Doğum sancısı düşerken ana rahmine, yaşam, nefesini üfler de hayat verirdi Berkin’e. Şimdi en hırçın dalgalar gibi yüreklere çarparsın, ne 2014’ün 11 Mart’ı Berkin Elvan? Bugün de aramızdasın.
Senden önce yedi ağabeyin daha gitti çam kokulu yağmur ormanlarına da af dileyip eğilmediler zalimin ayaklarına. Sen adına “uyumak” de, ölüm nedir bilme, boş ver katiller, elindeki uçurtmayı artık uçmaz sansın, koşarken estirdiğin rüzgârınla Berkin Elvan, aramızdasın.
Hayatımızdan aldıkları gözlerini doyurmadı, yetinmedi cellatlar, ailenden seni de çaldı. Gör ki yüzlerinde utanmaya dair bir ifade bulamazsın, hesap günü pişkin suratlarına tükürmek için Berkin Elvan, aramızdasın.
267 gün sonra arayınca devlet erkânı, “Bir şeye ihtiyacınız var mı?” diye, iki gün sonra cevapladık: “Biraz ömrünüzden verebilir misiniz, hayatı son bulan Berkin’e?” Bırak, katline fetva düzenler, kendi pis çamurlarında batsın. Aklınla, aydınlığınla Berkin Elvan, aramızdasın.
Ömür ki kısacık bir yol, ölüm ki bu zalim düzende üzerimize koşuyor. Kanla besleniyor saltanat, faşizm öfke ve ölüm kusuyor. Sen ki evladını kaybetmiş anaların, anneni avuttuğu bir ülkede yaşamaktasın. Ahınla, derdinle değil Berkin Elvan, 269 gün boyunca komada hayata tutunduğun direncinle aramızdasın.
Eskiden para üstü gelmezdi, artık bakkala giden çocuk gelmiyor. Sıcak lokma düşerken karınlara, boğazımız ilmek ilmek düğümleniyor. Şimdi aldığımız her ekmekte biraz sen kokarsın. Yutkunduğumuz her an, Berkin Elvan, aramızdasın.
Bak son ders zili çaldı, arkadaşların arkandan el sallıyor. Yolcu ediyor toprak, seni direnişte ölümsüzleşen ağabeylerin karşılıyor. Sen düşünme, biz imza atarız ömür defterine, seni yok yazmasın, hissettirdiğin o büyük varlığınla Berkin Elvan, aramızdasın.
Yalnızlıktan ölürken kalabalıklar içinde geberesiye, sen büyük bir aile olduğumuzu gösterdin cenazende hepimize. Şimdi dost ayaklansın, düşman kahrından çatır çatır çatlasın. “Bir”iyle, “bin”iyle değil Berkin Elvan, milyonlarca insanın aklında ve yüreğinde, aramızdasın.