Atatürkçü Düşünce Derneği Gebze Şube Başkanı Sezer Nilgün Aydın,17 Ağustos Marmara Depremi’nin yıldönümü vesilesiyle yaptığı açıklamada, randa ve talana dayalı politikalar gereği, plansız yapılaşma ve denetimsizlik sonucu yaşanan acı olayların ve yanlışların faturasını halkın ödemekte olduğunu açıkladı.
YURDUN YÜZDE 92‘Sİ DEPREM BÖLGESİNDE
Yurdun yüzde 92‘si deprem bölgesinde yer almakta ve nüfusun yüzde 95‘i deprem tehlikesi altında yaşamakta olduğunu belirten Aydın, “Ayrıca büyük sanayi merkezlerinin yüzde 98‘inin ve barajlarımızın yüzde 93‘ünün deprem bölgesinde bulunduğu bilinmektedir. Son 60 yıl içerisinde depremlerde, 60.000‘e yakın vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 120.000‘i aşkın kişi yaralanmıştır. Yaklaşık 420.000 bina yıkılmış veya ağır hasar görmüştür. Geçmişte birçok yıkıcı deprem olduğu gibi, gelecekte de sık sık oluşacak depremlerle büyük can ve mal kaybına uğrayacağımız bir gerçektir” dedi.
BİLİME VE TEKNİĞE ÖNEM VERİLMELİ
Bu gerçeklerden hareketle; ülkenin çok büyük bir kısmının deprem riski altında olduğu ve depremin bir doğa olayı olarak karşımıza çıkacağı artık herkes tarafından bilinmekte olduğunu belirten Aydın, “Bilime, tekniğe önem verilmemesinin, meslek odalarının görüşlerinin dikkate alınmamasının bedeli ağır bir şekilde ödenmekte, insanımıza değer verilmemesinin sonucu ne yazık ki yine acıyla ve gözyaşıyla yaşanmaktadır. Ülkemizin yaşadığı en büyük deprem olan Marmara Depremi'nin 14.yıldönümünde yönetim sorumluluğu üstlenmiş kişilerin vurdumduymaz tavırları ise düşündürücüdür. Ülkemizde dereler, vadiler, ormanlar, su havzaları, deprem tehlikesi içeren, kısaca yapılaşmaya uygun olmayan alanlar, rant ekonomisinin baskısı altında yapılaşmaya açılmıştır, gelecekte açılmaması yönünde ciddi bir irade de yoktur” dedi.