Nihayet TBMM'ce görüşülen Torba Yasa Kanununun belirlediği öğretmen atamaları gerçekleştirildi.
Onbinlerce öğretmen adayının günlerdir beklediği atamalar sonucunda 40 bin öğretmen adayı öğretmenliğe adım attı.
Az önce yedi yıl önce Tarih Bölümü Eğitim Bilimleri'nden mezun olmuş bir arkadaşımla konuştum.Belki atanırım umudunu taşıyan arkadaşım, atama sayısınının en azına sahip olan tarih bölümünden 342 atama yapılacağını görünce bir hayli üzülmüş.
"Okulu bitirdikten sonra 5 yıl ücretli öğretmenlik yaptım ama şimdi bırak atanmayı ücretli öğretmenlik bile çıkmadı." diye yakındı.
Edebiyat fakültesi mezunu olan bir diğeri, umudunu tamamen yitirdiğini ağlayarak dile getirdi.
İki yıldır atama bekleyen başka bir arkadaş adeta haykırarak isyan etti.
Yazık, günah bu gençlere...
Hemen hemen hepsi binbir zorlukla bitirmişler okullarını.
Hepsi de dar gelirli ailelerin çocukları...
Biz okuyup,meslek sahibi olalım diye yeri gelmiş aç kalmışlar,yeri gelmiş çalışmışlar ama pes etmeyip bitirmişler okullarını.
Sonuç olarak yıllardır atanmayı bekliyorlar, elde var sıfır.
Artık ne yapabilirim diye başka meslek arayışı içindeler.
Geçen yıllardan hatırlarsınız,atanamayan 250 bin öğretmenden 39'unun intihar ettiği ortaya çıkmıştı.
Atanamadığı için ölmek! Atanamamayı ölümle eş tutmak! Onca yıl dirsek çürüttükten sonra
atanamamanın utancını taşıyamamak!
Gamze Filiz Aslan bunlardan sadece bir tanesiydi...35 yaşında,atanamadığı için av tüfeğiyle
intihar etti...
Bütçem yok deyip eğitime bütçe ayır-a-mayan ama güvenliğe yüzde altmış ayıran bir devletin
gerçek yüzü...
Okuduğu için bir ceza değil de nedir?
Bir de dalga geçer gibi;
"Öğretmenlik okuduysan ill öğretmen olacaksın diye bir kaide yok.Ukalalık etme,git başka birşey ol!" diyen bir zihniyetin cezası...
Ölüm!
Daha ötesi yok...