BAHAR KOKAR NİSAN

Fatoş Özut Kırtay

Nisan ayını bir başka severim... Bahar olduğu için, hem de ilk-inden... İlk aşk, ilk göz ağrısı gibi çarptırır yürekleri. Sevgi kokar buram buram, yağan yağmurların ıslattığı topraklar. Güya ilk olan bahar, Mart ayıdır ama kandırır o hep. Yaramaz çocuklar gibi cee yapıp, kaçıverir. O kuşları, börtü-böceği, yuvasız olan bütün canlıları üzen suratsız, soğuk kış gitti sanırız. Güneş nazını bırakıp, olanca cömertliğiyle verir sıcaklığını. Şeftali ağaçları, erik ağaçları, badem ağaçları süslenir çiçek çiçek. Sevdiceğini gören aşık gibi... Derken yaramaz Mart, kandırdım der, alır güneşi gider. Üzüntüsünden yaprak yaprak döker çiçeklerini masumlar. Oysa Nisan öyle midir ya? Sevgiliye bir adım daha yaklaşmak gibidir. Aşk kokar yer, gök, doğa. Kalbinin niçin deli deli çarptığını anlayamazsın. Oysa o gelmiştir, Nisan gelmiştir. Şiir kokulu yarim benim, Nisan'ım... Hele bir de Şiir varsa içinde, ki of çekme de dur, durabilirsen... 21 Nisan salı akşamı, şiirle geldi Gebze'ye. Nisan, bahar olduğunu anladı. Atatürkçü Düşünce Derneğinin, bahar kokulu çiçekleri, Osman Hamdi Bey Sahnesi'nde açtı. O güzel kokuları şiir şiir sardı Gebze'yi . Harika bir program hazırlamışlardı, seyirlere doyulmayan. Sihirli bir değnek olup, usulca dokundular kanayan yüreklere. Aynı zamanda dernek başkanı da olan, Sezer Nilgün Aydın'ın yorumuyla hasret giderdi gönüller, Atilla İlhan'ın Mustafa Kemal adlı şiirine. Sevgili Mehmet Purut Japon Balıkçısı ile denizleri getirirken bize, küçüğüm Irmak Atila Kız Çocuğu olup, çaldı kapılarını birer birer yüreklerimizin. Kanayan yaramızın lisanı, Yağmur Atila oldu Küçük Gelin'le. Ve minel aşk. Ölen sevgiliye duyulan özlemi, ne güzel yorumladı sevgili Dilek Kök Dursun. Kendi eseri olan, Ayın Üçü adlı şiiriyle. Ve ardından, sevgili Hülya Samur'un, Şükrü Erbaş imzalı, Ömür Hanım'a mektuplar şiiri... O muhteşem sesi... Adem Yılmaz'ın Sokak Çocuğu Berfin Çevik... Soma sahnesinde yine, Dilek Kök Dursun'un Ümit Yaşar Oğuzcan imzalı Vedat şiiri... Bilirsiniz, Ümit Yaşar o dizelerde ölen oğluna seslenir. Sevgili Dilek, işte bu şiirin ardına yazdığı iki kıta şiiriyle, anaların yüreği olup, yiten onlarca evlatlara seslenmiş... Güzel yürekli, güzel Arzu Kırcalı'nın sesinden bir başka inatla dinledik Nazım'ın Yaşamak adlı eserini... Şiir aralarında verilen şarkıları, klipleri ve Kadına Şiddeti vurgulayan sine-vizyon da harikaydı. Program baştan sona tek kelimeyle muhteşemdi. Ancak, program sonu tek kelimeyle enfes diye ifade edilebilir. Sevgili Dilek Kök Dursun, Ata'nın en sevdiği ve hep oynadığı Zeybek oyununu oynayarak, geceye damgasını vurdu. Hele hele, sonunda Onuncu Yıl Marşı eşliğinde açtıkları Türk Bayrağının yaşattığı duygular anlatılmaz, sadece yaşanır... Teşekkürler Atatürkçü Düşünce Derneği'nin pırıl yürekleri. Gebze'ye bahar kokan bir Nisan yaşattığınız için... Ve en kısa zamanda, tekrar istiyoruz... Bir daha, bir daha...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.