Uzun yıllar boyunca az ve sık yeme modeli benimsendiği için aralıklı oruç yeni keşfedilmiş gibi algılansa da; insan metabolizmasında ve genetiğinde, “açlık” atalarımızdan gelen ve vücudun ihtiyacı olan bir uygulamadır. Yani; aralıklı oruç aslında bir diyet değil, insan metabolizmasının normal çalışma sistemine uyum sağlamasıdır. Ancak günümüze bu sistemi adapte ederken bazı yöntemler belirlenmiştir. Bu yöntemlerin temeli; belirli zaman dilimlerinde yemek yeme ile açlık arasında dönüşümlü bir şekilde davranmaya dayalıdır. Ne yediğimiz kadar, ne zaman yediğimiz veya ne kadar süre yemediğimiz de çok önemlidir.
VÜCUDUN YENİLENMESİ VE ONARILMASI İÇİN ETKİLİ BİR UYGULAMA
Vücudumuz temelinde bağışıklık sistemi ve sindirim sistemine enerji harcamaktadır. Beslenmek, temel bir ihtiyacımız olsa da; yemek yerken vücudumuza yabancı maddeler aldığımız için bu vücut için bir strestir. Dolayısıyla yemek yerken vücudumuzda inflamasyon yani bir diğer ismi ile iltihap/yangı oluşur ve devreye bağışıklık sistemimiz girerek tehlikeli olarak gördüğü besin maddelerine hızla yanıt verir. Ancak tam tersi açlık durumundayken; bağışıklık sisteminin uğraşmak zorunda olacağı tehlike etmenleri devrede olmadığından, asıl görevi olan hasarlı hücreleri bulup onları temizleme işini daha iyi yapar. Yani; otofaji yapar. Tam da bu nedenle aralıklı olarak uygulanan açlıklar, vücudun yenilenmesi ve onarılması için oldukça etkili bir yöntemdir.
ARALIKLI ORUÇ ÇEŞİTLİ YÖNTEMLERLE UYGULANABİLİYOR
Aralıklı oruçta en yaygın uygulamalardan biri 16/8 yöntemidir. Bu yöntemde, günde 16 saat boyunca açlık durumu sürerken, geri kalan 8 saatlik süre içinde yemek yeme izni vardır. Örneğin, bir kişi gece yemeğini yedikten sonra sabah kahvaltısını atlayarak, öğle yemeğinden sonra akşam yemeğine kadar olan sürede yemek yeme hakkını kullanabilir. Diğer bir popüler yöntem ise 5:2 yöntemidir. Bu yöntemde, haftanın 5 günü normal bir şekilde beslenilirken, diğer 2 gün sadece çok az kalori alınarak oruç tutulur. Ancak şunu söylemeliyim ki; etkili bir otofaji için en az 14 saatlik bir açlık olması gerekir. Daha önce hiç aralıklı oruç yapılmadıysa, öncelikle kişinin kendini zorlamadan yavaş yavaş açlık süresini uzatması, sonrasında bu saatlere çıkılması daha mantıklıdır.
ARALIKLI ORUÇ YAĞ YAKIMINI HIZLANDIRIYOR
Aralıklı oruç, vücuttaki birçok biyolojik süreci etkileyerek çeşitli sağlık faydaları sağlamaktadır. Bunlardan biri insülin hassasiyetinin artmasıdır. Açlık durumunda vücut, insülin düzeylerini düşürür ve bu da yağ yakımını artırır. Ayrıca, aralıklı oruç yapmak, hücresel onarım ve yenilenmeyi teşvik eder, inflamasyonu azaltır, beyin sağlığını geliştirir, kalp sağlığını destekler ve yaşlanmayı yavaşlatır. Öte yandan, aralıklı açlık doğru uygulandığında kilo kaybına da yardımcı olabilir. Ayrıca bazı araştırmalar bu yöntemin metabolizmayı iyileştirebileceğini göstermektedir. Bunun yanı sıra bazı insanlar açlık durumundan sonra yemek yediklerinde daha bilinçli ve sağlıklı beslenme eğilimine girebilmekte ve kendilerine uygun sürdürülebilir bir beslenme programı oluşturabilmektedir.
ARALIKLI ORUÇTA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
Aralıklı oruç uygularken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Çünkü bu beslenme stilinin herkes için uygun olmayabilir. Aralıklı açlık, bazı insanlar için faydalı olabilirken, bazıları için uygun olmayabilir. Örneğin; çocuklar, hamileler, emziren anneler veya geçmişte yeme bozuklukları yaşamış kişiler için bu yöntem uygun olmayacaktır. Özel sağlık durumuna sahip kişilerin, bu yöntemi uygulamadan önce bir sağlık uzmanına danışmaları önemlidir. Ayrıca, oruç uygulanacaksa olumlu bir sağlık etkisi görebilmek için bu planın dengeli uygulanması önemlidir. Aralıklı oruçta yeterli su tüketimi ve dengeli beslenme çok önemlidir. Aralıklı oruç, kilo verme ve sağlığın iyileştirilmesi amacıyla etkili bir yöntem olabilir. Ancak, herkesin vücut yapısı ve sağlık durumu farklı olduğundan, bu yöntemi uygulamadan önce dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi ve gerektiğinde uzman bir görüş alınması önemlidir.