9 GÜN KALDI…

Cengiz Akgün

9 GÜN KALDI…

Tarihi seçime şunun şurasında 9 gün kaldı.
Beklentiler, umutlar üzerine dolu, dolu düşler kurulacak 9 gün…
Bazıları mevcut iktidarın devamını istiyor, ülkeye en makbul işlerin ancak ve ancak kendi
partileri sayesinde yapılacağına inanıyorlar.
Kendilerinden başka herkesin dış güçlerle işbirliği içinde olduğunu, karşı cephenin Türkiye’nin
büyümesi ve gelişmesini istemediğini savlıyorlar.
Bizden sonra tufan diyorlar!
Bu ayrıştırıcı dil ve düşünce kime ne fayda sağlar ki?
Öte yanda ise 14 Mayıs seçimlerinde halkın iradesiyle yepyeni bir sayfa açılmasını isteyenler
var.
Halk bizi seçip tercih ederse en az bizde sizin kadar ülkemize güzel ve de kalıcı hizmetler
yaparız diyorlar.
Hani büyük ozan Mahzuni Şerif’in dizelerindeki gibi:
‘’Bende bir insanoğluyum
Bırak beni konuşayım
Bir başım bir beynim vardır
Bırak beni konuşayım
Yine sana danışayım..’’
Demokrasinin geçerli olduğu ülkelerde seçimle gelen her daim seçimle gider.
Bu hep böyledir.
Halk iradesine dayalı olamayan hiçbir iktidar sonsuza kadar hüküm süremez.
Biz gidersek ülke batar, yok olur gibi sarsak bir anlayış demokrasiye dayalı halk iradesiyle
katiyen bağdaşmaz.
2021 yılındaki seçimlerde ABD başkanlığını kaybeden Donald Trump en iyi örnektir.

Trump, seçimi kaybettikten sonra başkanlığı bırakmama eğilimine girmişsede ABD’nin kök
salmış demokratik sistemi buna izin vermemiş, kişiler değil anayasal düzenin çokm daha
önemli olduğunun altı kalınca çizilmiştir.
14 Mayıs seçimlerine doğru ülkemizde, ‘’iktidar seçimi kaybederse devretmez’’ şeklinde bir
algı bilinçli olarak yayılmakta.
Böyle bir şey ancak Muz Cumhuriyetinde olur!
14 Mayıs seçimleri eğer bir Avrupa ülkesinde gerçekleşse bu kadar tantana ve havada uçuşan
komplo teorileri ortaya saçılmazdı.
Toplumu tedirgin eden bir dil kullanılmaz, korku iklimi yaşatılmazdı.
Seçim olur sonrasında ise sistem işlemeye devam eder.
Zaten doğrusu ve olması gerekende budur.
150 yıllık batılılaşma, özgürlük ve demokrasi hikayesi olan Türkiye’nin ancak bu tür algılarla
gelişmesi, büyümesi engellenir.
Kendi içine kapalı, demokrasinin, insan hakları ve özgürlüklerin olmadığı ülkelerde halk
iradesi yok sayılır.
İnanıyorum ki ülkemizdeki seçimlerin halk iradesinin tecili olacak ve herkes sonuca tam bir
saygı gösterecektir.
Demokrasinin ülkemizde kök salmasının tek yolu yine demokrasinin tüm kurul ve kurallarıyla
egemen olmasından geçiyor.
Türkiye Cumhuriyeti kabile devleti olmadığını çağdaş, demokratik sisteme sımsıkı bağlı
olduğunu kanıtlayacaktır.