Günümüzde iki farklı partiyle temsil edilen Milli Görüş geleneğinde tabanı da derinden etkileyen ilk ayrışma AKP’nin kurulduğu 2001 ve 2002 genel seçimlerinde yaşandı. Hareket ikinci ayrışmayı sonradan AKP’ye geçen Numan Kurtuluş’un 2010’daki HAS Parti hamlesi ile, çok etkili olmayacak şekilde yaşadı. Üçüncü ayrışmanın işaret fişeği 2013’te Necmettin Erbakan Vakfı ile atıldı. Beş yıl sonra, 23 Kasım 2018’de Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan tarafından kurulan Yeniden Refah Partisi yaklaşık 2.5 yıllık bir süreci geride bıraktı. Geride kalan o süreci ve pandemide siyaseti, Gebze’yi, yine geride kalan 8 Mart’ı YRP Gebze İlçe Kadın Kolları Başkanı Hülya Tektaş ile konuştuk…
MİLLİ GÖRÜŞ’TE İLK SIÇRAMA
KAĞITHANE TETİKLEDİ…
Milli Görüş’ün sıçramasında 1989 yerel seçimlerinde kazanılan Kâğıthane Belediyesi’nin ve o dönemki icraatların çok büyük etkisi olduğunu belirten Tektaş, “Erbakan Hocamızın dediği gibi, ‘Her bahar bir çiçekle başlar.’ O süreçte Kağıthane örneğinde yaşandığı gibi bir kıvılcım yüksele yüksele koca bir ateş oluyor sonuçta. Elbette küçük bir hareketin bile büyük bir önemi var. En azından bir kişi bi hareket yaptığı zaman yanına biri yaklaşıyor, biri daha yaklaşıyor. Dinliyor sonuçta öğreniyor tabi ki bu süreçte de büyüyor” dedi. Tektaş, 1994 yerel seçimlerinde ülkeye yayılan, Gebze’de de yaşanan sıçramada Kağıthane’nin büyük önem taşıdığını dile getirdi.
MİLLİ GÖRÜŞ’TE İLK AYRIŞMA:
ERBAKAN’IN TALEBESİ DEDİLER
Milli Görüş’te ilk ayrışmanın yaşandığı, AKP’nin kurulduğu ve ilk seçime girdiği 2001-2002’de kendileri dahil Milli Görüş ideolojisini benimseyenlerde, kayma olmadığını belirten Tektaş, “Erbakan Hocamızın da o sürece dair sözleri, uyarıları vardı zaten. Öte yandan Erdoğan’ın Erbakan Hocamızın talebesi olması ötürü, ‘Erbakan Hocamızın talebesi’ diyen seçmen bazında çok kaymalar oldu. ‘Milli Görüş gömleğini çıkarttık’ demelerine rağmen, yaşı hayli ilerleyen Erbakan Hocamızın bir alternatifi olmamasından ötürü kaymalar oldu” diye konuştu.
MİLLİ GÖRÜŞ’TE ÜÇÜNCÜ AYRIŞMA
KARIŞTIRANLAR ÇOK OLDU
Gelenek; ikinci ayrışmayı sonradan AKP’ye geçen Numan Kurtuluş’un 2010’daki HAS Parti hamlesi ile, çok etkili olmayacak şekilde yaşadı. Üçüncü ayrışma sonrası ise YRP kuruldu. Günümüz aktif siyasetinde Milli Görüş’ün iki partiyle temsil edildiğini hatırlatıp bunun toplumda karışıklığa, özellikle Milli Görüşçü seçmende bir tepkiye yol açıp açmadığını sorduğumuz Tektaş, “Niçin iki parti olduğuna dair çokça değil ama tek tük soran oldu” dedi. Buna karşın karıştıranların çok olduğunu belirten Tektaş şöyle devam etti:
ÇİZGİDEN SAPTILAR. MİLLET TEPKİLİ
“Saadet Partisi ile karıştırıldığımız için, onların icraatlarından sebep bayağı bir tepki aldık. Ancak biz anlatınca hak veriyorlar. Liderimizin de söylediği gibi, Milli Görüş çizgisinden sapmalarından ötürü milletin malum partiye karşı böyle bir tepkisi var. O yüzden, ‘Neden ayrıldınız, tekrar birleşecek misiniz?’ gibi sorularla çok karşılaşmadık. Benzettikleri için çok tepkiler aldık.
