Gebze’nin Pelitli Mahallesi’nde 16 yaşındaki Ayşegül Aydın’a cinsel istismar girişiminde bulunup başına taşla vurarak öldüren Afganistan uyruklu Muhammed Atikullah’ın yargılanmasına Gebze 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Tutuklu sanık Muhammed Atikullah duruşmaya tutuklu bulunduğu Batman Cezaevi’nden SEGBİS sistemiyle katıldı. “Nitelikli kasten öldürme”, “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “Nitelikli cinsel istismar” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan Atikullah, Türkçe’yi hayli bilmesine karşın tercüman aracılığıyla yaptığı açıklamaların doğru yansıtılmadığını söyleyince, duruşmada herhangi bir mesafe kat edilemedi. Mahkeme hakimi Atikullah’ın 17 Şubat’ta görülecek dava duruşması için gerekli önlemler alınarak, mahkeme salonuna getirilmesine hükmetti.
HİÇBİR AVUKAT SAVUNMA
ÜSTLENMEYİNCE…
Duruşmaya Ayşegül Aydın’ın babası Metin Aydın, avukatı Osman Beniz ile birlikte Bakanlık avukatı katıldı. Tutuklu sanık Atikullah’ın savunmasında, CMUK görevlendirilmesinde hiçbir avukat görev üstlenmeyince yasa gereği Kocaeli Barosu Gebze Temsilcisi Şerafettin Kaya, Atikullah’ın savunma avukatı olarak duruşma salonunda yer aldı.
OĞLU TERCÜMANA SALDIRMIŞTI
Hatırlanacağı üzere 22 Eylül 2022’deki ilk duruşmada Ayşegül Aydın’ın ağabeyi Esat Aydın duruşma salonunda tutuklu sanık Muhammed Atikullah’ın tercümanına jiletle saldırıp kulağından ve boğazından yaralamıştı. Baba Metin Aydın ikinci duruşma sonrası gazetecilere verdiği demeçte halen Kandıra Cezaevi’nde tutuklu oğlu Esat Aydın’ın serbest bırakılmasını isteyip Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi. Aydın’a açıklaması esnasında Kocaeli ve İstanbul Sinop Dernekler Federasyonu - KOSİDEF Başkanı Zekeriya Demirkıran da eşlik etti.
SANIĞA CEZADAN ÇOK
OĞLUMLA İLGİLİYİM
Oğlu Esat’ın istenmeyen bir eylem sonrası halen tutuklu olduğunu belirten acılı baba, “Bizim için sanığa verilecek cezadan çok oğlumuzun konumu ilgilendiriyor. Kendisini kaybedip anlık hata yapan oğlumun serbest bırakılmasını istiyorum. Biz şimdi eşimle birlikte; çocuklarımızın biri mezarda, diğeri cezaevinde, bomboş evde bekliyoruz. Bu zulmün bize daha fazla uzatılmamasını istiyorum” dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A SESLENDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da konuya bizzat el atmasını isteyen Metin Aydın, “Bu bölgede olayı siyasi malzeme haline getirdiler. Bizim siyasetle herhangi bir ilgimiz yok. Sayın Cumhurbaşkanım; bu işin nereye gittiği nereye geldiği, kamuoyuna basına yayılması şudur budur, bunların hepsi benim elimde olan bir iş değildir. Bu olayın burada farklı algılanması ve oğlumun şu anda sanki bir siyasi mahkûm gibi içeride tutulması çok zorumuza gidiyor. Bir an önce cezaevinden çıkartılması gerekir.
Sonuçta bugüne kadar bir jiletle adam öldürülmemiş. Jilet silah olsaydı, berberler tarafından kullanılmazdı. Bir jilet sıyrığından dolayı oğlumun cezaevinde yatması bana verilmiş en büyük cezadır. Bunun bir an önce sonuçlanıp çocuğumun beraatini istiyorum” diye konuştu.
TÜRKÇE BİLMEDİĞİNİ SÖYLEDİ
Duruşmayı da değerlendiren Metin Aydın, “Tutuklu sanık, duruşmada Türkçe bilmediğini söyledi. Tercümanla anlaşılmadığını söyledi. Gardiyan geldiğinde de çok güzel Türkçe konuşup anlaştığını görünce hakim ona ismiyle hitap ederek, ‘Sen Türkçe biliyor, gardiyanla ne güzel konuşuyorsun. Benimle de konuş’ dedi. ‘Ben biraz Türkçe biliyorum’ diye yanıt verdi.
İŞTEN KIVRILMAYA ÇALIŞTI
Hâkimle Türkçe konuştular. İşine gelen yerlerde cevap verip tam olayı anlatmaya geldiğinde, ‘Bilmiyorum, etmiyorum, anlamıyorum’ diyerek işten kıvrılmaya çalıştı. Hâkim de bunu gördü. Sanığın buraya getirilmesini biz talep etmiştik, hâkim de talep etti. Diğer duruşmada, sanık ve tercümanın yanyana ifadesinin alınmasını istendi” diye konuştu.