Ne garip bir şey dünyanın bir yerinde insanların hayatını kaybettiği, gelecek kaygısıyla yerlerinden yurtlarından olduğu süreçte dünyanın bir başka yerinde ondan sebep fırsatçılık..
Rusya’nın Ukrayna işgali ve savaşla birlikte bu iki ülkeye endeksli olan sıvı yağ stokumuzda azalma olacağı ve yağ fiyatlarına zam geleceği öngörüsüyle zincir marketlerde yağ stoku başlatıldı. Vatandaş beş litrelik yağ bulma konusunda zorlanıyor.
Sosyal medyaya yansıyan fotoğraf ve video kayıtlarda her şey aleni, ortada. Vatandaşların belediye zabıtalarını göreve çağıran isyanlarında haklı. Ancak asıl eksiğin ne olduğunu doğru tespit etmek lazım kanaatindeyim.
Girizgahta ifade ettiğim gibi, bir tarafta insanlar can kaygısı yaşarken diğer tarafta bir başka “insan”lar zarar kaygısı ve kar hırsı güdüyorsa bu bir çürüklüğün göstergesi, ahlaki yoksunluğun teşhir olmuş halidir.
İnsanlığın uzun bir zaman diliminde bu hallere, bu seviyelere nasıl düştüğünü sorgulayıp kendisine çeki düzen vermesinin zamanı geldi de geçiyor bile.
Siyasal İslamcı vahşi kapitalist bir düzenin hakim olduğu ülkemizde ahlaki yoksunluğun nedenini çok sorgulamaya gerek yok. Sisteme bakın, yeterli.
Ahlaki yoksunluk ve çürüklüğü gidermenin yolu ise önce o yoksunluğu kabullenmekten geçer. Onu yok saymak, benzer vakaların yaşanacağının devam edeceğinin göstergesi olur.
Corona salgınının ilk zamanlarını hatırlamakta fayda var. Kolonya tüketimi olağanüstü artmış, kolonya bulunamaz hale gelirken fiyatları da almış başını gitmişti.
Kapitalizmin genel bir tabiriyle, bunu arz talep üzerinden değerlendirmek ne derece doğru olabilir?
İnsanların mücbir sebepten ötürü olağanüstü ihtiyaç duyduğu bir ürüne zam üzerine zam dayamanın ne tür bir ahlaki temel dayanağı olabilir.
Ukrayna’da insanların can, Türkiye’de insanların geçim derdinde olduğu süreçte market raflarında olmayan ürünün sadece beş litrelik sıvı yağ olduğunu sanırsanız yanılırsınız.
Asıl olmayan ve bu gidişle hiçbir zaman olmayacak olan şey, ahlaktır.
Yağ eksikliğine karşı harekete geçmesi beklenen belediye zabıtalarından ise şimdiye kadar bana denk gelen bir müdahaleye tanık olmadım. Belediyelerin basın bürolarından da benzer bir çalışma yapıldığına dair herhangi bir bilgilendirme haberine rastlamadım.
Duruma müdahalede bulunup sıvı yağları yerlerine koydururlarsa ne ala ancak asıl eksikliği hissedileni ne derece giderecekleri muamma.
Market raflarını kolaçan ederken asıl eksiğin ne olduğun daha somut tespit etmenizde fayda var.
Zira bugün olmayan sıvı yağın yerini yarın olmayan başka bir ürün alacaktır.
Marketlerde 5 litre yağın yanı sıra, 5 gram ahlak yok...