ARABANA DEĞİL KURALA GÜVEN..!

İsmail Kadı

Her bayram öncesi ülke olarak yüreğimiz ağzımıza gelir.

Bunun nedeni geçmiş bayramlarda yaşadığımız açık tecrübeler bize temkinli bir o kadar da dikkatli olmayı öğütledi.

Geçtiğim şeker bayramında Başbakan Binali Yıldırım ‘ yolların kralı yoktur kuralı vardır ‘ diyerek sürücüleri uyarmıştı.

Şimdide aynı uyarıyı iç işler Bakanı Süleyman Soylu bir başka sloganla tekrarladı ‘ frene değil kurala güven ‘ dedi.

Lakin trafik magandalar can almaya devam ediyor.

Daha şimdiden çok sayıda insanımız yollarda hayatını kaybetti.

Her bayram öncesi benim gibi çok sayıda duyarlı insan yola giden sürücüleri uyarıda bulundu.

Bazı meslek taşlarımız yaptıkları uyarılar dikkate alınmadığından yakınarak bir daha bu tür uyarı yazısı yazmayacaklarını siteminde bulundular.

Çünkü ne yazarsan yaz faydası yok diyerek lanet olsun deyip havlu attılar.

Ben ise aksine ısrarla bu konunun üzerine gidilmesi taraftarıyım.

Çoğu kez düşünürüm acaba hız tutkunu bu insanlar özel bir eğitimle mi yetişiyor.

Zira sadece kendileri intihar etmekle kalmıyor birkaç masum insanı da öldürüyorlar.

Avrupa birliği bizi sadece temel hak özgürlükleri ile ihlal etmekle eleştirmiyor.

Tek başına tüm AB ülkelerinde yaşanan trafik kazası kadar ölümlü kazamız var.

Neyse ki her şeye rağmen yaşanan her türlü kural dışı hızlı araç kullanımına karşı mücadele etmek hepimizin görevidir.

AB ülkelerinde nizami otobanlar olmasına rağmen en yüksek model araçlarla hız sınırı ihlal edilmiyor.

Eğer hız ihlali yapan olursa önce sürücüler tarafından uyarılıyor.

Ardından trafik görevlileri ikaz ediyor.

Daha sonra aynı kişi kuralları ihlal ederse psikoloğa ve psikiyatrise yönlendiriliyor.

Bizde durum hiç de öyle olmuyor altı kişini ölümüne neden olan kişi önce tutuklandı ardından serbest bırakıldı daha sonra savcının duyarlı davranması sonucu tekrar tutuklandı.

Bir başka önemli konu halen daha araç kullanan sürücüler şehir içerisinde ışık ihlali yapmakta ısrar ediyor.

Bu ihlalleri yapan sürücülerin çoğu halk otobüsleriyle Gebze harem arası yolcu taşıyan toplu taşıma araçları olduğunu söylemekte yarar var.

Yine bir başka tehlikeli durum toplu taşım yapan halk otobüsleri sürücüleri araç kullanırken dakikalarca telefon  görüşmesi yaptıklarına tanık oluyoruz.

Yolcular zaman zaman otobüs şöforlerini uyarıyor ancak sürücü yolcuyu tehdit ediyor arabadan indiriyor.

Şehir içerisinde kurala uymayan sürücüler uzun yolculukta hiç kimseyi takmıyor.

Genel mantık hızlı giderim eğer yakalanırsam cezayı öder kurtulurum.

Durum böyle olunca her türlü trafik kural ihlali ile karşılaşmak mümkün.

Bu tür konuları çoğaltmak mümkün

Bizim tespit ettiğimiz konuları mutlaka bu işle ilgili görevlileri daha fazlasını bilmektedir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.