İKİ SENE ÖNCE, İKİ SENE SONRA…
Yeniden Refah Partisi iki sene önce ilk yola çıktığında çok fazla tanıyan yoktu. Ama günümüzde sahaya çıktığımızda tanıdıklarını, takip ettiklerini söyleyenler var. Hem ekonomik anlamda, hem ahlak ve maneviyat anlamında çöküşün olduğu bir dönemdeyiz. Seçmene gittiğimizde şikâyetlerini, beklentilerini soruyoruz. Ekonomiyle ilgili sorunların çözümlerine dair, ‘Milli Kaynaklar’ kitabımız yayınlandı. ‘İnsanlara daha kolay nasıl gelir sağlayabiliriz, imkânları nasıl daha güzel hale getirebiliriz’ diye çözüm önerilerinin yer aldığı güzel bir kitap. O kaynakların ülkemize de çok faydası olacak.”
ÜÇÜNCÜ İTTİFAKA DAİR NETLEŞEN BİR DURUM YOK: Hülya Tektaş bir süre önce YRP Lideri Fatih Erbakan tarafından gündeme getirilen üçüncü ittifak olasılığına dair, “Liderimizin konuya dair henüz net bir açıklaması yok. Sadece görüşmelerin olduğunu biliyoruz. Konuya dair liderimiz bir açıklamada bulunmadan bizim değerlendirmede bulunmamız söz konusu olamaz” dedi.
**
Kızı da aktif siyasetin içinde
Hülya Tektaş; 1975 yılında Kadıköy’de dünyaya geldi. Aslen Kastamonulu. 30 seneyi aşkın süredir Gebze’de ikamet ediyor. Çolakoğlu Kız Meslek Lisesi nakış bölümü mezunu.
Aktif siyasete evlilik sonrası, 18 yaşından itibaren Refah Partisi ile başladı. Fazilet Partisi, Saadet Partisi ile ayrışma sonrası önce Necmettin Erbakan Vakfı içinde yer aldı. Ardından Yeniden Refah Partisi ile devam etti.
Emekli esnaf Özcan Tektaş’ın eşi. Çift; halen askerde olan Yusuf, işletme mühendisliği okuyan ve aynı zamanda çalışan Muhammet ve Kocaeli Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünde okuyan Zeynep Tektaş’ın anne babası.
Hülya Tektaş’ın kızı Zeynep Tektaş, KOÜ’de İngilizce öğretmenliği okuyor.
**
Gebze alt ve üst yapıda sınıfta kaldı
Güzeller Mahallesi’nde, ilçe merkezine ‘yürünecek yol bulabildiği’ halde yürüme mesafesinde ikamet ettiğini belirten YRP Gebze Kadın Kolları Başkanı Hülya Tektaş, “Trafik yoğunluğundan öte, kaldırımlar otomobil parkları ile işgal altında. Biz yola çıkıp yürüyoruz. Birçok yerde kaldırımların tam ortasında ağaç dikili” dedi. Alt ve üst yapı olarak da Gebze’nin sınıfta kaldığını kaydeden Tektaş, “Kar yağdığında dışarı çıkamadığımız bir ilçe haline geldik” dedi.
SOKAKLAR ESKİDEN GÜVENLİYDİ
İkamet ettiği Güzeller Mahallesi’nde çocukların oyun alanı bulamadığını kaydeden Tektaş eski yıllara nazaran güvenli olan sokakların o özelliğini de kaybettiğini belirtti. Tektaş, “Eskiden konu komşu birbirini tanıyordu. Ama şimdi herkes birbirine yabancı” diye konuştu. Tektaş, Gebze’nin en büyük mahallelerinden biri olmalarına karşın bir çocuk parkı olan mahallede bu anlamda da büyük eksiklik yaşandığına dikkat çekti.
UYARDIĞIMIZ ŞEYİ
TAVSİYEYE BAŞLADIK
Gelişen teknoloji ile birlikte çocukların cep telefonu, internet alışkanlıklarının pandemi süreciyle birlikte çelişkili bir mecraya sürüklendiğini kaydeden Tektaş şunları söyledi: “Pandemi öncesi çocuklarımızı gerek telefon gerek internet kullanımı konusunda sıklıkla uyarırdık. Şimdi uzaktan eğitim alacağı gerekçesiyle ellerine telefon veriyor, bir gerekçeyle internete girmelerini tavsiye ediyoruz.
