AZ ANLAYAN, ÇOK İNANAN!

Cengiz Akgün

Rus yazar Anton Çehov’un sosyal medya sayfamda çokça paylaştığım bir sözü var:

"En tehlikeli insan tipi, az anlayan, çok inanandır…"

Önceki gün bu sözü bir kez daha paylaşım yaptım.

Tamda ülkemizde bugünkü insan tipolojisine uygun bir sözdür!

Sosyal medya üzerinde tartışmaya açılan ve hızla yayılan bir konuya hemen balıklama atlayıp üzerine yargı oluşturmak başkaca nasıl açıklanabilir ki?

Bilmediği, anlamadığı bir şey üzerine varsayımlar üzerinden fikir yürütmek tamda cahillere uygun davranıştır.

Araştırma, sorgulama yok tamamen içgüdüler ve ötekine karşı negatif bakış açısı üzerinden yargı oluşturmak toplumun önemli kesiminde mevcut.

Sosyal medya bu anlamda en iyi örnektir.

Geçenlerde bir takipçim başka birisinin Atatürk ile ilgili bir sözü paylaşımını sayfasında alıntılamış.

Baktım ve araştırdım Atatürk’ün böyle bir sözü, konuşması yok.

Birisi kafasına göre uyduruk ve de çok saçma bir şeyi yazıp sayfasında paylaşmış.

Başka birisi de hemen bunu kopyalamış sayfasında paylaşmış!

Arkadaş yazılanları oku, araştır sonra doğruysa herkesle paylaş.

Yok!

Ne araştırma ne sorgulama var.

Yalana, olmayan şeylere kanarak destek veriyor.

İnsanı öteki canlılardan ayıran en kayda değer özelliği düşünme yeteneğidir.

İnsan bu özelliği sayesinde bugünkü muhteşem konumuna ulaşmıştır.

Tabi ki düşünme yetisini kullanmazsanız bir işe yaramaz!

Başkalarına göre yaşar ve davranırsınız.

Bir ömrü iradenizi başkalarına teslim ederek tüketirsiniz.

Beynini kullanmayanların en belirginleri ‘biat’ edenlerdir.

Kendi aklını kullanmak yerine aklını başkalarına kullandıranlarda düşünme yetisi nötralize durumdadır.

Sosyal medyada, sokakta, mahallede bunlardan bolca görmek mümkün.

Akıllarını kullanmak, düşüncesini ifade etmek gibi bir dertleri yok.

İşlerine gelen ve kulaktan dolma ıvır, zıvır her şeye hemencecik inanırlar.

Sonrasında ise inanılmaz şekilde düşmanca bir hat örüp kendisi gibi düşünmeyenlere karşı tutum alırlar.

Ne demişler, ‘’Düşünen insan bilir, düşünmeyen inanır’’.

Ülke olarak eğer şimdi her konuda çok iyi yerlerde değilsek bunun nedeni düşünmeyen, sorgulamayan toplumsal yapıdır.

Sistemin sahipleri de bunda oldukça memnundur.

Konuşmayan, hakkını, hukukunu, aramayan topluluk muktedirlerin iktidarda kalmalarını sağlar.

Zalimlerin varlığı işte bu cahiller sayesindedir.

Okuyan, araştıran, soruşturan ve itiraz eden insanlar ülkenin aydınlık geleceğidir.

O yüzden çocuklarımızı okumaya sevk edelim, düşünme yetilerini kullanmasına destek olalım.

Unutmayalım, düşünmek insana has bir özelliktir!