Oturup kalkmasını bilen, iyiyi kötüden ayırabilen, sözü sohbeti dinlenir olan insanlara ve toplumun gelişmesine faydası olan yaratıcı kadınlara Arif Kadın diyoruz. Arife tarif gerekmez demişler.
Simone de Beauvoir “kadın doğulmaz kadın olunur” diyor. O böyle demiş olsa da arif kadınlar biraz anadan doğma, hamuru, kumaşı farklı olan kadınlardır. Tabi okuyarak, yazarak kendilerini de geliştiriyorlar. Bu tip kadınlar Anadolu’da daha çok da kırsal kesimlerde köylerde kasabalarda olurlar. Bir köye gittiğiniz zaman köylüler sizi önce o kadının yanına götürüler. Kim bu kadın diye sorarsanız, “o bu köyün anasıdır derler. Kemal Tahir’in, Dursun Akçam’ın ve Fakir Bay Kurt’un romanlarında bu tip kadınlar çokça vardır. Bulundukları yörede birbirlerini sevip alamayanların, kavga edenlerin, yoksulların imdadına bu kadınlar koşarlar. O yörenin idarecisi konumundadırlar.
Erkeklerin çoğu sevmez bu tip kadınları. Çünkü bu kadınların yanında kendilerini aşağılanmış, ezilmiş hissederler, erkek egemen demokrasiye inanmayan eğitimi eksik toplumlarda böyledir.
Bu tür kadınların eşleri genellikle sessiz sakin kendi hallerinde kimselerdirler. Bizim gibi eğitimsiz ülkelerin erkekleri çok evlilik yaparlar. Evlendikleri kadınları, kızları, anaları, babaları ölmüş kimsesiz garip sessiz kimselerden seçerler. Bu tercihlerin altında yatan nedenler bellidir. Ölü kadınlar öldürülmüş kadınlar kızlar böyle bilindiği gibi sokaklarda öldürürüz. Hergün Türkiye’de dört beş kadın katlediliyor. Çünkü zeki yaratıcı sözlü sohbeti özgür yaradılışlı kadınlara tahammül edemiyoruz.
Bizim köy dede vardı sözünü ettiğimiz o arif kadınlardan bizim köyün kadınlarının hemen hemen hepsinin doğumlarını bu kadın yaptırmış. Bebeklerin göbeklerini kesmiştir. Yaman bir kadındı. Köyde yapılacak işleri köylüler önce ona sorarlardırlar. Doğumları yaklaşan kadınlar önce onunla konuşurdular. Hallerini evlenmeyen gençlere o yardım ederdi. Ölen kadınları o yıkar kefenlerdi. O bizim köyün muhtarı hem de ebesi ve bekçisiydi. Arif kadınlar deyince hemen prof muazzez İlmiyecig geldi. Dünya bu kadına saygı gösteriyor. Hayranlık duyuyor. 100 yaşın üzerine de genç bir kadın ilmiye hanım gibi insanlığa hizmet edersiniz. Umut kalır Sevgi ekmek kadar su kadar önemli bir yudum. Sevgiye muhtaç olan öyle çok insan var ki. Babannem 5 erkek 5 kız doğurmuş. Hiç doğurmayan kadınlardan çok daha güçlüydü. Babamın kaldırdığı taşları kucaklar kamyona atardı. Çok erkek onunla tırpan çekemezdi. Nevi şahsına munhasır bir kadındı. Gılgamış’ın annesi, Nin suya benzerdi. Oldukça yüksek farkındalıkları vardı. İşin sonuna geldik. Derler ki Salvador Dali’nin dehasını ortaya çıkaran sevgili hayat iksirini varlık nedeni güzeller güzeli Gala’dır.