Türk sinemasının ve tiyatrosunun unutulmaz isimlerinden biri olan Adile Naşit, sadece bir oyuncu değil, aynı zamanda bir semboldü.
Ölümünün üzerinden 38 yıl geçmiş fakat hala filmlerini izliyoruz.
Anne rollerini onun kadar gerçekçi ve içten oynayan kim var ki?
Adile Naşit evimizden, bizden birisiydi.
17 Haziran 1930'da İstanbul'da doğan Naşit, tiyatrocu bir aileden geliyordu. Babası komedyen Naşit Özcan, annesi ise tiyatro oyuncusu Amelya Hanım'dı. Bu nedenle sanatla iç içe bir çocukluk geçirdi.
Naşit'in kariyeri, tiyatro sahnesinde başladı. İstanbul Şehir Tiyatroları'nda çocuk oyunlarında rol aldıktan sonra, çeşitli tiyatro topluluklarında çalıştı. Ancak onu asıl üne kavuşturan, sinema filmleri oldu. Özellikle Ertem Eğilmez'in yönettiği "Hababam Sınıfı" serisindeki Hafize Ana rolü, onu Türk halkının gönlünde taht kurdu.
Adile Naşit, sadece komedi filmlerinde değil, dramatik yapımlarda da başarılı performanslar sergiledi. "İşte Hayat" filmindeki rolüyle 1976 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı. Ancak onun en büyük başarısı, gülen yüzü ve samimi oyunculuğuyla izleyicinin kalbine dokunmasıydı.
Naşit, sadece bir oyuncu değil, aynı zamanda bir "Masalcı Teyze" idi. TRT'de yayınlanan "Uykudan Önce" programında çocuklara masallar anlatarak, bir neslin hayal dünyasını zenginleştirdi. Onun masalları, sadece çocukların değil, yetişkinlerin de kalbine dokundu.
Adile Naşit, 11 Aralık 1987'de aramızdan ayrıldı.
Ne var ki onun gülen yüzü, Türk sinemasının ve tiyatrosunun hafızasında yaşamaya devam ediyor.
O, sadece bir oyuncu değil, aynı zamanda bir halk kahramanıydı.
Adile Naşit’in ölümünün ardından bir takım meczup ve yalancılar devreye girdi.
Akıl almaz, insanlığa sığmaz birtakım yalanlar üretmeye başladılar.
Adile Naşit’in mezarında çığlık attığını, ayakları ile kollarının yer değiştirdiği gibi bir sürü yalan ürettiler.
Adile Naşit gibi kimseye hiçbir zararı olamayan, değerli bir sanatçı için bunları söyleyen, yayanlar gerçekten tam bir şaklaban ve utanmazdır.
Hatta ahlaksızın en önde gidenidir.
Ölmüş ve yalanlarınıza yanıt verecek durumda olmayan birisi için bu yapılanlar gerçekten aşağılık bir amaç taşıyor.
38 yıl sonra yine benzer şaklabanlar yalan üretmeye, yaymaya devam ediyor.
Adile Naşit Türk halkının gönlünde her zaman olmaya ve saygıyla anılmaya devam edecektir.
Saygıyla ve sevgiyle anıyorum.