Ankara Katliamı Eylemler ve Sendikalar

Halil Yeni

 

‘‘Yaşasın Hakların Kardeşliği’’ sloganları ve "Savaş değil, Barış istiyoruz" pankartlarıyla, 10 Ekim sabahı Ankara'da buluşan binlerce yurttaşa yapılan bombalı saldırıda, acılarla dolu tarihimizin en büyük katliamı yaşandı. Şimdiye kadar 100'ün üzerinde yurttaş hayata veda ederken, 507 yurttaş da katliamda yaralandı. Milyonlarca insan üzüldü, ağladı, yürekten etkilendi. Bazıları ise sesli ya da sessiz bu katliamdan mutluluk duyarak ‘’insanlığını’’ kaybetti.

 Ankara da ki Barış mitingine herhangi bir sebepten ötürü katılamayıp basından haberleri an ve an acı ve öfkeyle takip eden insanlar, eyleme giden arkadaşlarının yanında olamadığı ve ölen arkadaşlarının yerine ölemediği için üzülürken katliam günü ülkenin her yerinde eylemler yapıldı. İzmit ve Gebze de de yapılan eylemlere yüzlerce insan katıldı.

 

Kent meydanında gerçekleşen eylemin ardından akşam Ankara mitinginden dönenler Gebze Demokrasi Güçleri tarafından karşılandı.  Moral ve dayanışma amacıyla çok sayıda kişinin karşılamaya geldiği buluşmada duygusal anlarda yaşandı. Alkışlarla ve sloganlarla karşılanan eylemciler kendilerini bekleyen sevdiklerine defalarca sarıldı. Yine Gebze’den eyleme katılan fakat gerçekleşen katliam sonrası hayatını kaybeden Ziya Saygın’ın dönememesi duygusal anlar yaşattı. ‘’Ziya yoldaş ölümsüzdür’’,  ‘’Katiller halka hesap verecek’’ sloganlarının atıldığı karşılamada Ankara eylemcileri araçlarla evlerine ulaştırıldı. 

Ertesi gün Türkiye çapında grev ve hayatı durdurma kararı alındı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile Türk Tabipleri Birliği (TTB), patlamanın ardından 12-13 Ekim’de grev yapacaklarını açıkladı.

 

 

Pazar günü yanlarında olmak için sabah Gebze Eğitim-Sen’e gittiğimde beni bir önceki gün yanı başında bomba patlayan öğretmenler karşıladı. İçeri girdiğimde ölümden dönen bu korkusuz hocalarım ertesi gün yapacakları grevi konuşuyorlardı. Çünkü onlara göre bu katliamın hesabı sorulmalıydı. Eğer sorulmazsa devamı gelebilir, insanlar yine kalleş pusularda öldürüle bilirdi. Bu yüzden büyük bir grev örgütlenmeliydi.  

Türkiye'nin dört bir yanında olduğu gibi Ogün Gebze’de de yüzlerce Öğretmen, işçi, emekçi grevde, boykotta, direnişteydi. Gebze de Eğitim-Sen öncülüğünde gerçekleşen eyleme yaklaşık 600 kişi katıldı. Eyleme bir günlük grev kararı alan Eğitim-İş üyeleri de destek verdi. Katliam lanetlendi. Ölen insanlar anıldı. Barış sloganları atıldı. Konuşmalarda ve sloganlarda öne çıkan üç husus vardı. Bir; Korkmuyoruz. İki;  Mücadelemize devam ediyoruz. Üç;  Hesap soracağız. ’dı.

 

 

Bağlı bulunduğu konfederasyonun ‘’Grev’’ kararı almasına rağmen DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası bir fabrikada bile grev kararına uymadı. Ülke genelinde en örgütlü olduğu yer olan Gebze de Bir-iki fabrikada bir - iki saat ''İş bırakma'' yaptı. Ve bir-iki onurlu iş yeri temsilcisi ve yürekli üyesinin dışında kentte katliama karşı yapılan eylemlere katılmadı. Kendileri bilir. Kendileri kaybeder.

 Ogün pankartı arkasında yürümekten ve attığı sloganlara eşlik etmekten onur duyan bizler ise, iki gün boyunca alınan grev kararına uyan ve kentte gerçekleşen eylemlere önderlik eden Eğitim-Sen’li öğretmenlere teşekkür eder, her zaman dayanışmayı bir borç biliriz.  

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.