Hovarda menekşeler beni kandırsanız da biliyorum ömrünüz kaçlara yetmez...Bahar şarkılarına gidiyorum. Sözcüklere uymasa da gidişleriniz yaprak dökümlerine inat birden oluyor...
Sizler yapraklarım sararırken çıkıp geldiniz...Ne hoş geldiniz ne de güle güle diyebildim...Öylece hıyar gibi bakakaldım...
Hep benden taze yaprak istediniz...Taze yaprağı ne yapacaktınız bilmem...Oysa ben sizleri bir iki sararmaya yüz tutmuş yaprakla da sevebilirdim...Olmadı...
Yaşam yapacağını yapar mı bilmem ...Gelecek baharda ben yine burada olacağım sararmış yapraklarımla...
durup dururken
dövülmelerim gelir aklıma...
Bahar şarkılarında, haberim olmadan hep dövdünüz beni...
Elleriniz kırılsın demiyorum ama içim acıyor...Size veya kendime sıkasım geliyor ama olmuyor...
Dellenme saatlerimde piç yalnızlığında bıraktığınız ya beni...Aikışlar size gelsin...Ve ben bahar şarkılarına gidiyorum...Oysa ben senin acemiliklerini seviyordum.Kızarık yanaklarını seviyordum...
Her şey sıradan...Oysa ben aykırı olanları seviyordum...Sıradansın artık...Sıradan ...Bütün şarkılar gibi...
ruhum dağlara vurur kendini
özgür
asi ve vahşi...
oysa ki:bedenim yorgun ve evcil
balkon karanfillerine tutsak...
hovarda menekşeler
düşer özlemlerime
ve
ömür biter...