Gebze’de 16 Mart 2021’de haciz memurlarıyla birlikte haciz işlemine gittiği evde ev sahibi Yavuz Yazıcı tarafından tabancayla vurularak öldürülen Avukat Ersin Arslan’ın davasının üçüncü duruşmasında karar açıklandı. Yavuz Yazıcı’ya ağırlaştırılmış müebbet cezası verilirken herhangi bir indirimde bulunulmadı.
KARAR DURUŞMASI
Gebze 1’nci Ağır Mahkemesi’nde görülen davanın üçüncü duruşmasına Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Gültekin Candemir ve Gebze Temsilcisi Tayfun Budak, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu ile birlikte Türkiye’nin dört bir yanından baro başkanları ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Karar duruşmasında öldürülen Avukat Ersin Arslan’ın annesi Gülver Arslan, babası Bahri Arslan ile ailenin avukatı İbrahim Burak Eskici, çevirimiçi bağlantıyla tutuklu sanık Yusuf Yazıcı ve avukatı da yer aldı.
İNDİRİMSİZ MÜEBBET
Hâkim Mustafa Paksoy tarafından alınan kararda Yavuz Yazıcı’ya Avukat Ersin Arslan’ı görevi esnasında kasten öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Beraberinde cezada haksız tahrik indirimi ya da 62/1 maddesi uyarınca herhangi bir indirim yapılmadı. Tekerrüre esas sabıkası bulunduğundan da cezanın tekerrür özelliğine göre çektirilmesine karar verildi. Karara itiraz için bir hafta süreyle istinat yolunun açık olduğu kaydedildi.
ZAFER DEĞİL KAZANÇ
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu kararın ardından Gebze Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, “Zafer diyemediğimiz bir büyük kazancı sağlamış olmamıza rağmen bugün en azından kendi açımızdan sorunu bir ölçüde izah edebileceğimiz bir noktadayız. Bir avukatın öldürülmesi sıradan bir olay değildir. Bir avukatın öldürülmesi ceza mahkemelerinde yapılan benzer yargılamalar değildir. Bir avukatın öldürülmesi aslında sonuç itibariyle bir kamu görevlisinin öldürülmesi, bir kişinin yaşamını yitirmesinden ibaret değildir. Bir avukatın öldürülmesi bütün avukatların öldürülmeye çalışılmasıdır” dedi. Durakoğlu şöyle devam etti:
YARGININ EN TEMEL UNSURU
“Bu ülkede yargının en temel unsurlarından birisi olan, kurucu unsur olan savunmanın ortadan kaldırılması demektir. Bir avukatın öldürülmesi aslında bir ülkede insanların soluklarının kesilmesi anlamına gelir. Yıllarca bunu anlatmaya çalışmıştık. Bunun karşılığının bugün yargı tarafından verilebilmiş olmasını örgütümüz açısından bir başarı olarak görsek bile bizim açımızdan asıl önemli olan toplumumuzun bunu algılayabilmesinin sağlanmasıdır.
TESELLİ ARIYORUZ
Yaptığımız mücadele bu anlamdaki bir mücadele. Bu anlamda geçmişte çok meslektaşımızı kaybettik. Ersin Arslan sonuncusu oldu. Maalesef biliyoruz ki bu son olmayacak. Ama en azından bunun son olmasını sağlayabilecek bütün yargı güçlerinin yanımızda olduğunu görüyor olmak nedeniyle de bir ölçüde kendimize teselli arıyoruz.”
Başkan Durakoğlu, merhum Arslan’ın ailesine dönerek sürdürdüğü konuşmasında, “Ne kadar evlatlarını kaybetmiş olmanın acısını bir ölçüde hafifletmiştir diyemiyorum. Emin değilim ama yeniden ailesine başsağlığı diliyorum. Ersin’e Allah’tan rahmet diliyorum” dedi. Ardından Kocaeli Barosu ve tüm barolara teşekkür etti:
BÜYÜK BİR MESLEK DAYANIŞMASI
Kocaeli Barosu’na, Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Gültekin Candemir nezdinde yönetim kuruluna çok teşekkür ediyorum. Gerçekten mükemmel bir ev sahipliği ve onunla birlikte çok büyük bir meslek dayanışması gösterdiler. Bu davanın her celsesine 10’larca baro katıldı. Bütün baro başkanlarıma, yönetimlerine çok teşekkür ediyorum. Biz devam eden üç celse boyunca Türkiye’nin bütün baroları olarak çok örnek bir dayanışma gösterdik. Bir avukatın ölümü adı altında gösterdiğimiz dayanışmanın bundan sonra avukatların ölmemesi için gösterilecek bir büyük anlamı olduğunu düşünüyorum.
TOPLUMA ANLATABİLDİĞİMİZİ UMUYORUM
O anlam nedeniyle kilometrelerce yolları teperek gelen savunmanın özellikle içinde bulunduğumuz yargılamanın gelişmesine katkıda bulunan bütün baro başkanlarıma, yöneticilerine özellikle teşekkür ederim. Kendi avukat hakları merkezimize teşekkür ediyorum. Onların görevi belki ama gerçekten çok örnek bir katılım, müdahale sergilediler. Bunu da hakkıyla yerine getirdiler. Bu bizi teselli etmeyecek ama en azından toplumumuza mesleğimizle ilgili bir şey anlatabildiğimizi umuyorum.”
BİR NEBZE OLSUN RAHATLATTI
Duruşmada Arslan Ailesi’nin avukatlığını üstelenen İbrahim Burak Eskici de, “Keşke Ersin Arslan yaşamını yitirmeseydi de biz burada açıklamada bulunmak zorunda kalmasaydık. Ersin Arslan’ı daha önceden tanımazdım ama bizim mesleğimizin acı ve üzüntülü tarafı budur. Bu dosyayla beraber tanıyıp bir bağ kurdum. Ancak meslektaşları ve arkadaşları olarak hukuken bizi tatmin eden bir karar çıktı ve içimizi bir nebze olsun, rahatlattığı kanaatindeyim. Ersin Arslan’ın mekanı cennet olsun” dedi.