Şahsımda; aslında ve özünde Türkiye ortalamasının hayli altında olduğumu düşündüğüm bir kitap okuru olarak ne kitap, ne edebiyat üzerine fazla ahkam kesemem.
Bugünden (07 Ekim Cumartesi) itibaren 13’ncüsü başlayacak Kocaeli Kitap Fuarı’nın konuklarının özellikle siyasi duruşları üzerinden tahlilini çıkartacak da değilim.
Ancak, isim önerebilirim diye düşünüyorum, hatta önereyim.
Sessiz Ev’in de yazarı, dünyaca ünlü yazarımız ama kimimize göre şimdi arama motorundan arayıp sinirimi bozmak da istemiyorum. Avrupa’dan aldığı bir ödül ve/veya Avrupa’da ülkemiz aleyhine sözler sarf etmesinden sebep “vatan haini”miz Orhan Pamuk..
Sessiz Ev, Orhan Pamuk'un Cevdet Bey ve Oğulları'ndan sonra yayımladığı ikinci romanıdır. Roman, üç kardeşin babaannelerini ziyaret etmek üzere gittikleri İstanbul yakınlarındaki Cennethisar kasabasında geçirdikleri bir haftayı anlatır. (Kaynak: Vikipedi)
İlk baskısı 1983’te yayınlanan romanda kast edilen, “İstanbul yakınlarındaki Cennettihisar Kasabası” denilen yer ilimiz Gebze İlçesi’ne bağlı Eskihisar Köyü’dür.
Ev; dünyaca ünlü ressam Osman Hamdi Bey’in Eskihisar’daki ev ve müzesi…
Orhan Pamuk; ülkemizde -yanılmıyorsam ilk- okur söyleşisini de o köyde, o evde;
Akyazı kökenli Gebzeli şair ve yazar Akgün Akova tarafından düzenlenen;
Gebze Belediyesi (1989-1994 dönemi) Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamında gerçekleştirmişti.
Antiparantez; Osman Hamdi Bey demişken.. Gebze’de ismi Eskihisar’daki evi ve müzesi, Darıca’da bir okul ve Arapçeşme Mahallesi’ndeki KBB Kültür Merkezi’nde ama -merkezi değil kıyı köşe yerlerde-, yaşatılmaktadır. İstanbul, Kadıköy’ün ilk belediye başkanıdır. Kalamış Parkı’nda heykeli vardır.
**
“Kel alaka” gibi gözüken ama bence “çok alaka” bir diğer önemli detay..
Komşu kızı Gebze sorusunda elendi
ATV yapımı Milyoner'e Tuzla’dan katılan oyuncu diplomalı Arzu Demir, ilk barajı geçtikten sonra ilk soruda, çift cevap hakkına rağmen elendi. Üç cevap hakkı olsa, yine elenecekti!
“Ben Roma’ya kök söktüren Kartacalı Hanibal’in ve Roma İmparatorluğu’nu yıkan Fatih Sultan Mehmet’in vefat ettiği yerde doğdum diyen birinin doğum yeri neresidir?” sorusunda (A) Girit (B) Gebze, (C) Granada ve (D) Gümülcine şıkları sıralandı. Demir; ilk tercihi (C) ikinci tercihi (A) şıkkı olunca yarışmayı sürdüremedi.
**
Belediyelerin spor, kültür sanat, edebiyat etkinliklerinde aslolan; kentli ile birlikte üretim olmalıdır.
Örneğin; CHP’li İzmit ile AKP’li Gebze ve Çayırova Belediyeleri’nin ikisinin basketbolda, bir diğerinin ampute futbolda niçin profesyonelce yer aldığına anlam veremiyorum. Oynat İzmitli, Gebzeli, Çayırovalı sporcuyu. Gitsin, gittiği yere kadar:
Kentin tanıtımına katkıymış.
Al sana tanıtım: Tuzlalı Ayşe Demir’in yarıştığı o bölümü pür dikkat izleyip notlarını aldım. Detaylı değerlendirmeye fırsat bulamadım. Heyecandan ötürü daha ilk sorularda tüm jokerlerini çekirdek çıtlatır gibi tüketip Gebze sorusundan çok daha “kazık” olduğunu düşündüğüm üç soruyu jokersiz, tereddütsüz yanıtladı.
Biz Fatih Sultan Mehmet ve Anibal gibi dünya markası değerlerin izlerine sahibiz. Onlarla Gebze’yi, Kocaeli’yi tanıtamamışız. Futbol olsa gene “neyse” derim. Basketbolla, ampute futbolla tanıtacağız.
Yine tanıtım için edebi eserler çok önemlidir.
Orhan Pamuk’un Sessiz Evi’ndeki Cennethisar’ın Gebze, Eskihisar olduğunu geçiniz Kocaelili’yi, Gebzeli’yi; kaç Eskihisarlı biliyor?
Kocaeli Kitap Fuarı’na dönecek olursak;
Çevre illerden katılımla Doğu Marmara Fuarı’na dönüştüğünü söyledi Başkan Büyükakın.
Bir de çok önemsediği şekilde, ilimizde yazar sayısını arttırdığını da.
Demek ki üretmeye başlamışız.
Demek ki Kocaeli Kitap Fuarı, yine Büyükakın’ın deyimiyle yola çıkarken kaygılandırsa da, sonuca ulaşmıştır.
Büyükakın katılımcı sayılarına değindi ama bence üretime katkısı çok daha esaslıdır…