Her siyasal iklim kendi şartlarını yaratır.
Bu yüzden siyaset hep inişli çıkışlı günler yaşıyor.
Bir türlü istikrar sağlanmıyor.
Bunun nedeni ise insanların kafasının karışık olmasıdır.
Siyasilerin ne söyledikleri artık çok fazla önemli değil.
Ne yaptıkları tartışılır ve konuşulur oldu.
Menfaat ve çıkar ilişkileri insanlar için birinci öncelik oldu.
Sokakta konuştuğum birçok insan belirsizlik içerisinde.
AKP hızla aşağı inmekte.
CHP’nin önüne önemli fırsatlar doğdu.
Bu fırsatları değerlendirme şansı var.
Bu yüzden kendine bir gelecek bulması ve ülkenin demokratikleşmesi, özgürleşmesi ve eşitsizliği azaltması için CHP’nin yüzünü sağa değil, sola çevirmesi lazım.
Yanılıp da sağa yapacağı her hamlede elini verirken kolunu kaptırma riski olacak.
Oysa sola yönelmek, CHP’ye hayal bile edemeyeceği kapıları açabilir.
Kürt sorununu çözmeye talip, ayrıca kapıda bekleyen nur topu gibi kriz görünüyor.
Hiç olmazsa krizin yükünü adil bir şekilde paylaştırarak politikalar üretme fırsatı olur.
Çarşamba günü CHP Gebze’de bir aday adayı konusunda değerlendirme yazım oldu.
O yazıdan son derece rahatsız oldular.
Aday adayı kendisi aramadı, anlaşılan o demokratik olgunluğa ulaşamamış.
Arayan kişi bu yazıyı niye yazdığımı sordu.
Bu konu çok mu önemli diyeceksiniz?
Elbette önemli değil.
Demokrasi kültüründen yoksun olan kişilerin siyaseti ne hale getirdiğini hep birlikte izliyoruz.
Basit bir eleştiriye tahammül edemeyen insanlar bu ülkede demokrasi vaadinde bulunamaz.
İnsanların giyimlerinin sivil olması onları demokrat yapmaz.
Demokrasi bir kültürdür.
Ne yazık ki toplum olarak bu kültürü yeşertemedik.
Tahammülsüzlük toplumun tüm bileşenlerinde var.
Gebze Anadolu Lisesi Öğretmeni Meral Akkaya’ya yapılan haksızlığı eleştirirken, aynı haksızlığı bir başkasına layık görmeyelim.
Her kime haksızlık yapılıyorsa, ona karşı çıkabilmeliyiz.
Ancak demokrasi ve özgürlükler böyle gelişir.