Tarihçesine baktığımızda 8 Mart Kadınlar Günü haline gelmesinin ilk eylemi Mart 1857’de tekstil işçisi kadınların yaptığı grevi görüyoruz.
Yaklaşık aradan geçen 50 yıl sonra yıl 1908’de yine tekstil işçisi 15 bin kadın oy kullanma hakkı, çalışma saatlerinin düzeltilmesi, çocuk işçi çalıştırmanın yasaklanması gibi taleplerle yürüdüler.
Sloganları ise “ekmek ve güllerdi, ekmek ekonomik adaleti ve güvenceyi, gül ise daha iyi bir yaşam koşulunu simgeliyordu.”
1909’da Amerikan Sosyalist partisi Şubat ayının son pazarını kadın günü olarak kutlanması kararını aldı.
Tarihçesi herkes tarafından üç aşağı beş yukarı değindiğimiz tarihsel gerçeklerle yazılsa da Cumhuriyet öncesi Osmanlı döneminde kadınların tamamına yakını okur-yazar değildi.
Türkiye’de kadının özgürleşmesi Cumhuriyet ile birlikte başlamıştır.
1924’de çıkartılan Tevhidi-Tedrisat “Öğretim Birliği” kanunu ile eğitimde birlik sağlandı.
Kadınlara okuma yazma imkanı verildi.
1926’da Türk Medeni Kanununun ilanı ile kadınlar yasalar karşısında erkeklerle eşit hakları elde etti.
Miras kanununda kadın da erkek kadar hak sahibi olması sağlandı.
Evlilikte resmi nikah zorunluluğu getirildi.
Türkiye Cumhuriyet’inin kuruluşunda Türk kadınının büyük rolü vardır.
Bunu çok iyi bilen Atatürk ve Cumhuriyet’i kuranlar kadınlara 1930’da belediye seçimlerine katılma hakkı verdi.
1934 yılında da seçme ve seçilme hakkını kazanan Türk Kadını özgürlüklerini Atatürk döneminde tam anlamıyla kavuştu.
Türk kadını bir çok Avrupa ülkesinden önce siyasal haklar elde etmiştir.
Cumhuriyet bir aydınlanma projesidir.
Önce kadının eğitimine öncelik verilmiş, çünkü eğitimli kadın tüm aileyi eğitir anlayışıyla hareket edilmiş.
Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü geri kalmış ülkelerde özellikle Suud yönetiminde kadının insan olup olmadığı tartışılıyor!
Bizim ülkemizde de bazı dini cemaatler kız çocuklarının okula gönderilmemesi yönünde fetva veriyor.
Devletin ve siyasal iktidarın son 15 yıldır kadına bakış açısı değişti.
Kadını eğitemezseniz toplumu karanlığa mahkum edersiniz.
Haftasonu haklarını arayan kadınlar sokaklarda sürüklendi ve dövüldü.
Güçlü toplumlar fırsat eşitliğini sağlayan toplumlardır.
Sadece kadını 8 Mart’ta hatırlamak gerçekçi değildir.
Cumhuriyet’i kuranlar sadece kadın-erkek eşitliğini sağlamadı aynı zamanda fırsat eşitliğini de gerçekleştirdi.
Yoksul köylü çocukları bu ülkenin Başbakanı, Cumhurbaşkanı oldu.
Bu fırsat eşitliğini sağlayan Mustafa Kemallere şükran ve minnet borcumuz var.
Kadına yönelik şiddetin zirveye ulaştığı ülkemizde kadının yerinin hızla değiştiğini görüyoruz.
Akla 8 Mart hangi kadınların günü olduğunu sorgulama zamanı geldi.