İzmit tarihe önemli tanıklıklar yapmış bir şehir olma özelliği taşımaktadır.
Bunun en somut örneği Mustafa Kemal Atatürk 16 Ocak 1923 tarihinde İzmit Kasrı Hümayında gerçekleştirdiği basın toplantısı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin rotasını çizmişti.
16 Ocak’ta neler yaşandı, Mustafa Kemal Atatürk Batı Anadolu gezisini 14 Ocak 1923’de başlattı.
35 gün süren bu uzun yolculuğun ilk durağı 15 Ocak’ta Eskişehir olmuştu.
Mustafa Kemal Atatürk Eskişehir’de vali, belediye başkanları olmak üzere şehrin ileri gelenleriyle buluşmuştu.
16 Ocak tarihinde İzmit’te İstanbul basınıyla önemli buluşma gerçekleştirmişti.
Cumhuriyet’in kuruluşunun ilanının İzmit’te gazetecilere açıkladı.
Aradan geçen 94 yıl sonra Kocaeli yeni bir tarihi sürece ev sahipliği ve tanıklık yaptı.
16 Nisan 2017 tarihinde yapılan referandum sonuçlarında tespit edilen hukuksuz uygulamalar konusunda muhalif hayır bloğu ilk itirazını yetkili olan Yüksek Seçim Kuruluna yapmıştı.
Bu itirazlar değerlendirmeye alınmadan reddedildi.
Diğer yüksek mahkemelere yapılan itirazlar ise sonuçsuz kaldı.
16 Nisan - 4 Temmuz tarihleri arasında yapılan hukuki hazırlık sonucunda adalet yürüyüşünün 20. gününde 4 Temmuz tarihinde Kemal Kılıçdaroğlu İzmit’te AİHM’e yapılan başvuru itiraz dilekçesini imzaladığını basın toplantısıyla duyurmuş oldu.
Adalet yürüyüşü 20. günü yağmur altında başladı.
Yahya Kaptan Mahallesi’nden D-100 karayoluna girildiğinde trafik kilitlendi.
İzmit’te bulunduğum için şehir merkezine giriş çıkışlarda önemli sıkıntı ve zorluklara tanık oldum.
Bugüne nasıl gelindiği konusuna gelince;
2002 yılında AKP iktidara gelirken üç başlık altında topluma vaatlerde bulundu.
Yoksulluk , yolsuzluk ve yasaklar ortadan kaldırılacağı sözü verilmişti.
Aradan geçen 15 yıllık iktidar süresi içerisinde geldiğimiz nokta anamuhalefet partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu adalet yürüyüşü için 21 gündür yollarda yaklaşık 400 km yürüyerek İstanbul Maltepe cezaevinde yapacağı basın açıklaması ile geniş katılımlı miting düzenleyecek.
Henüz adalet yürüyüşüne yönelik iktidardan ses çıkmış değil.
Bu yürüyüş süresi içerisinde zaman zaman kendini bilmez kimseler ağıza alınmayacak küfür ve hakarete varan sözler sarf ediyor.
Adalet talep etmek kadar doğal bir hak arayışına bile tahamül edilemiyor.
İktidar bu ülkede kardeşliği, barışı bir arada yaşama iradesini itibarsız hale getirmemeli.
Herkes siyasal iktidar gibi düşünmek zorunda değildir.
Barışçıl gösterileri terörle yanyana göstermek bu ülke insanını ayrıştırır.
Siyasetçiler hoşlarına gitmeyen söylemlere tahamül etmelidir.
Aksi halde bu tahamülsüzlük bize ağır faturalar ödettirir.
Karşılıklı konuşma, uzlaşma zemini ortadan kalkarsa hepimiz kaybederiz.