Baldur’da da baskıya dair delillerimiz var
** Özer Elektrik’teki sendikal örgütlenme sürecinde sendikal baskıyı mahkemede onatıp o dönem özel olarak işe alınan jandarmadan emekli Tuncay Dursun’a hapis cezası onatan BMİS Gebze 2 No’lu Şube’nin Başkanı Necmettin Aydın, “Baldur’da da baskılarla ilgili delillerimiz var” dedi
DİSK BMİS Gebze 2 No’lu Şube Başkanı
Necmettin Aydın ile seri röportaj: 3
Türkiye’de sendikal örgütlenme Anayasal hak. Anayasa’yı çiğnemek, hapis cezası da gerektiren aleni bir suç..
“Ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun 118. maddesinde sendika hakkına haksız saldırı suç olarak düzenlenmiştir. 118. maddeye göre, “Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” (Avukat Dr. Murat Özveri)
https://www.gebzehaber.net/yarinin-esit-dunyasini-bugunku-mucadele-kurar-70142h.htm
TÜRKİYE ŞARTLARINDA
ÖNEMLİ BİR KAZANIM
Bu zemin ve bağlamda dünkü sayımızın manşetinde yer alan, Özer Elektrik’teki sendikal örgütlenme sürecinde tespit edilen baskıdan ötürü dönemin yöneticilerinden emekli Jandarma Astsubay Tuncay Dursun’a verilen, indirimler sonrası 3 ay 20 güne düşürülüp tekrarlanmaması şartıyla beş sene süreyle ötelenen karar, Türkiye şartlarında önemli bir kazanım.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ
BMİS Gebze 2 No’lu Şube Başkanı Necmettin Aydın, 100 günü aşkın süreyi geride bırakan, öncesinde direnişin de gerçekleştiği Baldur Süspansiyon’da baskılarla ilgili delillerinin olduğunu öne sürüp, “Telefonla arayıp arkadaşlarımızı tehdit eden kişilerle ilgili suç duyurusunda bulunacağız” dedi. Başkan Aydın, Baldur Grevi’ne dair ayrıca özetle şunları kaydetti:
TEDBİRLERİMİZİ MUTLAKA ALACAĞIZ
“Arkadaşlarımız 24 saat itibariyle grev nöbeti tutuyor, direniş sergiliyorlar. Gece gündüz mücadele veriyoruz. Grev kırıcılığına dair de tedbirlerimizi mutlaka alacağız. Bütün sendikaları ve işçi sınıfı dostlarını dayanışmaya bir kez daha çağırıyoruz.
SUÇU GİZLEMEK İÇİN
TABELASINI KALDIRDI
Grevin uzun sürmesinden ötürü bizim açımızdan da, işveren açısından da bir takım sıkıntılarla karşı karşıya kalınıyor. İşveren her ne kadar, çıkan işçilerin yerine 12-13 işçi alsa da üretimini yapamadığını, siparişlerini zamanında yetiştiremediğini biliyoruz. İşveren kendisini teşhir etmemek için fabrikanın tabelasını bile sökmek zorunda kaldı. Fabrikanın Baldur olup olmadığını kimse bilmiyor. Aslında suç işliyor, suçu gizlemek açısından da tabelasını bile sökmek zorunda kaldı.
SENDİKALI, TOPLU
SÖZLEŞMELİ UZLAŞMA
Biz eski bir sendikayız. Geçmişte grevler yaşadık. İstediğimiz anlaşmaları zaman zaman yaptık, zaman zaman yapamadık. Derdimiz arkadaşlarımızın haklarına sahip çıkarak sendikalı, toplu sözleşmeli olarak çalışmalarını sürdürmelidir. Bu doğrultuda bir anlaşmaya varmak istiyoruz. İşverenin işçi arkadaşlarımıza anlattığı gibi, ‘Kırıcı, dökücü, fabrikayı batıracak, zarar verecek’ bir davranışımız zaten olamaz. Kaldı ki 100’lerce fabrikada örgütlüyüz, toplu sözleşme imzalıyoruz, 10 binlerce üyemiz var.