ÇOCUKLARDA ÇELİŞKİDE
Ders gerekçesiyle internete girildiği zamanlarda çocuk oyunlar başta olmak üzere farklı site ve alanlara da yönelebilir, kontrol edilemiyor. Pandemi sürecinde sadece çocuklar değil dört duvar arasına sıkışan anne babalar da bazı alışkanlıklara göz yumunca iletişim problemli çocuklar yetişiyor. Çocuklarımıza vermemiz gerekeni veremiyoruz çünkü düne kadar ‘yapma’ dediğimizi pandemide yaptırıyoruz. Çocuklarda çelişkide kalıp hangisinin doğru yanlış olduğu konusunda çelişkiye düşüyor.”
**
Gençler umut olarak görüyor
Pandemi koşullarının siyaset biçimlerini de etkilediğini, kalabalık ortamlarda bir araya gelinemeyince ziyaretlerin yoğunlaştığını kaydeden Başkan Tektaş, “Kapı taramaları ile seçmene ulaşmaya çalışıyoruz. Ufak hediyeler takdim ederek tanışıyor, görüşlerini alıyoruz. Zaten gençlerde partimize karşı büyük bir teveccüh var. Daha fazla yönelip umut olarak görüyorlar” dedi.
GÜNLERE SIĞDIRMAMALI
TANIMA TAKILMAMALI
Kadınlar için önem içeren 8 Mart’ı da bu koşullarda geride bıraktıklarını, kadınlara atfedilen günlerin tanımlamalar veya süreçler ile kısıtlı kalmaması gerektiğini savunan Tektaş, “Bence 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü veya Dünya Emekçi Kadınlar Günü diye tanımlanması fark etmiyor. 8 Mart’ın bilinen bir tarihi var. Eğlenme, tüketme değil mücadele ile özdeşleşen bir gün. Ama toplumun belli kesimlerini veya konularını günlerle sınırlandırmak doğru değil” dedi. Tektaş şöyle devam etti:
İHTİYAÇLARI KARŞILANDIKÇA
TOPLUM DAHA GÜZEL OLUR
“Kadınlar toplumun temel taşıdır. Çok sevdiğim bir söz var: ‘Toplumun yarısını kadınlar oluşturur, diğer yarısını da kadınlar yetiştirir.’ Kadınların hakları, ihtiyaçları ne kadar güzel karşılanırsa yetiştirdikleri toplumda o güzellikte olur. O yüzden belli günler değil, tüm günler kadınların. Diğer günleri de ayırt etmiyoruz ama 8 Mart, 25 Kasım gibi günlerde özellikle bir ilgi beklendiğinden onlara hatırlandıklarını, özel olduklarını hissettirmek bazında bizimde ziyaretlerimiz oluyor. Yoksa dediğim gibi, kadınlar bir güne sığmıyor.”
**
Evliliğim öncesi Erbakan’a ilgiliydim
Aktif siyasete evlilik sonrası atılan, öncesinde insanların hep şikâyet ettiklerine oy verip yöneldiğini gözlemlediğini belirten Tektaş, “Evliliğim öncesi Erbakan hocam ile ilgili duyuyordum. ‘Erbakan hocamız sizin gibi düşünüyor. Yaşantısı sizin gibi. Abdestli namazlı aileden gelmeyiz hepimiz, neden ona yönelmiyorsunuz?’ gibi düşüncelere sahiptim” dedi. Tektaş şöyle devam etti:
AHLAK VE MANEVİYATLA YETİŞEN
BİR TOPLUM GEREKENİ YAPAR
“Eşimin ve ailesinin Milli Görüşçü olmasından sebep Milli Görüş’ü daha yakından tanıdım. Konuşmalarını dinledim. O günden bu yana da yana da Milli Görüşçüyüz. En azından ahlak ve maneviyat ilkesi: Ahlak ve maneviyatla yetişen bir nesil her şeyi gerektiği gibi yapar, korur, yerine getirir. Bugün bundan yoksun olduğumuz için büyük bir sorunlar oradan çıkıyor.
AHLAK, İNSANDA OLMASI
GEREKEN KURALLAR BÜTÜNÜDÜR
-Soru üzerine- Ahlak, dinle alakalı var ama çokta iç içe değil, Ahlak insanın yapısında olan hareketlerin düzenli, güzel bir şekilde yapılmasıdır. Ahlak deyince birçok yerde abdest, namaz, dini şeyler akla geliyor ama ahlak insanda olması gereken kurallar bütünüdür. Bu kurallar ne kadar güzel olursa insanlarda iyi yetişir. İnsan haklarına, sadece insana değil yaratılmış bütün canlılara saygılı ve merhametli olurlar.”