Birleşik Metal-İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi, Mart 2020 dönemi için açlık ve yoksulluk sınırı verilerini hesapladı.
Hesaplamaya göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için günlük en az 78.04 TL, aylık 2 bin 341 TL’lik harcama yapması gerekiyor. Ayrıca yoksulluk sınırı ise 8 bin 98 TL olarak hesaplandı.
Görünen o ki, 2 bin 324 TL olan asgari ücret, açlık sınırı karşısında 3 ay dayanabildi. Bunu, İstanbul’da 2 bin 512 TL olarak hesaplanan açlık sınırınin asgari ücreti geçmesi üzerine rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bu arada, diğer çarpıcı bir veri de, 17 yılda açlık sınırındaki artışın yaklaşık 5.1 kat arttığıdır. Aynı sürede, resmi enflasyondaki artışın 4.6 kat olarak hesaplanmiş olması da manidar değil mi ?
Peki, hal böyleyken iş dünyası ne diyor dersiniz ?
Sanayicinin duruma bakışı, halk dilinde olduğu gibi ŞAŞI...
Bu şaşılığı, Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu'nun açıklaması ile net olarak görüyoruz.
Zeytinoğlu, dünya genelinde yaşanan pandeminin etkilerinin nisan ayında daha etkili görülebileceğini belirtip, "Koronavirüs salgını ile gıda dışındaki taleplerdeki azalış ve kur baskısı olmasına rağmen petrol fiyatlarının aşağı yönlü seyri ile nisan ayı enflasyonunda gerileme bekleyebiliriz" diyebiliyor. Hangi parametreleri kullandığını anlamak zor değil. Devlet İstatistik Kurumu ile çakışan bu parametreler hayatta karşılığı olan verileri işaret etmiyor, edemiyor ne yazık ki.
Zeytinoğlu, ihracattaki bu gerilemede koronavirüs salgınının etkisinin görüldüğünü söyleyerek, şu ifadeleri kullanıyor:
“Mart ayında ihracatımızdaki gerilemede, en büyük ticaret partnerimiz olan Avrupa’daki yavaşlamadan ötürü talep daralması ve komşu ülkelerimizle gümrük kapılarında karantina önlemleriyle yaşanan aksaklıkların etkisini görüyoruz.
En fazla ihracat yaptığımız ülke olan Almanya’ya mart ayında ihracatımız yüzde 15.5 geriledi. Benzer şekilde salgının en fazla etkilediği İtalya, İspanya, Fransa ile ihracatımızda yüzde 35’lerin üzerinde gerileme yaşandı.
Sınır komşularımızdan Irak ile ihracatımız yüzde 44.6, İran ile ihracatımızda ise yüzde 79.8 oranında gerileme olduğunu görüyoruz.
Bölgemizdeki sanayi kuruluşlarına yönelik yaptığımız araştırmada kapasite kullanım oranlarının mart ayında gerilediğini tespit ettik. Firmalarımızın yüzde 55’i nisan ayı için iç ve dış siparişlerinin azaldığını bildirdi. Pandemi nedeniyle de ayrıca bir çalışma yaptık. Firmaların yüzde 34’ü nisan ayında duruşa geçeceğini, geçmeyenler de ortalama kapasite kullanım oranlarını azaltarak çalışacaklarını bildirdi.
Bu tablo, küresel boyutta yaşanan bu olağanüstü durumun yansımasını önümüzdeki aylarda daha net hissedeceğimize işaret ediyor. Bu süreci en kısa sürede ve en az hasarla atlatıp bir an önce toparlanmayı temenni ediyoruz.”
İyi de, ihracatta bu gerilemeler, iç piyasada üretim daralmaları, ticarette kapanan işyerleri, tablo buyken nasıl oluyor da ülke ekonomisi salgından etkilenmiyor ki ?
Damat Bakan Berat Albayrak pembe tablo çizmeye devam ederken, kentte gördüğümüz ekonomik ve sosyal durgunluğun izlerinin kolay kolay silinemeyeceğidir.