KIRILMA NOKTASI
Vali Bey ile yaptığımız görüşmede Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü İlhan Aydın Bey’i görevlendirdi. Bir takım girişimlerde bulundu. Bizi firma avukatlarıyla bir araya getirdi. İlhan Aydın Bey’in başkanlığındaki toplantıya gittik. Görüşmede, ‘Ön koşulsuz olarak müzakereye hazırız’ dedik. Baldur’un hukukçuları da aynı şekilde, ‘Biz bu fabrikada anlaşmak istiyoruz’ dediler. O zaman görüşmelere başlanması gerektiğini söyledik. ‘Görüşmeleri başlatacağız ama daha sonra sürdürelim’ dediler. O gün oradan ayrıldığımızda aslında, bir sonraki gün görüşecektik. Ancak görüşme günü İlhan Aydın Bey arayıp işverenin gelmeyeceğini, anlaşmak istemediklerini söyledi. Bu da çok önemli bir durum.
İŞÇİLER DE BİZ DE
KABUL ETMİYORUZ
Adamlar bu fabrikada, bu ağır sanayi ve çalışma koşulları içinde işçi arkadaşlarımızın yasal ve Anayasal haklarını tanımayarak tamamen bir kölelik düzeni içinde çalıştırmak istiyorlar. Bu da işçiler tarafından bugüne kadar kabul edilmedi. Biz de kabul etmiyoruz.
Baldur’da dört İspanyol, Türkiye Cumhuriyeti makamlarına yanlış bilgi vererek akılsız pozisyonuna getiriyor. Burada insanları kandırarak fabrikayı yönetmeye çalışıyorlar. Genel müdürün valiliği, kaymakamlığı yanlış bilgilendiren, yasaları kötüye yönelik kullanan dört İspanyol burada 100’lerce işçiyi adam yerine koymayarak ezmeye çalışıyor. Buna izin vermeyeceğiz.”
BMİS Gebze Şube Başkanı Necmettin Aydın ve Şube Mali Sekreteri Kadir Gedik; grevin 96'ncı gününde grev gözcüleri Serkan Akgül ve Bilal Biçer ile.
**
Kasık ameliyatı sonrası yerim
değişmedi. Bel fıtığı da oldum
İşçi Bilal Biçer; Darıca, Bağlarbaşı Mahallesi’nde oturuyor. 32 yaşında. Evli ve iki çocuk babası. Eğitim hayatını bitirdikten sonra, 14 yaşından beri 18 senedir aralıksız işçi Dört senelik Baldur emekçisi.: “İlk sendikalı işyerim burası. Ücretlerimiz düşüktü, sosyal hak denilen bir şey zaten yoktu. Kazanmış olduğumuz, sendikanın yetki belgesi vardı. Bu yola koyulduk.
KASIK AMELİYATI SONRASI DA
AĞIRLIK İNDİRİP KALDIRIYORUM
Fabrikada insan olarak görülmüyoruz. Robot gibi çalıştırılıyoruz. Kasık ameliyatı olmama rağmen yerim değiştirilmedi. Aynı makinede, ağırlık indirerek kaldırarak çalışmayı sürdürüyorum.
YATAKTAN BİLE KALKAMIYORUM
Her bir vardiyada en az 5-6 ton demir geçiyor elimden. Sonra bel fıtığına da yakalandım. Henüz bel fıtığı ameliyatı olmadım ama sağlık problemim çok. Yataktan bile kalkamıyorum. İnsan gibi çalışma ortamı yok.
DUMANI, KOKUYU ÇEKEN
BİR MEKANİZMA YOK
Duman ve yanık yağ kokusundan durulmuyor. Dumanı, kokuyu çeken mekanizma yok. İçeride otomobil garajı gibi bir şey yapıp ona para saçtılar ama dumanı almakta hiç faydası yok. Değişen bir şey olmadı.”