12 Eylül sürecinde hangi gelenek içinde idiniz. O fikriyat size kaç yaşında nasıl oturdu? Neden o fikriyat?
-Devrimci Gençlik (Dev-Genç) geleneği içindeydim. 15 yaşında örgütle buluştum. Daha aktif ve gençliğin talebine yanıtlar üreten bir strateji içinde oldukları için Dev-Genç’i tercih ettim
-O süreçte eziyet çektiniz mi, nedir?
-Tabi ki çektim. Saldırılara göğüs germek zorundaydık. Toplumsal baskılar ve gözaltılar isin cabasıydı.
-Günümüzde aktif siyaseti sürdürüyor musunuz ya da aktif siyaset yapmak için parti üyeliği şart değil mi diyorsunuz?
- Aktif siyaset yapmak için bir siyasi parti üyesi olmak zorunlu değil.
-Günümüz sosyal medyasında tarafların vakalar üzerinden adeta kurşun sıkar gibi birbirlerine çok ağır atarlanmaları, gidişat açısından sizi kaygılandırıyor mu?
-Tabi ki kaygılandırıyor.
-Atışmalarda alt kimlik sorgusu da oluyor.. Örneğin Sakarya vakası sonrası Sakaryalılar’a çok yüklenildi. Bir Sakaryalı olarak o taarruz esnasında hissiyatınız ne idi? Bir de toplumsal hezeyan yönünden, değerlendirir misiniz?
- Alt kimliklerin sorgulanması ve de tartışılarak ötekileştirilmiş alt kimlikler yaratılması 12 Eylül faşist cuntasının çizdiği politik hattın devamı olarak gündemdeki yerini koruyor.