Halkın Kurtuluş Partisi – HKP Kocaeli İl Örgütü, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle yazılı açıklamada bulundu. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“30 Ağustos 1922; emperyalist yedi düvelin vatanımızın bağrına sapladığı hançerin sökülüp atıldığı o büyük zaferin adıdır. 30 Ağustos; Mazlum Halkların Ulusal Kurtuluşlarına örnektir, onlara moraldir, umuttur. 30 Ağustos; halklar birlik olursa önünde hiçbir gücün duramayacağının kanıtıdır. 30 Ağustos; bağımsızlığımıza ve özgürlüğümüze doğru attığımız en şanlı adımdır.
HALİL KONAKÇI GİBİLERE RAĞMEN
Bugün 30 Ağustos’un, Kuvayimilliye’nin ve Mustafa Kemal’in izini tozunu silebileceğini sananlar, şunu akıllarınıza mıh gibi çakın ki, sizin gibi milyarlarca vatan satıcı hain bir araya gelse bunu başaramayacaktır. Hevesleriniz kursaklarınızda kalacaktır…
Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mız boyunca İngiliz ve Fransız Emperyalizminin en sadık uşaklığını etmiş, ABD devşirmesi Ortaçağcı yerli hainlerin içyüzünü, bu hainlerin bugünkü tüm devamcılarının hocası, rol modeli olan Fesli Deli Kadir; “Keşke Yunan galip gelseydi…” diyerek ülkemize ve Mustafa Kemal’e düşmanlığını ortaya koyar.
“Hatay Fransızlar’da kalsaydı, Fransız’ın yapmadığı zulmü, Cumhuriyet’i kuranlar; Mustafa Kemal ve arkadaşları yaptı…”, diye AKP’giller’in imamı Halil Konakçı gibileri de aynı düşmanlığı devam ettirir.
Bugün de nefes almaksızın, ABD Emperyalizminin çıkarları için çalışmaktadırlar: “Yeni Sevr” demek olan AB-D emperyalizminin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında, “sığınmacı” kılıflı 15 milyon işgalci Sevr askerini ülkemize doldurmaları bundandır. Vatanımızı günden güne bölünmeye, parçalanmaya, yok oluşa sürüklemek istemektedirler. Laik Cumhuriyet’imizin tüm kazanımlarını bir bir ortadan kaldırarak halkımızı Ortaçağ karanlıklarına sürüklemek için uğraşmaktadırlar.
30 AĞUSTOS BÖYLE KAZANILDI
Kurtuluş Savaşımızda, Anadolu Halkı ordusuyla tek yürek oldu. Kadın, çoluk çocuk demeden cephede savaşan ordusu için erzak, içlik, çarık hazırladı. Kar, kış, yağmur çamur demeden, kağnılarla gece gündüz mühimmat taşıdı. Cephe gerisinde yaralı askerlerine hemşirelik, bakıcılık, aşçılık yaptı. Kadın erkek birlikte vatanı için gözünü kırpmadan vuruştu. 30 Ağustos 1922 Dumlupınar Zaferi’miz ve Birinci Kurtuluş Savaşı’mız işte böyle kazanıldı.
Mustafa Kemal, Nutuk’ta çok sevdiği halkını vatan hainlerine karşı bakın nasıl uyarıyordu: “Efendiler, bu fırsatla saygıdeğer ulusuma şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki asıl özü çok iyi analiz etmek dikkatinden geri kalmasın!”
Ne yazık ki, 30 Ağustos’un 101’nci yılında acı içinde görüyoruz ki, ABD ve AB Emperyalistleri bu kez dost görünümlü, dost gülücüklü oynayan yerli işbirlikçi hainler sürüsü eliyle Meclisi içeriden işgal ettiler! En cumhuriyetçi geçineninden, en milliyetçisine, en dincisinden, en solcusuna, en sosyalist geçinenine kadar görevleri, 101 yıl önceki atalarınınki gibi aynı: Ülkeyi Yeni Sevr’e götürmek. AB-D Emperyalistleri ve Yerli Satılmışlar adım adım bu alçak emellerine de ulaşıyorlar göz göre göre ne acı ki. Genel Başkan’ımız Nurullah Efe Ankut’un feryat edercesine üzerine bastığı gibi:
“Mondros günlerini-Mütareke günlerini, Sevr günlerini yaşayacağız bir kez daha. Ancak ondan sonra uyanıp dünyada ve ülkemizde neler olup bittiğini görmeye, anlamaya başlayacağız. Ancak ondan sonra kurtuluşa giden yolların nereden geçtiğini bulmaya çalışacağız…”
Ve “Artık şurası kesinleşmiş bir gerçek ki; Tarih Türkiye’ye ve Türkiye Halkına İkinci bir Antiemperyalist Ulusal Kurtuluş Savaşı daha vermek mecburiyetini getirip dayatmıştır…”
Bu İkinci Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızı da İkinci bir 30 Ağustos’la taçlandıracağız. Ama bu defa AB-D Emperyalist haydutlarını ve onlarla kader birliği etmiş yerli satılmışları Tarihin karanlık sayfalarına bir daha geri gelmemecesine göndereceğiz.
Bu defa, halkın İktidarı öncesi son vuruş olacak, AB-D Emperyalistlerine ve yerli satılmışlara.
Bu defa “Vatan aşkını söylemekten ve gereğini yapmaktan korkar hale gelmektense ölmeyi yeğleyen” İkinci Kurtuluş Savaşçısı Kurtuluş Partililer önderliğinde olacak.
Zafer yine bizim olacak. Halkız, haklıyız, yeneceğiz!”
İSA TURHAN