Yeniden Refah Partisi Gebze İlçe Teşkilatı haftalık yönetim kurulu toplantısı önceki akşam gerçekleştirildi. İlçe binasında gerçekleşen toplantı sonrası Yeniden Refah Partisi Gebze İlçe Başkanı Engin Kılıç gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıç yaptığı açıklamada, “Sosyal medya, diziler, çizgi filmler ve daha başka birçok yolla aile yapısının bozulmasına hizmet eden projeler yürütüldü. Hedef; toplumu yozlaştırmak, aile yapısını yok etmek, kadın erkek arasındaki eşitlik kavramı üzerinden iki cinsi birbirine düşürüp ‘cinsiyetsizleştirmek’ yahut da ‘eşcinselliği meşrulaştırmak’, aile yapısını deforme edecek, aile yapısını yozlaştıracak her konuyu normalleştirerek temel Türk aile yapısını yok etmektir. Ne var ki insanlarımız bunun farkında değil. ‘Modernlik’ adı altında her türlü çarpıklık normalleştiriliyor.
“GÖZ YUMUYORSUNUZ”
‘Soyunan Kadın’a, ‘cesur,’ zinakar erkeklere çapkın deniyor. Daha çocuk yaşta cinselliğe ‘modernlik’ süsü verilerek bir şey denmiyor, ama çocuk gelinlere karşı tavır takınılıyor. Çocuk gelinlere karşısınız, ama çocuk yaşta sevgiliye, çocuk yaşta cinselliğe ‘modernlik’ adı altında göz yumuyorsunuz. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! Biz, çocuk gelinlere de karşıyız, çocuk yaşta serbest cinselliğe de de karşıyız. Nerede bir çarpıklık var, hepsini modernlikle açıklıyorlar. İnsanımız da kafasını kuma gömmüş, ‘Bedenime dokunma’, ‘Özgürlük var!’ gibi söylemler kullanıyor. Özgürlükler toplum değer yargıları noktasında biter. Sosyal ahlak dediğimiz şey çökmüş durumda. Dizilerin ve televizyon programlarının, o ‘saçma sapan’ yarışmaların bu çöküşteki rolü de en az yüzde 65. Çözüm ise aile içi eğitim ve inanç eğitiminden geçiyor.
10 MİLYON İNSAN 6284'TEN DOLAYI MAĞDUR OLDU
Sosyal ahlak ailede başlar, okulda devam eder. RTÜK’ün verdiği cezalar yetersiz. Burada devlete, kanun koyuculara ve denetleme kurumlarına büyük iş düşüyor. Bir şey ortaya çıktıktan sonra ona yönelik alınan düzeltici uygulamalar yeterli gelmez, önleyici tedbirler alınmalıdır. Önce devlet bu konuda düzeltmeler yapmalı, sonra da anne-baba, aileler düzeltilmelidir. İstanbul Sözleşmesi doğrultusunda çıkartılan 6284 Sayılı Kanunun da aynı güçler tarafından özel olarak laboratuarlarda hazırlandı. 6284, aile yapısının bozulması, yuvaların yıkılması için çok etkili bir silahtır. Yaşanan olaylar bu gerçeğin en önemli ispatıdır. Yaklaşık 2 milyon baba evinden uzaklaştırılıyor, ailesiyle, eşiyle, çocuğuyla 10 milyon insanın bu garabet kanundan olumsuz bir şekilde etkilendiğinin en açık bir ispatıdır. Kaş yapayım derken göz çıkaran bir kanun haline gelmiş.
“AİLEYİ DAĞITMAKTA”
6284 Sayılı Kanun, sözüm ona kadını koruma adı altında yuvayı yıkmakta, aileyi dağıtmaktadır. Çocukları, babaları aslında kadınları perişan etmektedir. Cinsiyetçi, faşist, feminist bir kanundur. Bu sebeple saadet, selamet getirmesi, kadını koruması mümkün değildir. İstatistikler ve veriler bunun korumadığını gösteriyor. Ayrımcılık yaparak kadın ve erkeği birbirine düşman ediyor. Bütün erkekleri, kocaları potansiyel bir canavar, şiddet suçlusu olarak görüyor ve gösteriyor. Tamamen bir iftirayla, beyanla milyonlarca baba psikolojik, sosyolojik yıkıma ve cinnet geçirmeye sevk edilmiştir. Anayasa’mızın 10. Maddesinde belirtilen eşitlik ilkesine aykırıdır bu kanun. Bu kanunu savunan çevrelerin yıllardan beri gece-gündüz dile getirdikleri kadın-erkek eşitliği iddiasına da aykırı bir durumdur. Madem kadın-erkek eşitliğini savunuyorsunuz, öyleyse aynı kanunun aynı şekilde erkekler için de olması lazım. Bu kanunu ithal ettiğimiz Avrupa’da, Batıda bizimki kadar uzun süreli bir uzaklaştırma ortada yok. En fazla 15 günlük bir uzaklaştırma var ve burada delil aranıyor. Eğer ispat edemezse kadının söylediklerinin yalan olduğu ortaya çıkarsa çok ciddi yaptırımlara maruz kalıyor. Bizde bu tedbirlerin hiçbir tanesi yok." şeklinde konuştu.
“MİLLİ KANUNLAR YAPILMALI”
Toplumun temel taşı aileyi perişan eden bu kanunun derhal kaldırılmalı Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan’ın açıkladığı gibi ‘İnancımızdan, kültürümüzden, değerlerimizden referans alan yerli ve milli düzenlemelerle, kanunlarla aileyi, kadını, çocuğu, insanı korumamız gereklidir. Biz millet ve ülke olarak bunu yapabilecek bilgiye, birikime, tecrübeye, geçmişe ve kültüre sahibiz. Hem inancımızdan hem Türk milleti olarak atalarımızdan, törelerimizden gördüklerimiz ortadadır. Dolayısıyla biz ülke ve millet olarak bu konuda batıdan ithal kanunlarla düzenlemelere, dış güçlerin dayattığı bir takım kanun ve düzenlemelere, sözleşmelere asla ihtiyaç duymuyoruz. Kültürümüze, inancımıza örf ve adetimize uygun ve herkesçe kabul edilebilir yasaları ve düzenlemeleri yürürlüğe sokmamız gerekiyor. Aile ve sosyal politikalar alanında yerli ve milli yasalar yapılmalı, haksız, hukuksuz, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, acımasız, yuva yıkan bir garabet halindeki 6284 sayılı kanun da derhal iptal edilmelidir. Tüm yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Dış güçlerin bu sinsi oyunlarına alet olmayın, milyonlarca yuvanın yıkılmasının günahına ortak olmayın diyoruz” dedi.
Haber: Aleyna SEVENCAN