Gebzeli Gazeteci Yazar Levent Altun, +18 isimli ilk kitabının üçüncü imza gününde İzmitliler ile buluştu. Mesleğe başladığı 1996 yılından bu yana Demokrat Gebze ve halen çalışmayı sürdürdüğü Gebze Haber Gazetesi’nde günlük yazılarını aktarmadan sürdüren, bir dönem Hürriyet ve Referans Gazeteleri ile Anadolu Ajansı’nın Gebze bölge muhabirliklerini de üstlenen Levent Altun, İzmitli okurları ve kitap dostları ile Kitap Pastası’nda bir araya geldi.
Altun’a İzmit’te CHP Gebze BMÜ 1. Sıra Adayı Dilek Tan ve kardeşi Sinem Tan, arkadaşı Soner Pasha ile meslektaşı, Bölge Haber Gazetesi muhabiri Aktan Uslu eşlik etti. 21 Aralık 1993 günü açılan ve kooperatif usulü bir çalışma ile kısa sürede 103 üye, gönüllülerin desteğiyle 3 bin kitaplık bir kütüphaneye erişen Elif – Hayri Tolga Asalkan çiftinin kurduğu Kitap Pastası hayli keyifli bir etkinliğe sahne oldu.
MESLEKTAŞLARI YALNIZ BIRAKMADI
Üç saat boyunca okurları ve kitap dostları ile bir araya gelen Levent Altun üç saat süren etkinlik boyunca CHP İl Başkan Yardımcısı Müzeyyen Tan ve eşi Ömer Tan, Emekli Öğretmen Niyazi Demir, KOÜ öğrencisi Emirhan Keskin, Nefes Terapisti Sevinç Korkmaz, Telekom Emeklisi Perihan Evren, Ethem Başpazar, Yaşar Can’ın da aralarında bulunduğu konukları ile söyleşti. Altun’u mutlu gününde meslektaşları da yalnız bırakmadı. Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti Başkanvekili Çetin Gürol, Özgür Kocaeli Gazetesi’nden Ayşegül Kalaycı Arslan, Çağdaş Kocaeli Gazetesi’nden Mustafa Çelik, Kocaeli Demokrat Gazetesi’nden Mustafa Çelik hem haber yaptı, hem de Altun ile kısa sohbetler etti. Levent Altun söyleşi ve imza gününün açışında yaptığı konuşmada 18 yıllık meslek hayatında günlük yazılarını aksatmadan yazdığını belirtip yazmanın çok güzel bir duygu olduğunu söyledi. İlk kitabını farklı bir konseptte kurguladığını, Demirkollar dönemleri Demokrat Gebze ve Gebze Haber Gazeteleri’nde yayınlanmış kimi yorumlarının yanı sıra hiç yayınlanmamış, “melankoli türü” diye tanımladığı yazılarını da kitabına aktardığını kaydeden Altun, “Bu çalışmam, bundan sonra tasarladığım kitaplar için de bir zemin oldu” dedi.
OKUYUCULARIN SORULARINI YANITLADI
Bir muhabirin örneğin bir trafik kazasını haberleştirmek için kaza yerine giderken veya çaba sarf ederken kendi iç dünyasında o kazanın nelere yol açtığını, kazanın diğer boyutlarını sorguladığını şahsında ifade etmeye çalıştığını aktaran Altun, “Bir meslek olarak gazetecilik hayatın her alanında aslında. Zaman zaman iyi, zaman zaman kötü haberlerin gazetecisi olduk. Her zaman okunmadan bilgi, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamayacağını tezini savunan biriyim. Kitap Pastası’nda yazdığı gibi, ‘Mürekkebin olmadığı yerde kan vardır.’ Toplumların ancak okuyarak gelişebileceğine inanıyorum. Aynı düşünceye sahip olup okuyan kişilere, çorbada tuzum olsun misali bu kitabı kaleme almış oldum, almaya da devam edeceğim” diye konuştu. Altun açıklamalarının ardından soruları yanıtlarken imza gününe katılan kitap dostları ile birlikte sanattan siyasete, spordan fala kadar birçok konuda onlarla sohbet etti. Altun ve arkadaşları imza günlerinin dördüncüsünün iki üç ay kadar sonra İstanbul’un Bakırköy ilçesinde düzenlenmesine dair prensipte uzlaştı. Altun, “Farklı yerlerde farklı insanlarla, kitap temelinde bir araya gelmek güzel. İstanbul için ilk akla gelen yerler Kadıköy, Beyoğlu ve Ortaköy ya da Gebze’nin organik bağının çok güçlü olduğu Pendik akla gelebiliyor ama biraz farklılık olmalı diye düşünerek şimdilik Bakırköy’ü gözümüze kestirdik” dedi.