Magazin aleminin uzun yıllardır önemli isimlerinden olan ve bu durumu iyi değerlendirip artı değere dönüştüren, bu sırada TV'ler dolayısıyla evimizin üyelerinden bir haline dönüşen oyuncu-şarkıcı-iş kadını Hülya Avşar'ın işi bu kez kolay değil gibi.
Ah şu ''ekolojik ev'', mesele olmaya devam ediyor.
Evleri yapan Konuş Yapı İnşaat’ın sahibi Karamürselli Mustafa Konuş. firmanın iddiası evin bedelini alamamak. Bu yüzden Avşar ile davalık da olmuşlar. Ki, bu durum magazin programlarına da yansımıştı.
Firma, Avşar kızının, ''ev planlanandan küçük'' diyerek ücreti ödemediğini, bu yüzden de mahkemelik oldukların, ancak çıkan karar sonucu tahsilat yapabildiklerini belirtiyor.
Tabi, olay burada kalmıyor. Yine söylenenlere göre, Avşar kızı, 'döviz kurunda hatalı hesaplama oldu' gerekçesiyle karara Yargıtay nezdinde itiraz ediyor. İtiraz inceleninyor ve yerel mahkemeye yeniden yargılama için iade ediliyor.İkinci kez yapılan yargılamada, yerel mahkeme bu kez toplam 612 bin lira için takibin devamına hükmediyor. Doysa, Avşar kızı tarafından yeniden Yargıtay’a temyize gönderiliyor.
Olay bu, Yargıtay'dan bu kez ne karar çıkar bilemiyorum. O yüzden de, davanın seyri üzerine yorum yapmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Ama, şirket sahibi ifadeleri de çok çarpıcı. Paylaşmadan geçemeyeceğim.
Diyor ki;
“2006 yılında Hülya Avşar’ın Riva’daki arsasına ekolojik ev yapmak üzere sözleşme yaptık. Sözleşmede, arsa imarı neye uygunsa evin o kadar metrekare büyüklükte yapılacağı belirtilmişti. Ve, firmamız arsanın imarına göre ekolojik ev yapıp, zamanından 6 ay önce teslim etmişti. Fakat Hülya Avşar kanunları çiğnemeyi alışkanlık haline getirmiş ki, firmamızdan kanun dışı ev beklentisi içindeydi.”
Bu iddialar, şirket ile Avşar kızı arasında kıyasıya bir hukuk mücadelesi ve psikolojik savaş olduğuna işaret ediyor. Ama, sonunda kim daha kazançlı çıkacak bilemiyoruz.
Yerel mahkeme kararına göre haklı olduğunu savunan ve Yargıtay kararının da haklılıklarına vurgu yapacağına inandıklarını ifade eden şirket, ''Hülya Avşar, iki yıl önce satmış olduğu ekolojik evin bedelini, sahibi olmamıza bizevermiyor, vermemekte de direniyor'' açıklaması yapıyor.
Toplumun her kesiminin çeşitli nedenlerle izlemek lütfunu gösterdiği Avşar kızı, anladığım kadarıyla sorunu akılcı yoldan çözerek edindiği üne yakışır bir yerde durmak yerine, mahkeme kararlarına rağmen hülle yapmakta direniyor.
İşte, bunu anlamış değilim...
Anlayan beri gelsin, bana da anlatsın lütfen.
Benim anladığım, Avşar kızının bu kez gerçekten zorda olduğu ve kaybettiği bir davayı bile fiili durum yaratıp, arkasına rahatça alabildiği kamuoyu desteğiyle kazanca dönüştürecek. Ya da dönüştürmenin en uygun yolunun bu olduğuna inanıyor, bizleri de inandırmaya çalışıyor.
Olmaz olmaz demeyin, bu ülkede her şey oluyor.