Bir kesime göre Dünya Kadınlar Günü, bir diğer kesime göre Dünya Emekçi Kadınlar Günü olan bir 8 Mart’ı daha geride bıraktık. Güne dair çok sayıda kesimin kimi kelamlarına tanık olduk. Bu mesleğin mensupları olarak ilçe başkanlığını yaptığı parti teşkilatında kadın kolları başkanının basına röportaj vermesine engel olanların 8 Mart’a dair söylemlerine de kibar ifadeyle, “Gülümseyip” geçtik…
KONU HEP GÜNCEL…
Gez Grup Yönetim Kurulu Başkanı, köyden kente göçü engellemenin ötesinde tersine göçe etken olacağı, ekonomik kalkınma sağlayacağı öngörülen projenin mimarı iş insanı Hasan Mert’in gazetemize aslında 8 Mart’ta yayınlanması istemiyle gönderdiği bu değerlendirmesi teknik bir iletişim kopukluğundan ötürü bugüne kaldı ama konu güncel. Bir gerçekliğe dikkat çeken, “Ve daha çok işkence ve daha çok zülüm yayacağız dünyaya ve o bir günün saadetini 364 gün çile çektirerek burunlarından fitil fitil getireceğiz” diyen Mete şunları kaydetti:
“Dünya kadınlar günü:
Bugün biz erkekler bir yıl boyunca yaptığımız tüm haksızlıklar, işkenceler ve cinayetler adına kadınlarımızdan özür dileyip tüm riyakâr düşüncelerimizden sıyrılarak gülücükler eşliğinde hediyelerimizi sunacağız.
Hazır bahanemizde var: Bugün, Dünya Kadınlar Günü, ne yapsalar hoş göreceğiz.
Anlayışsız babadan, umarsız kocadan, yalnızlıktan, iştahlı bakışlardan, yalanlardan, hayal kırıklıklarından bıkmış ve bezgin muğlâk yüzleri maskelerle perdelenmiş, gizlenmiş yüzleri caddelerde, sokaklarda seyredeceğiz.
Bazılarımız onlar için özel konferanslar düzenleyecek; koca koca aksakallı profesörlerimiz sempozyumlara ve panellere konuşmacı olarak katılacak, kadının değeri üzerine laf salatalarını karıştırıp karıştırıp (tatlı) yılandilleriyle gülücükler eşliğinde onlara üstün insan muamelesi yapacak.
Din adamları İslam’da kadının yerini anlatacak ve İslam’ın kadına ne denli kıymet verdiğiyle ilgili hadis-i şerifler okuyacak. ‘Cennet anaların ayağının altında’ diyecekler.
Evet, hepsi o gün için geçerli olacak ve her şey akşam karanlığı ile sona erecek.
Sonra?...
Sonra nemi olacak?
Bizler. Allah’ın boyunlarımıza yüklediği o korkunç vebali unutacak emanete ihanet etmenin hainliği ile inançtan yoksun haramiler gibi sokakları, evleri, işyerlerini dolduracağız.
Ve daha çok işkence ve daha çok zülüm yayacağız dünyaya ve o bir günün saadetini 364 gün çile çektirerek burunlarından fitil fitil getireceğiz.
O ağlamaklı gözlerin içine baka baka anamızı, bacımızı, yârimizi, sevdalımızı, namus diyerek yolunda öldüğümüz, öldürdüğümüz, aşkı uğruna dağları deldiğimiz, çöllerde delirdiğimiz kadınlarımızı alınır satılır mal gibi görmeye, çapkınlıklara meze etmeye, sapıklarımıza alet etmeye, öfkemiz uğruna harcamaya devam edeceğiz.
Ve dünya asla değişmeyecek….
Dün nasılsa yarın da aynı olacak…
Ta ki sevgi ve imanla yıkanmış gönüller dünyaya hâkim olana dek…”