Ne siyasi iktidarların ne de gerici tarikatların yardımlarıyla okudular. Ne onların dershanelerinde ne de okullarında eğitim gördüler. Yurtlarında kalmadı, olanak ve imkânlarından yararlanmadılar. Kendi akıl becerileriyle sınava girdiler, bilgi birikimleriyle kazandılar ve bu ülkenin en değerli akademisyenlerinden oldular.
‘’Ne sevmekten ne zulümden’’ korktular. Doğrudan yana, güzelden yana saf tuttular. Yıllarca FETÖ gibi gerici örgütlenme ve oluşumlara karşı mücadele verdiler. Bilimi rehber, aydınlanmacılığı yol, kamuculuğu ezber edindiler. Bunu yaptıkları için her dönem hedef oldular. Tehdit edildiler. Haklarında davalar açıldı. Korku işlemedi onlara. Susmadılar. Bilgilerini ezenden değil halktan yana kullandılar. Öğrencilerine öğretim hayatı ve sonrasında öncü oldular, ışık oldular.
Geçtiğimiz yıllarda Kanun hükmünde kararnamelerle FETÖ’cü olmayan ama yandaş da olmayan akademisyenlere yönelik tasfiye süreci yaşanmış gece yayınlanan bir KHK ile çeşitli üniversitelerden çok sayıda ilerici akademisyen görevlerinde alınmıştı. Onların bazıları da ‘’Barış Akademisyenleriydi’’.
İhraç edildiler, issiz kaldılar. Soruşturma geçirdiler, baskı altında tutuldular. Hatta tutuklandılar. Fakat açlık tehdidiyle terbiye olmadılar. Korkuya teslim olmadılar. Ve nerede olurlarsa olsunlar, yürüdüler üzerine karanlığın. Ve geriye onlarca, belki de yüzlerce yaşanmış insan hikâyeleri bıraktılar. Ve o hikâyelerden bazılarını kitaplaştırarak yayınladılar.
***
Nota Bene Yayınları kanun hükmünde kararnamelerle ihraç edilen Barış Akademisyenlerinin hikâyelerine yer verdiği “Akademisyenlerden KHK Öyküleri” adlı bir kitap yayınladı. Kitapta 15 akademisyenden 15 öykü yer aldı.
Didem Dayı “Ağlamıyorum Gözüme Toz Kaçtı”, Ahmet Özdemir Aktan “Barış Olmadan Hekimlik Olmaz”, Serdar Ulaş Bayraktar “Bir İhracat Öyküsü”, Filiz Arıöz “Hâlâ Şaşırmaya Devam Ediyorum İnatla Kabullenmemek İçin Belki de...”, Kuvvet Lordoğlu “Kötü Zamanlar”, Ferda Fahrioğlu Akın, “Kar Hapishanesi”, Cenk Yiğiter “Bir KHK’lı Akademisyenin Son Dört Yılından Fragmanlar”, Özgür Müftüoğlu “Barış Kaderimizdir”, Tolga Tören “Nasıl Akademisyen Kalamadım”, Nilay Etiler “Unutmak İstediğim Şeyler”, Mustafa Oğuz Sinemillioğlu “Mecburen İstanbul”, Hafize Öztürk Türkmen “Barış Diyenler Yanartaş’ın Ateşinde”, Nejla Kurul “Olayın Çağırdığı Ben/Biz Hakkındadır”, İbrahim Kaboğlu “Barış İmzacıları Davası” Ve Gül Koksal “Oyun Daha Bitmedi Kürsüyü Terk Etmiyoruz!” adlı öyküleriyle kitabın oluşmasına katkı sundu.
Kendisi de ihraç edilen barış imzacılarından olan Prof. Dr. Kuvvet Lordoğlu kitap hakkında şu bilgileri paylaştı ‘’Bu öykü kitabı aramızdan birinin kendi hikayesini anlatmak derdiyle yola çıkması ile başlayıp yolda 15 öyküye dönüşmesi ile devam eden bir süreçti. Bugüne kadar çok azımız bir öyküyü kaleme almıştı ama hepimizin birden çok bilimsel makale yazma deneyimi vardı. Öykülere başlarken duyduğumuz kaygılar ortak idi. Bu nedenle öykülerimizin bir mağduriyet metni haline dönüşmemesi için olabildiğince geniş bir açıdan bakarak yazmaya çalıştık. Yazarken mümkün olduğunca soğukkanlı olmaya da çalıştık; sonuçta “bizler hayatın içindeyiz ve içinde kalmaya devam edeceğiz”.
Bu özel kitap geçtiğimiz günlerde yayınlandı ve kısa zamanda güzel bir ilgiyle karşılaşarak 3. baskısını yaptı. Anlamanın ve dayanışmanın farklı yönleri hep vardır. Öyküler aracılığıyla akademisyenleri anlamak ve bir kitap edinerek onlarla dayanışmak da bunlardan biridir.