Halkın Türkiye Komünist Partisi heyetinin, iki gün süren Mardin, Batman ve Suruç ziyareti sonrası hazırladığı raporun çarpıcı yönlerini sizlerle paylaşıyordum. Önce Batman, sonra Mardin, şimdi de Suruç…
Suruç’a gelenlerin daha çok Kobanê’nin köylerinden olduğu görülüyor. Merkezinde yaşayanlar ise bu göç dalgasına dahil olmamış. Bunun nedeni, IŞİD’in genellikle köylere saldırmış olması.
Parklar, camiler, belediyeye ait mekanlar ve Suruç halkının evlerinde barınmaya çalışan Kobane halkından kadın, çocuk ve yaşlıların dışındaki hemen herkes IŞİD ile savaşmak için geri dönmüş. Çocuklar başta olmak üzere insanlar sağlıksız koşullarda yaşıyor ve temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Özellikle çocukların psikolojileri bozulmuş durumda. Çocuklar, geceleri uykularından DAİŞ (IŞİD’in Kürtçesinin kısaltması) diye korkarak uyanıyorlarmış.
Heyetin tespitleri ve rapora yansıyanlara göre, hem Kobanêliler, hem de Suruç halkı kaygılı ama aynı zamanda kararlı bir bekleyiş içerisinde. Her gece birkaç kilometre ötelerinde gözlerinin önünde gerçekleşen savaşı izliyorlar.
Bölgedeki bir başka gerçek, halkın askere ve hükümete çok tepkili olması…
AKP’nin IŞİD’e destek verdiği tüm çıplaklığıyla görülüyor.
Nasıl mı diyorsunuz ?
Asker ve polis, basın açıklamalarını, dayanışma etkinliklerini yasaklıyor..
İnsanlar sınıra barış nöbeti tutmak için gittiklerinde polisin çok sert saldırılarıyla karşılaşıyor.
Kolluk kuvvetleri, IŞİD’lilerin sınırdan geçişlerine alenen izin verirken, insanların Kobanê ile dayanışmak için sınırda beklemek istemelerine tahammül bile göstermiyor.
Bölge insanına göre, ‘’hükümet ikiyüzlü bir politika izliyor’’. Köylere havan topu isabet etse bile cevap verilmediği söyleniyor. Bunun için sınıra yakın köylerden Bexte ve Dewşen’de halk geceleri IŞİD’e yardımların gitmesini engellemek için nöbet tutuyor. Nöbet tutan gençlerin, IŞİD’e yardım götüren bir aracı yakaladıkları da öradaki herkesin bildiği bir gerçek.
Tüm bu olanların devletin onca askerinin, polisinin, istihbaratçısın yığınak yaptığı bir yerde gerçekleşmesi, devletin buna göz yumduğunu gösteriyor.
Özcesi;
IŞİD terörizmi, emperyalizm ve AKP hükümetinden aldığı destekle ayakta duruyor. AKP, IŞİD’e sağladığı para, silah ve lojistik desteğin yanı sıra Suriye sınırını çetenin her türlü geçişine açmasıyla yaşanan katliamların sorumluluğunu taşımaktadır. Bu destek bir an önce sonlandırılmalıdır.
AKP, IŞİD’e değil, Suriye’deki merkezi iktidara ve Rojava’daki Kürt yönetimine karşı Suriye’nin kuzeyinde tampon bölge kurulmasını istiyor. Tampon bölge önermesi çöpe atılmalıdır.
Kobanê’ye açık bir ambargo uygulanmaktadır. Gıda, ilaç vb. yardımların Kobanê’ye gitmesi sınır hattında engelleniyor. Kobanê’ye yardımların geçişine izin verilmelidir.
Hem Ezidi halkının, hem de Kobanê halkının temel ihtiyaçları ve sağlık koşulları gönüllüler tarafından gerçekleştirilmektedir. Fakat bu yeterli olmamaktadır. Daha kapsamlı bir müdahale acilen gerekmektedir.
IŞİD zulmünden kaçan Ezidi ve Kobanêliler kış şartlarına uygun giyeceklere sahip değiller. Kışlık giysi ihtiyacının karşılanması ve dayanışma yardımlarının toplanması gerekmektedir.
Başta Suriye olmak üzere bölgedeki emekçi halklara karşı bir tehdit ve saldırı aracı olarak kullanılacağı kesin olarak bilinen savaş tezkeresini geçersizleştirici karşıtlığı örgütlemek, öncelikli görevdir.
Hemen, şimdi…