İnsanlık tarihi, ömrü zorluklarla geçmiş sanatçıların isimleriyle de anılır. Hayatı sanatla, sanatı inatla devam ettiren ve karşısına çıkan zorluğa karşı baş eğmeden yaşamayı sürdüren insanların adları daha bir unutulmaz, daha bir ölümsüzdür.
Bu tarih nesilden nesile, yürekten yüreğe ve bilinçten bilince aktarılan bir gelenek gibi durur karşımızda. Durmakla da kalmaz. Öğretir, yol gösterir. Hayatı zorluklarla, yokluklarla geçen sanatçıların büyük kazançları, en kıymetli mirasları da budur. Çıktıkları yolda, kendi çağına önder, kendinden sonra geleneyse ışık olmak ve göçüp gittiklerinde bu diyardan özlemle anılmak, unutulmamak ve hatırlanmaktır.
‘’Parsel parsel eylemişler dünyayı / bir dikili taştan gayrı nem kaldı’’ diyen Mahzuni Şerif’te bunlardan biridir. Ozan bir dikili taşın altına gömülürken ondan geriye 20 bin civarında şiir, 453 plak, 71 kaset, 11 kitap kalmıştır.
Âşık Mahzuni Şerif bedenen aramızdan ayrılırken geriye yüzlerce türkü bırakmıştı. Kimi zaman sesi, sevdalı gönüllere su serpti. Kimi zaman bağlamasının telleri, zalimlere okkalı bir yuh çekti. Sanat hayatı boyunca yasaklamalar, sorgulamalar ve cezaevleri yakasını hiç bırakmadı. Ama O, tüm zorluklara rağmen halkın acılarını dile getirmekten geri durmadı.
Anadolu tarihimizin en önemli halk ozanlarından Âşık Mahzuni Şerif sadece bu ülke topraklarında değil, Avrupa da, Ortadoğu da ve Asya da yaşayan halkların da acılarını ve sorunları gözlemlemiş ve bunları kör gözlere göstermek, sağır kulaklara duyura bilmek adına sözüne güvenip sazına sarılmış cesur bir ozandır.
***
Ozan aramızdan ayrılırken ardından onlarca kitap yazılıp belgeseller çekildi. Ve son olarak hayatı tiyatro sahnesine aktarıldı. Ali Öztunç’un “Devr-i Mahzuni” adlı kitabından, Gül Göker’in tiyatroya uyarladığı oyunu, Murat Sarı yönetti.
Ankara Birlik Tiyatrosu tarafından sahnelenen oyun ozanın köyünden başlayarak, fırtınalarla dolu sanat yaşamını anlatıyor. Oyunun merkezinde Mahzuni Şerif ve Yılmaz Güney’in beraber mahkûm olduğu Maltepe Cezaevinde geçen anılar yer alırken, oyun 1978 Maraş Katliamı ve 1993 Sivas Madımak Oteli Katliamı’nın canlandırıldığı sahneler ile son buluyor. Müzikleri Ekrem Ataer tarafından yapılan oyunda Mehmet Güler, Gül Göker, Merve Köse, Fahri Bozbaş, Ender Yiğit, İbrahim Emin Ege ve Hakkı Şahinoyuncu kadrosunda yer alıyor. Mahzuni Şerif’in türkülerini ise Serhad Raşa seslendirirken Raşa’ya bağlaması ile Aydın Yıldız eşlik ediyor.
***
Ve ne mutlu ki bu kıymetli oyun Gebze’nin kültür sanat hayatına katkı sunan Gebze Eğitim-Sen şubesinin öncülüğünde kentimize geliyor. 25 Nisan Pazartesi günü saat 20.30’da Osman Hamdi Bey Kültür Merkezinde sahnelenecek oyuna ise ilginin yoğun olması bekleniyor.
Görüşmek dileğiyle.