Basına özgürlük, hemen şimdi !

 Bugün, biraz bizim meslekten, mesleğin yaşadığı sıkışıklıktan ve de mesleği özgürce icra edemez hale gelişimizden söz edeceğim.
   Tabi ki, bunu Özgür Gazeteciler İnisiyatifi'nin (ÖGİ) hazırladığı ve 146 gazetecinin tutuklu bulunduğuna yer verilen rapora dayandırarak yapacağım.
   ÖGİ'nin Ağustos ayı raporunda, 'gazetecilerin yaşadıklarının bilançosu' diye yer verilen bilgiler şöyle:
   -15 gazeteci gözaltına alındı.
   -2 gazeteciye soruşturma açıldı.
   -5 gazeteci hakkında dava açıldı.
   -1 gazeteciye 2 yıl 4 ay hapis cezası verildi.
   -700 habere erişim engellendi.
   -1 gazetecinin evine baskın yapıldı.
   -2 gazeteci darp edildi.
   -1 gazeteci silahlı saldırıya uğradı.
   -1 gazeteci baskılardan dolayı mesleği bıraktı.
   -Van, Mardin, Diyarbakır ve İstanbul'da gazetecilerin bazı haberleri takibi kolluk güçlerince engellendi.
   -RTÜK'e, internet üzerinden yayın yapan radyo ve televizyonlara sansür yetkisi verildi.
   Bütün bu verilere bakıp da söylenecek çok şey yok aslında. Saray-AKP ittifakından oluşan ve MHP'nin de tam destek verdiği hükümet, basına dönük keyfi ve yasadışı baskılarını sürdürüyor.
   Hükümet, demokratik bir ülkede yaşadığımızı ve hukuka saygılı olunduğunu savunuyorsa, tutuklu gazetecileri derhal serbest bırakmalı, gazetecilere dönük baskılara son vermelidir.
   Çünkü, özgür basın her dönem herkese lazım ölmüştür, bugün de lazımdır ve yarın da lazım olacaktır.
   Zincirlenmiş kişi ve kurumlarla basın özgürlüğünden söz edilemez.