Son Euroleague Şampiyonu Anadolu Efes, Belgrad’ da düzenlenen Final Four’u şampiyon olarak tamamladı ve üst üste 2.kez bu başarıya imza atmış oldu. İlk basamak olan Olympiakos mücadelesi ile Real Madrid’le oynanan final maçı oldukça başa baş geçti ve iki maçta da epik anlara şahit olduk. Şimdi, Anadolu Efes’in zorlu Final Four serüvenini Olympiakos ve Real Madrid maçlarını harmanlayarak irdelemeye başlayalım.
Anadolu Efes- Olympiakos maçı pek istediğimiz gibi başlamadı. Bunun gözle görülen sebeplerinden birisi 11 bin Olympiakos taraftarının Stark Arena’yı domine etmesiydi. Öte yandan maç başında Fall’ın pota altında Pleiss’a karşı hakimiyet kurması bizleri epey düşündürdü. Bu noktada Ergin Ataman, Pleiss- Dunston değişikliğiyle bir nebze çözüm bulmuş oldu. İlk periyotta Larkin’in üst düzey oyununa bench katkımızda eklenince farkın açılması önlendi ve çeyrek 21-18’lik Olmypiakos üstünlüğüyle geçildi. İkinci çeyrekte, ilk periyot gibi savunma direncinin oldukça düşük olduğu, yüksek skorlu bir oyun oynandı. Olympiakos adına Sloukas’ın ağırlığını koyması ve her zamanki gibi sorumluluk alması Yunanistan temsilcisinin periyodu önde kapatmasını sağladı. Anadolu Efes tarafında faul hakkının erken dolması takımın müdafaa düşmesine sebep oldu fakat hücumda Larkin’in ilk yarıdaki 16 sayılık performansı Efes’i ayakta tuttu. Micic’in iki kritik üçlüğü oyunda dengenin kurulmasını sağlayan bir başka etmendi ve ilk yarı bir sayılık Olympiakos önderliğiyle noktalandı.
İkinci yarı Efes’in savunmadaki direnci artınca ibre yavaş yavaş Efes tarafına geldi. Efes’in Özellikle 3.periyotun ilk 3 dakikasında potasında 2 sayı görmesi direncin arttığını somutlaştırdı. Bununla birlikte Efes üçlük performansını yükseltince kendi adlarına skoru yukarı çektiler. Elijah Bryant’ın sürpriz denebilecek 4/4 üçlük isabeti de x faktör olarak oyuna yansıdı. Olympiakos tarafı ise çeyreğin ilk beş dakikasını istediği gibi geçirmedi. Sonrasında Dorsey- Vezenkov ikilisinden istedikleri katkıyı alarak maçın kopmamasını sağladılar. Özellikle Tyler Dorsey Olympiakos adına ilk yarıya nazaran ipleri eline alarak yönlendirici konuma geçti. Fakat Anadolu Efes’in son periyota üç sayılık farkla önde girmesine engel olamadı. Son çeyreğe gelindiğinde ise Efes adına Chris Singletonn performansı, Ergin Ataman’ın kritik anlarda güvenebileceği oyuncu sayısını arttırdı. Onun periyoda top çalma ve poster smaçla başlaması hem takımı alevlendirdi hem de Larkin- Micic ikilisinin aktif şekilde dinlenmesini sağladı. Savunmada fiziksel temasa izin verilmesi guardların yorulmasına sebep olmakla kalmayıp takımların hücum verimliliğini de azalttı. Gelgitlerin bolca yaşadığı maçta son sözü MVP Vasa Micic söyledi. Maç süresinin bitmesine son 2 saniye kala elden çıkardığı şutuyla tüm Türkiye’yi sevince boğdu. Anadolu Efes 77-74’lük Olympiakos galibiyetiyle finale yükseldi.
Finalde rakip El Clasico galibi Real Madrid idi. Beklentiler maçın zorlu ve kıran kırana geçeceği yönündeydi nitekim öyle oldu. Mücadele Real Madrid adına Tavares’in tek kişilik dev performansıyla başladı. Gerek post up oyunda gerekse hücum ribaundundan doğan ikinci şans sayılarıyla takımını ilk çeyrekte sırtladı. Periyot sonunda 2 faulle kenara oturması Efes için sevindirici gelişmelerden birisi oldu. Keza Ergin Ataman, Olympiakos maçının ilk periyodunda yararlandığı bench’ten yine katkı alabilmek için farklı opsiyonları değerlendirdi fakat skor yükü paylaşılamadı. Larkin’in periyot sonuna yaklaşılırken 2 tane üçlük oyunu çıkarması çeyreğin sadece bir farkla Real lehine bitmesiyle sonuçlandı. İkinci çeyrekte göze en çok çarpan durum Moerman’ın inisiyatif alıp üçlük kullanacağı noktalarda kullanmamasıydı. Anadolu Efes de Larkin- Micic ikilisine eklenecek, skor yükünü üçe dörde paylaştıracak oyunculara ihtiyaç vardı. Tavares’in de sahada olmadığı denklemde 2.periyot çok kritikti fakat Efes bu periyodu istediği gibi geçiremedi. Efes ilk yarı 29 sayı buldu. Bu 29 sayının 23’ü Larkin- Micic ikilisinden geldi. Beaubois ve Elijah Bryant yan faktör olarak monte edilmeye çalışılsa da ilk yarı çözüm bulunamadı.
Final maçının 2.yarısında ise Real Madrid Tibor Pleiss’ın üçlüğüne kadar çok doğru bir oyun felsefesi benimsedi. 24 saniyelik hücum sürelerinin genellikle son 8 saniye bandında hücum ettiler. Bunun sonucunda sayı buldukları zaman hem Efes’i uyutmayı hem de önde gitmeyi başardılar. Maçın ilk kırılma noktası Pleiss’ın üçlüğüydü. Çünkü Larkin- Micic ikilisine x faktör eklendi ve geri dönüşün sinyali geldi. Böylece 3.periyot 42-40’lık Real Madrid üstünlüğüyle bitti. Son periyot da Efes savunması bir adım daha sertti ve bu durumda Real hücumlarının sadece Lull üzerinden işlemesine sebep oldu. Maç boyu skorda daha kolektif gözüken Real de çeşitlilik azaldı ve son periyotta yardımcı rol bulamadılar. Anadolu Efes de Tibor Pleiss’ın 3.çeyrekte başladığı göz dolduran performansı son periyotta devam etti. Orta mesafe sayıları ve Micic’le ikili oyunları Efes’in öne geçmesini sağladı. Mücadelenin son 40 saniyesine girildiğinde Efes 58-57 öndeydi. Anadolu Efes 40 saniyeyi akıllı bir biçimde kullandı. Doğru hücum sürelerinde potaya yönelerek Real’in faul hakkının geç doldurulması sağlandı. Real Madrid’e 3 saniye bırakılmış oldu. O sürede, ribaund mücadelesinde tükendi. Böylece Anadolu Efes üst üste 2.kez Euroleague şampiyonu unvanı aldı. Tebrikler Halit Ergin Ataman. Tebrikler Anadolu Efes.