönetmeliğinin 10 kez değiştiğini, kâğıt üzerinde kalan yönetmeliklerin mükemmel olduğunu ancak ötesine geçilemediğini belirten Kadı, “Depremi eğitim sistemine sokamadık. Vatandaş olarak da eksiğiz, aile afet planımız yok” dedi. Gebze Belediyesi’ne iki deprem toplanma merkezi kurulacağından ötürü teşekkür eden Kadı bununla birlikte, “Depremden önce çalışalım. Risk analizi yapalım da deprem toplanma alanına ihtiyaç olmasın” diye konuştu.
O 17 BİNADAN 9’U AĞIR HASARLI!
Kamu kurumları binalarını inceleme taleplerinin geri çevrildiğini, deprem vergilerinin ne olduğunu kendisinin de sorduğunu aktaran Kadı, “1999 öncesi binaların riskli olduğunu söyledik, neden çözülmedi? Eylül ayında Silivri’de meydana gelen deprem sonrası gönüllü olarak hizmet vereceğimize dair çağrımıza karşın TMMOB’a hiç başvuru olmadı. Gebze Belediyesi’ne ise 17 başvuru yapıldı. Belediyenin tespitine göre bu yapılardan 9’u ağır hasarlı, 4’ü az hasarlı, 4’ü hasarsız. 1999 depremi sonrası da 108 orta hasarlı bina tespit edilmişti. Bunlarla ilgili ne yapıldı? Basın da lütfen bu konuyu takip etsin” diye konuştu.
ESAS HİZMET İNSANI YAŞATMAK
Yerel yönetimlerle çalışmalı ve halkla teması arzulayan bir meslek örgütü olduklarını hatırlatıp yerel yönetimlerde esas hizmetin insanı yaşatmak olduğunu kaydeden Ahmet Kadı depreme dair dört önemli uyarıyı tekrarladı. Kadı depremden sağ çıkmak için binaların sağlam olması gerektiğini, vatandaşın evindeki eşyaları sabitlemesini ve aile afet planı hazırlamasını, ayrıca kısaca DASK diye adlandırılan deprem sigortasını yaptırması gerektiğini kaydedip, “Depremden sonra vatandaşa karşılıksız ekonomik destek verecek tek yapı sigortalar” dedi.
İHMAL ÖLDÜRÜR
Kadı sözlerine ilaveten, “Deprem de, bina da öldürmez. İhmal öldürür. Bir toplumu ne kadar uyandırırsanız yaşam konusunda o kadar şanslı olursunuz. Bizim için öncelik kentsel dönüşüm ve afete dair eğitimdir. Bu kentin değerleridir. O değerlerden biri de Gebzespor. Vatandaş bize yapılarını kontrol ettirsin. Gebzespor’a da gönlünden geçen bağışı yapsın. Biz gene halkın sorunlarına talibiz” diye konuştu.
HANGİSİNDE ELEKTRİK VAR?
MMO Gebze Temsilciliği Başkanı Sinan Yücel de AFAD’ın yaptığı açıklamaya göre Gebze’de 38 toplanma alanının yer aldığını hatırlatıp, “Bunların hangisinde tuvalet, elektrik var. Bu işe teknik gözle bakılmalı. Biz ne yaptık, imar barışı çıkarttık. Bunun vebali o yasayı çıkartanların olacaktır” diye konuştu. Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz’ün şubat ayı meclis toplantısındaki açıklamalarına atıfta bulunan Yücel, “Ben sözü edilen iki toplanma alanından ötürü teşekkür edecek bir şey göremiyorum. 100 kişilik kurtarma ekibinden söz ediliyor ama burada deprem olduğunda o 100 kişi de enkaz altında kalacak.
YEREL YÖNETİMİN SORUMLULUĞUNDA
Acil afet eylem planımız var mı, tatbikatı yapıldı mı? 1999 depremi sonrası yapı bloğu çalışması yapıldı mı, hasarlı kaç binamız var? Hiç deprem simülasyonu yapıldı mı, eğitimi verildi mi? Vatandaşın güvenli binalarda oturması yerel yönetimlerin sorumluluğundadır. Deprem sonrası destek deprem olan yerden değil sınır komşusu illerden, çevre illerden gelir. Yakın iller ile bu konuya dair irtibata geçilmiş mi?” diye sorarak eksikleri sıraladı. Yücel temel problemin TMMOB Gebze ile Gebze’deki belediyelerin arasında protokol eksikliği olduğunu belirtip, “Biz halkın mühendisleri olarak, bedelsiz şekilde her türlü desteği vermeye hazırız” dedi.
AYNI MASADA OLMAK İSTİYORUZ
Mimarlar Odası Gebze Temsilciliği Başkanı Cenk Elgin, “Yaşadığımız evlerde mutlu muyuz, bunun için tasarımlarının olması lazım. Ama biz tasarımı, konforu geçtik. Can güvenliği derdine düştük” dedi. Temsilcilik olarak bir süre önce Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz’e ziyaretlerindeki detayları aktaran Elgin, “Zinnur Başkan ile görüşmemizde hayalindeki Gebze’yi sorduk. Biz kentin yönetiminde aynı masada olmak istiyoruz, buna hazırız. Sadece muhalefet etmek, ‘söylemiştik’ demek durumu değil” dedi. (Haber Merkezi)