Gebze Belediyesi meclis toplantılarına mutlaka katılmaya çalışırım. Her toplantı sonrası edindiğim izlenimleri de okuyucularımla paylaşırım.
Geçtiğimiz haftaki meclis toplantısına, Kocaeli Gazeteciler Cemiyetimizin Rize’deki programı nedeniyle katılamadım. Meclis toplantısıyla ilgili haberlere bakmak için Gebze’deki gazetelerin internet sayfalarına göz attım. Çoğu, aynı kalemden çıkmış gibiydi. Gebze Belediyesi Basın Yayın servisi haberi yazmış, gazetelere göndermiş, onlar da neredeyse noktasını virgülünü değiştirmeden sayfalarına koymuştu.
Örneğin, haberlerde CHP meclis grubunun vermiş olduğu önergelerle ilgili tek bir kelime dahi geçmiyordu. Oysa CHP grubu o meclis toplantısında Gebze belediyesi imar müdürlüğündeki istifalar, Marmara Uzmanlar şirketi, Gebze kent konseyi ve belediyenin sayıştay raporları ile ilgili önergeler vermiş.
Ne Köşker bu önergeleri yanıtlamıştı ne de yerel basın bu önergeleri yazmıştı. Toplantıya katılan muhabirler neden bu önergeleri göz ardı etmişti acaba?
Gebze’de yerel basının bir bölümü ne yazık ki Sayın Köşker’in hatalı davranışları nedeniyle objektiflikten çok uzak durumda.
Bazıları ‘yağ çekme’ işini abartmış, Köşker’i eleştirenlere savaş açma derdine bile düşmüşler.
Bazıları ise ‘ilan alamama’ kaygısıyla olsa gerek, Köşker’i eleştirmekten korkar hale gelmişler.
Gelelim meclis tablosuna.
AKP, çoğunluğa sahip olması nedeniyle bazı maddeleri muhalefetin ‘red’ oylarına karşı oy çokluğuyla meclisten geçiriyor.
Bazı maddeler için muhalefetin ‘oy birliği’ desteğini de alıyor.
Adnan Köşker meclis toplantılarında kimi zaman esprilerle kimi zaman konuyu değiştirerek büyük bir ustalık sergiliyor, hakkını yemeyelim! CHP’li meclis üyeleri de kimi zaman bu tuzağa düşüyorlar.
CHP’li meclis üyelerinin performansına gelince.
Ön seçimle, üyelerinin desteğiyle meclis üyesi seçilen CHP grubu, hem mesleki bilgi ve donanım hem de nitelik olarak ‘iyi liste’ olarak göreve başladılar. İlk dönemlerde hem kendi içlerinde hem de ilçe örgütüyle takım halinde ve uyum içinde güçlü bir ekipti.
CHP meclis grubunun bu gücünü kırmak için hem kendi içlerinde küçük parçalara ayırma hem de kamuoyunda genel anlamda itibarsızlaşma yönünde ustaca bir algı çalışması yürütüldü.
Zincirin bazı halkalarını, kendileriyle örtüşen yöntemlerle ayırmaya çalıştılar. Zayıf halkaların bazıları kopmaya meyilli olunca, güçlü kalanlarla zayıflayanlar arasında kopmalar başladı. İşte bu, CHP’li meclis üyeleri arasındaki o güçlü bağın zayıflamasına, iletişimin azalmasına ve takım güveninin kaybolmasına neden oldu.
Takım bütünlüğünün yerini, bireysel çabalar almaya başladı. Bu sinsi algı operasyonları nedeniyle meclis üyeleri sıkıntılı bir süreç yaşarken, ilçe örgütünün de kendi içinde yaşadığı sorunlar, bu ayrışmayı iyice tetikledi.
CHP’li meclis üyeleri, meclis görüşmelerini kamuoyu ile bir şekilde paylaşmalı. Hem partililerine hem halka anlatmalı. Yerel basın yazmıyorsa, sosyal medyada. Yetmezse, mahalle toplantılarıyla ama bir şekilde anlatmalı. Bu CHP’li meclis üyeleri için ciddi bir eksiklik bana göre.
İlçe yönetimi bu geçen süreçte şöyle bir uygulama yapamaz mıydı mesela? Her ay tüm üyelerin katılımına açık olarak düzenli örgüt toplantıları düzenlense. Meclis üyeleri, belediyeyi masaya yatırsa, verdikleri önergeleri üyeleriyle ve kamuoyu ile paylaşsa. Yani, üyeleri de bu işini içine katsa. Üyeler, izlenimlerini paylaşsa, eleştirilerini yapsa, öneriler sunsa. Böyle olmayınca üyeler ile ilçe örgütü arasında bir bağ kurulamıyor. İletişim eksikliği, çoğu üyeyi ilkel yollara sürüklüyor. Sağda-solda dedikodu ve iftira mekanizması işliyor.
Son günlerde sosyal medyada CHP’li meclis üyelerine yönelik ciddi bir itibarsızlaştırma ve karalama kampanyası yürütülüyor. Bunu yapanların çoğu AKP’li, MHP’li ya da HDP’li değil, CHP’li.
Sosyal demokrat partilerde yanlışları eleştirmek en doğal ve olması gereken bir davranış. Ama eleştiri, eğer yapıcı olursa ve insanlara hakaret edilmezse bir anlam taşır. Bazıları sosyal medyada ağzına geleni yazmayı, insanlara küfür ve hakaret etmeyi eleştiri sanıyor!
Bir söz vardır, ‘Para her şeydir diyen adam, para için her şeyi yapan adamdır’ diye. Sosyal medyada da ‘Almışlardır’, ‘Yapmışlardır’, ‘Çalmışlardır’ diye yazanlar, başkaları için kolayca attıkları bu iftiraları ellerine fırsat geçtiğinde yapacak olan kişilerdir!
Siyasi partiler aile gibidir. Bir aile içinde yaşanan sorunlar, aile içinde çözülür, mahallede konuşulmaz! Kim aile içi meseleleri gidip de tanıdığı-tanımadığı insanlarla paylaşır ki? Partisini ve ülkesini düşünen bir üye, gördükleri yanlışları parti içinde dile getirir. Sosyal medyada yapacaksa da, ahlaki ve insani değerleri göz ardı etmeden yapar.
Partiye adım atmayan, bir kez olsun meclis toplantısını izlemeyen ve bu nedenle hiçbir fikir sahibi olmayanların, oturdukları yerde dedikodularla beslenerek sinsice gece-gündüz klavye kahramanlığı yapmaları acınası bir durum.
8 Ekim Perşembe günü Gebze belediye meclisi toplanacak. Bakalım sayın Köşker CHP grubunun vermiş olduğu o önergeleri yanıtlayacak mı, yoksa her zamanki gibi geçiştirecek mi?
İzleyeceğiz ve göreceğiz…