Gebze yine ve yeni bir tapu krizine Adem Yavuz Mahallesi örneği üzerinden girdi.
Yıllardır tapu hayali kuran yurttaşların o hayali, alım güçlerinin çok üzerinde belirlenen fiyatla kâbusa dönüştü.
Gebze Belediye Meclisi aralık ayı olağan toplantısı ikinci oturumu öncesi belediyenin ek hizmet binası önüne gelen yurttaşların Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz ile görüşme isteği, Büyükgöz’ün o günkü meclise söylendiğine göre gribal bir sağlık probleminden ötürü katılmamasıyla sekteye uğradı.
Bugün yarın tarafların bir araya gelmesi bekleniyor, Büyükgöz o sözü verdi.
Neredeyse uzmanlık alanım haline gelen bu konuya dair hangi zemin ve koşullarda olursa olsun, bana kim sorarsa sorsun yanıtım sabittir.
Yurttaşın Anayasa’da da yeri olan barınma hakkı, 1980’lerde göz yumulduğuna göre, kullandırılmalıdır.
Şahsımın ailesi dahil olmak üzere Gebze’ye göç ettiğinde Hazine arazisine konmadan kiracılık edenlerin herhangi bir hakkının yendiğine dair görüşlere de katılmıyorum.
O zaman ya sokakta açıkta kalsınlar ya da tası tarağı toplayıp memleketlerine, köylerine geri dönsünler.
Mevzuu bu kadar net.
Gebze’nin Adem Yavuz Mahallesi’nde yurttaşların barınma hakkı zemininde hakkı olan tapuları edinebilmesi için belirleyici olan emlak piyasası değil, halkın alım gücü olmalıdır.
Olmazsa ne olur…
Olmazsa Kadıllı gibi olur.
Kadıllı’da ne oldu.
Hazine’ye devredilen 2/B arazileri yurttaşa taksitle verildi. O taksitleri ödeyemeyen yurttaş, imarda tarım vasıflı o yerleri sermayeye sattı.
O sermayenin AKP içinde nasıl bir ağırlığı varsa..
Anında imar değişikliği ile yapılaşmaya açıldığı gibi sermayedar, henüz o plan askıdayken kaçak yapıyı dikiverdi.
Lafa gelirse çok güçlü görülen ancak
Belediye başkan adaylıkları parti üyelerinin katıldığı ön seçimle değil üstelik sermaye partisi AKP’de atama ile olmasından sebep
Ne kadar zayıf oldukları Kadıllı vakasında da açığa çıkan KBB Başkanı Tahir Büyükakın ve Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz seyirciliğinde..
Soran olursa Büyükşehir yapılanması ile mahalleye dönüştürülen köylerde halka çivi çaktırmayanlar
Bir imar değişikliği ile sermayenin sermayesine sermaye katıp diyet borcu öderken
Sıra halka gelince, emlak pazarlamacılar.
Yok böyle bir adaletsizlik…
Şayet..
Tarafsız basın yoktur ancak iktidardan yana taraf olan basın artık işi borazanlığa, şakşakçılığa, düdükçülüğe, yeri geldi tetikçiliğe döktü..
Sabah’tır, Akşam’dır, Takvim’dir, A Haber’dir…
Onların yazdığı Türkiye üzerinden fiyat belirlenecekse Adem Yavuz’da 2 bin 200 TL ne kelime bence yuvarlak 5 bin TL talep edilmeli…
Gerçek Türkiye ve Türkiye gerçeğine yüzünüzü döndüğünüzde ise belirleyici olan halkın alım gücü olmalıdır, o da ortadadır.
Aksi bir inat, tutum ve tavır..
Daha nice Kadıllı vakasıdır diyorum.
Şimdilik olmak kaydıyla
Başka da bi’şi demiyorum.