"Bilgisizlik ve cehaletin egemen olduğu toplumlarda "belge" denen şeyin hiçbir anlamı yoktur. Böyle toplumlarda insanlar belgelere kafa yormaz. Karar verme mekanizmasını kullanma alışkanlığı gelişmediği için kendi aklını kullanmaya üşenir. Çünkü "kanaat önderi" geçinen kişiler ortalıktadır ve onlar her konuda her şeyi söyler. Halk bunların fikirlerine inanır ve onların buyruklarına göre hareket eder. Çünkü bu yolu kendi aklını kullanmaktan daha kolay bulur."
Atatürk'ün Sansürlenen Mektubu (2011), Atilla Oral
Kocaeli, yetiştirdiği en önemli tarihçi yazarlarından birini bu hafta kaybetti. Arkasında bıraktığı değerli kitapları ile daima ışık tutacak bir yazar…
Atilla Oral’ı, “Üsküdar Faciası” kitabı nedeniyle 2008 yılında tanıma şansım oldu. Gölcük Belediyesi’nde çalıştığım yıllar 1 Mart Üsküdar Faciası anma etkinliklerini organize ederken kendisinden sonsuz destek almıştım. Kendisinin birebir katılamadığı nadir anma etkinlik günlerinde uzaktan dahi her türlü bilgi desteğini sağlamıştı bizlere. O yıllarda sadece NTV arşivlerinde bulunan facianın trajik fotoğraflarına kurum olarak erişebilmemize, kurumumuzun bir arşive sahip olmasına katkıda bulunmuştu. Facia günü (1 Mart 1958) aktif kurtarma rolü olan Gölcük Donanma Komutanlığı’nın arşivlerinden edindiğimiz bilgileri bizler için derlemeye yardımcı olurken, o günün bilinmeyen yönlerini de ortaya çıkarmış, bir nebze bu faciayı günümüz koşullarında görünür kılmıştı…
Araştırmacı, tarihçi ve yazar kimliği ile birebir örtüşen, ciddi bir karakteri vardı. Sadece telefonla dahi konuşurken sesindeki hacmi hissedebiliyordunuz. Ağzından çıkan her cümlenin dayanağı olduğunu bilmek beni hep rahatlatmıştı. Kütüphanemde kendisine ait kitaplara sahip olmak, bugün benim için daha ayrıcalıklı. Her kitabı göz doldurucu ve uzun arşiv araştırmaları yapıldığı her sayfasından belli. Medyatik bir kişi olmadığı için konusunda uzman olanların çok yakından tanıdığı değerli yazarımızı, zamansız bir yaşta kaybetmenin üzüntüsünü duyuyorum. Ülkemize aydın bilgisi ile daha fazla eserler bırakmasını çok isterdim. Tarafsız ve bilimin doğruluğunda yazdığı güvenilir kitapları, verdiği seminerleri ve yaptığı eşsiz sohbetleri yanımıza bugün kar kaldı. Şuan adıma imzaladığınız kitaplar sizin en sevdiğiniz köşe olan kütüphanemin en ulaşılabilir rafında… Gittiğin yerde rahat uyu sevgili Atilla Oral. Gerçeklerden hiç ayrılmadın, eğilip bükülmez karakterinle hatırlanacaksın. Kaynak niteliğindeki tüm eserlerin ve şahsın bir devre ışık tuttun, unutulmayacaksın…
Atilla Oral’ı, yine kendisi gibi değerli meslektaşı tarihçi yazar Sinan Meydan’ın sözleri ile uğurlamak istiyorum:
“Türkiye'nin en iyi araştırmacı tarihçilerinden birini, Atilla Oral'ı kaybetmişiz. Çok önemli eserler verdi. Eserleriyle ölümsüzdür.”
ATİLLA ORAL KİMDİR?
3 Kasım 1962 tarihinde Kocaeli'nin Karamürsel ilçesinde dünyaya geldi. Atilla Oral aslen Boşnak göçmenidir.
İlk ve orta öğrenimini Hereke'de, lise öğrenimini İzmit'te okudu. Lisans eğitimini İstanbul Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde tamamladı. Askerlik görevini Ankara'da Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda asteğmen olarak yaptı. Atilla Oral'ın mesleği serbest araştırmacı ve yazar olarak biliniyordu. Tarihe olan ilgisi dolayısıyla Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait eski fotoğraf koleksiyonları yaptı. 2011 yılında kurduğu Demkar Yayınevi'nde yayıncılık faaliyetlerinde bulundu.
Osmanlı Devleti'nin son yılları, Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet Dönemi, Atatürk Devrimleri ile ilgili çeşitli konular üzerinde belgelere dayanan araştırmalar yaptı. Mustafa Kemal Atatürk'ün 1931 yılında Türk Tarih Kurumu Başkanı Tevfik Bıyıklıoğlu'na yazdığı ve sansürlenen 21 sayfalık mektubunu ilk kez yayınlayan yazar olarak kamuoyunda tanındı. Türk ticaret ve sanayi tarihi ile ilgili araştırmaları çeşitli gazete ve dergilerde makale olarak yayımladı. Özgür Kocaeli Gazetesi’nde yayımlanmış çok sayıda makalesi bulunmaktadır.
Atilla Oral, 14 Kasım 2021 tarihinde 59 yaşında hayatını kaybetti. Evli ve iki çocuk babasıydı.
ESERLERİ:
Atatürk ve İktisadi Kalkınma (2006)
Kuva-yı Milliye (2007)
Üsküdar Faciası (2008)
Atatürk ve Kocaeli (2009)
Selim Sırrı Paşa (2010)
Şakir Zümre (2012)
Nuri Killigil (2016)
Atatürk'ün Sansürlenen Mektubu (2012)
Charles Harington (2013)
İşgalden Kurtuluşa İstanbul (2013)
Can Kıraç’ın Canhıraş Mektubu (2014)
DERLEDİĞİ KİTAPLAR:
Kocaeli Tarih ve Rehberi, Rıfat Yüce (2007)
Yörük Ali Efe, Şükrü Oğuz Alpkaya (2009)
Kurtuluş savaşı anıları, Niyazi Yelkencioğlu (2010)
Kazım Özalp (2011)
YAYINA HAZIRLADIĞI KİTAPLAR:
İzmit Mutasarrıflığı, Vital Cuinet (2012)
Trakya’da Bir Savaş Fotoğrafçısı, Herbert F. Baldwin (2012)
Türkiye’de Gezintiler, Wilhelm Endriss (2014)
Atatürk ve Hekimler, Prof. Dr. Metin Özata (2015)
Arifiye Köy Eğitmenleri Tarihi (2015)
İZMİT BU TARİHİ UNUTMAZ
Yazarın Notu: Bugüne dair hatırlatmak istediğim, İzmit kenti için çok önemli bir hatıra ile yazımı sonlandırmak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938’de hayata gözlerini yumdu. Naaşı, 19 Kasım’da İstanbul’dan Yavuz Zırhlısıyla İzmit’e getirildi ve İzmit Tarihi Tren Garı’ndan trene konularak Ankara’ya uğurlandı. İzmit halkı Atası ile buluşmayı bugün gerçekleştirdi. Sabiha Gökçen’in manevi oğlu Sayın Eriş Ülger’in sahibi olduğu eserlerden oluşan ve İzmit Tarihi Garı’nda açtığımız bu geçici müze 2019 yılında hüzünlü ve anlamlı bir anma törenine ev sahipliği yapmıştı. İzmit, bu tarihi unutmaz…